Gazetecilik ve yazarlık mesleğimde 40 yılımı doldurmaya sayılı aylar kalmış oldu. Muhabir olarak başladığım gazetecilik mesleğimde, 1990’lı yıllar da başta bölgemizde yayımlanan birçok yerel gazete ve süreli dergiler olmak üzere, ülkeme, bölgeme ve bilhassa ilimizin ve bölgemizin en önemli ekonomik geliri olan Çayımızın, dünü, bugünü ve geleceğine yönelik yapıcı haber ve yazılar yazmaya devam etmekteyim.
Okuyucularım bilmektedir köşe yazılarımdaki köşemin ismini, “İNSANLIK İÇİN” olarak adlandırmıştım. Bu düşüncemdeki amacım ne yazarsam yazayım insanlık için yazacağım felsefem doğrultusunda yazmaya devam ediyorum. Sağlığım el verdiği sürece de devam edeceğim inşallah.
Ömrümün 4/3 çok şükür sağlıklı bir şekilde tamamladım. Geri kalanı Allah kerim. Peki, bu yaşa kadar yaşadığın hayatını özetle diye bir soru sorarsanız, özetle diyorum ki, Bence ömür bir hikayedir. Ve her birimiz o hikayenin bir parçasıyız. Hz. Âdem’den başlayıp bugüne kadar devam eden ve benden sonrada devam edecek olan bir hikayedir hayat!
Gazetecilik ve yazarlık mesleğimin dışında, insan olarak, iyi insan olmak, anlayışlı olmak, tevazu içinde olmak, affedici olmak, yapıcı olmak, sabırlı olmak, kavgadan uzak olmak, barışçıl ve uzlaşmacı olmak, neşeli olmak gibi, bir çok insanı vasıfları yaşamak, yaşatmak ve bilhassa aileme ve gençlere rol model olmak için uğraş verdim. Bu hayat tarzım neticesinde, çok zaman maddi ve manevi kayıplarım oldu. Kim ne düşünürse düşünsün, nasıl yorum yaparsa yapsın bu ahlakımı son nefesime kadar korumayı düşünmüyorum.
Bu hayatımızın bu asırdaki durumu ise, tam bir hikayedir. Maalesef teknoloji çağıyla birlikte bütün dünyada insan ilişkileri anlık görüntülere, anlamı, anlamsız görsellere, fotoğraflara, doğal ve doğal olmayan bir kaç satırlık mesajlara, paylaşımlara ve sanal muhabbetlere teslim olmuş bir dünyanın için de kendimizi bırakır vermişiz. Allah sonumuzu hayırlı eylesin inşallah. b.a.k