Pazar, bir zamanlar coşkun hayatın aktığı, geleneklerin yaşatıldığı bir yerdi. Ancak bugün, hüzünlü bir sessizlik hakim. Gençlerin peşi sıra şehirlerin yolunu tutmasıyla birlikte, kasaba yavaş yavaş boşalıyor. Nedenleri çok boyutlu olsa da, en temel sorun işsizlik olarak öne çıkıyor. Bu durum, yalnızca Pazar'ın değil, Karadeniz'in birçok yöresinin ortak sorunu.

İnsan, doğduğu topraklara bir bağla bağlıdır. O topraklarda geçen çocukluk yılları, hafızalara kazınan anılar, bir ömür boyu sürecek bir özlemdir. Ancak yaşam koşulları, bazen bu bağları koparmaya zorluyor. Daha iyi bir gelecek arayışı, gençleri büyük şehirlere sürüyor. Bu göç, hem birey hem de toplum için derin yaralar açıyor.

Peki, Pazar neden Türkiye'nin en fazla göç veren yörelerinden biri haline geldi? Cevap basit gibi görünse de, köklü sorunlara dayanıyor. İşsizlik, başta olmak üzere eğitim imkanlarının yetersizliği, sosyal hayatın sınırlı olması ve daha iyi bir yaşam standardı arayışı, gençleri buradan uzaklaştırıyor.

Bu durumun çözümü için acil adımlar atılmalı. Öncelikle, bölgeye yatırım yapılması ve istihdam olanaklarının artırılması gerekiyor. Tarım, turizm ve küçük işletmeciliğin desteklenmesiyle ekonomik canlanma sağlanabilir. Yöremizin tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri, turizm açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Bu potansiyeli değerlendirerek, hem yerel halkın gelir düzeyi artırılabilir hem de bölgeye yeni bir canlılık getirilebilir.

Bunun yanı sıra, eğitim sisteminin güçlendirilmesi ve gençlerin bölgede kalmalarını sağlayacak projeler geliştirilmesi gerekiyor. Üniversite öğrencilerine yönelik burs ve staj imkanları sunularak, mezun olduktan sonra da bölgede kalmaları teşvik edilebilir.

Unutmayalım ki, bir yerin değeri, sadece binaları ve sokaklarıyla değil, orada yaşayan insanlarla ölçülür. Pazar'ı yeniden canlandırmak için, öncelikle insanlarına yatırım yapmalıyız. Onlara umut ve gelecek vaat etmeliyiz. Aksi takdirde, bu güzel yörenin eşsiz varlıkları, Kaçkar dağlarının karları gibi eriyip gidecektir.

Pazar'ın boşalan sokakları, bize bir şeyler anlatıyor. Bu sessizliği duymalı ve çözüm için harekete geçmeliyiz.