PAZAR’DA KÜLTÜR TURİZMİ PARKURU

I. ETAP
BAŞLANGIÇ
1) Taşköprü: Parkurun başlangıcı Hemşin ilçesi sınırında bulunan Taşköprü mevkiidir. Taşköprü mevkii Hemşin Deresi kıyısında çok eski dönemlerden beri birkaç köyün ortak buluştuğu özel bir alandır. Üstelik vadiler arası geçiş güzergahlarının tam ortasında yer alan bu alan yakın zamana kadar alışverişin aktif olarak yapıldığı küçük ticari bir merkezdi. Bu mevkide bir zamanlar faal olan terzi, demirci, kalaycı, marangozhane, fırın, han, bakkal ve kahvehaneler bulunmakta idi. Günümüzde ise halen daha aktif olan bir bakkal ve kahvehane mevcuttur. Özellikle kahvehane dördüncü kuşak tarafından işletilmekte ve atalardan miras kalan bakır kazanda odun ateşiyle çay demlenmektedir. Kahvehanenin özgün hali yeterince korunmuş olup, dere tarafında teras ve avlusunda serender ilavesi ile otantik görüntü daha da artırılmıştır. Bu mevkie ismini veren bir de taş kemer köprü bulunmaktadır. Köprünün yanı başından Hemşin asfaltı geçtiği için bahsi edilen dükkanlardan sadece birkaçı günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. Eski Pazar–Hemşin yolu bu noktaya kadar derenin batı yakasından ilerliyorken, ilk defa bu köprü sayesinde ana yol derenin doğu tarafına geçmekteydi.
İşte tüm bu özellikleri uhdesinde barındıran Taşköprü mevkii parkurun başlangıç noktası olarak seçilmiştir. Parkur, köprüden geçmek suretiyle başlayacak ve eski Pazar şosesiyle devam edecektir. Ancak bu şosenin parkur dahilinde kalan tüm kısımlarının küçük kırılmış taşlarla döşenerek (Zilkale-Çat yolu gibi) nostaljik bir görünüme kavuşması sağlanmalıdır. Aksi halde yolun toprak kalan kısımlarında bisiklet veya motorsikletle yapılacak olan seyahatlerde vuku bulacak tozuma katılımcıları olumsuz etkileyecektir.
2) Kânlı Mahallesi: Parkurun devamında yaklaşık 200 metre mesafede yörede örneği bulunmayan tarihi bir çeşme bulunmaktadır. Bu çeşmenin restorasyonu yapılıp ziyaretçilere açılmalı, kuruyan suyu da tekrar canlandırılmalıdır. Tarihi çeşmeden akacak soğuk sudan ziyaretçilerin içmesi sağlanmalıdır. Mümkünse çeşmenin yanına oturmak için uygun ahşap oturacaklar yapılabilir.
Çeşme geçildikten sonra yine 200 metre kadar ileride doğu yönünden Hemşin Deresine kavuşan önemsiz bir ırmak bulunmaktadır. Bu ırmak üzerinde gözlerden uzak kalmış küçük bir kemer köprü bakımsız bir vaziyette durmaktadır. Bu köprünün restorasyonu da yapılıp güzergahta herhangi bir sapma olmaksızın bu köprüden geçilmeli ve akabinde tekrar şoseyle devam edilmelidir.
Küçük kemer köprü geçildikten sonra Başköy köyünün Kânlı Mahallesi evleri arasından geçilecek olup, bu bölümde şose yol yer yer betonlanmıştır. Mahalle içinde büyük bir mezarlık bulunmaktadır ki bu mezarlıkta çok değerli iki adet tarihi mezar taşı oldukça ilgi çekicidir. Alt mahallede derenin karşısındaki asfalt ile irtibatı sağlayan yeni bir asma köprü bulunmaktadır.
Mahallenin bitimiyle birlikte şoseye devam edildiğinde yörede “ağlayan kaya” diye bilinen efsanevi bir duvar kayası oldukça dikkat çekicidir. “Zele Kabanı” olarak da bilinen bu büyük kaya kütlesinde doğal yollarla oluşmuş ağlayan insan yüzü figürü ziyaretçilerin ilgisini çekecek bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Bu bölümün fotoğraflanabilmesi için bahsi edilen asma köprüden asfalt yola geçilmeli ve yolun tam virajlı olduğu kısımda seyir terası yapılmalıdır.
3) Başköy Köyü: Ağlayan kaya mevkii geçildikten sonra Başköy köyü merkezine kadar yaklaşık 500 metre kadar bir yol yeşil çay bahçeleri içerisinde devam edecektir. Başköy köyü merkezi eski bir nahiye olduğundan oldukça işlek bir mekandır. Özellikle yaz aylarında köy merkezinde yoğun bir trafik söz konusudur. Burada eski bir okul, bir bakkal, iki kahvehane, atıl duran bir dükkan, bir değirmen ve eski bir kemer köprü bulunmaktadır. Kemer köprü restore edilmiştir. Buradaki kahvehane, bakkal ve atıl duran dükkan yapılacak olan restorasyon çalışmaları ile yeniden otantik bir görünüme kavuşturulabilir. Ayrıca değirmen ile kemer köprü arasında dinlenme ve seyir terasları yapılabilir. Üstelik merkeze çok yakın bir mesafede atıl duran bir alabalık çiftliği aktif hale getirilerek ziyaretçilerin yemek yiyebileceği bir mekan temin edilebilir.
Köy merkezinden yola devam edildiğinde yaklaşık 100 metre kadar ileride köyün camisi bulunmaktadır. Caminin avlusunda ve arka bölümünde tarihi mezar taşları tarih severler için ilgi çekicidir. Ancak bu bölgede asıl ilgi çeken unsur caminin hemen yukarısında yer alan görkemli Molla Hasan Konağıdır. Bu konak vadide görülebilecek en nadide örneklerden bir tanesidir. Caminin yanında bu konağın fotoğraflanabilmesi için bir seyir terası yapılması zaruridir. Ayrıca yaya ziyaretçilerin konağın yanına ulaşabilmeleri için mutlaka otantik bir taş merdiven yapılmalıdır. Çünkü konağın yanında bir ahşap estetiği olan serender de ziyaretçileri beklemektedir.
Başköy köyünün cami mevkiinde ayrıca tarihi bir demirci dükkanı da hemen yolun kenarında kaderine terk edilmiş bir şekilde yıkılmayı beklemektedir. Bu dükkan yeniden aktif hale getirilerek küçük bir interaktif müzeye dönüştürülebilir. Böylece eskinin demircilik mesleği ziyaretçiler tarafından bizzat yerinde müşahede edilebilir.
4) Suçatı Köyü: Şose yoldan devam edilerek belirli bir mesafe kat edildikten sonra Suçatı köyü sınırlarına girmeden “Teçivati” adlı mevkide yine seyir terası yapılmalıdır. Bu seyir terasının manzara menüsünde bir tarafta tarihi Ciha Kalesi, diğer tarafta ise özellikle sonbahar mevsiminde çeşitli renklerin türlü tonlarının görülebileceği eşsiz bir orman dokusu bulunmaktadır. Teçivati mevkiinden Suçatı köyüne girilmesiyle birlikte Hotoloskuri adlı ırmak üzerine kurulu tarihi bir kemer köprü ve değirmen mutlaka ziyaret edilmesi gereken eserlerdendir. Özellikle kemer köprü üzerindeki Osmanlıca kitabe sayesinde ayrıcalıklı bir kemer köprüdür. Restorasyonu yapılmış olan kemer köprü ve değirmen yan yana olup, bu mekan özellikle sıcak mevsimlerde serinlemek için eşsiz bir özelliğe sahiptir.
(Fotoğraf: Azmi Karadeniz)
Suçatı köyü merkezi ise yolun dere tarafında birbirine yapışık nizamlı birçok dükkana ev sahipliği yapmaktadır. Bu dükkanlardan kullanılmayan bazıları oldukça eski tarihlidir. Bu dükkanlar tekrar canlandırılarak köyün merkezi tarihi bir çarşıya dönüştürülebilir. Kaybolmaya yüz tutmuş çeşitli eski meslekler bu dükkanlarda yaşatılarak ziyaretçilerin ilgisi çekilebilir. Suçatı köyünde ana dere üzerinde peşi sıra yapılmış iki adet kemer köprü yöredeki en güzel örneklerdir.
(Fotoğraf: Azmi Karadeniz)
Suçatı köyünün merkezi geçildikten sonra gezinin yoğun tarihi eserle dolu kısmı yani I. etabı bitmiş olacaktır. Buradan sonra parkur ikiye ayrılacaktır. Bisikletle devam edecek ziyaretçiler taş döşenmiş olması gereken şoseden devam edecektir. Yaya ziyaretçilerden dileyen aşağıdaki kemer köprüden geçip taş döşeli bir merdiven vasıtası ile Ciha Kalesine çıkacaktır.
5) Ciha Kalesi: Ciha Kalesi küçük volkanik bir tepenin tam üzerinde kurulan, restorasyon işlemleri hazırlanmış olan tarihi bir kaledir. Hakim bir tepede bulunması açısından sahip olduğu eşsiz coğrafi avantaj kaleyi turistik açıdan daha da önemli kılmaktadır. Özellikle dört bir tarafının net bir şekilde açık olması, ziyaretçilere 360 derecelik enfes bir manzara ziyafeti sunmaktadır. Kaleden tüm Pazar vadisi ve ardında deniz tüm çıplaklığı ile görülebilmektedir. Üstelik kalenin etrafında çeşitli mekanların kurulabilmesi ve aktivitelerin yapılabilmesi için çok geniş bir alan mevcuttur. Kalenin restorasyonu tamamlandıktan sonra etrafında kale ve doğa ile uyumlu, ziyaretçilerin sabah kahvaltısı ve akşam yemeği yiyebilecekleri, açık hava düğün merasimlerinin yapılabileceği nezih bir mekân ya da mekanlar yapılmalıdır. Ayrıca kalenin dört bir tarafında uygun köşelere seyir terasları ve dinlenme kamelyaları yapılmalıdır.
Suçatı köyünden kaleye ulaşımı sağlayan eski patika yol taş döşenerek ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak revize edilmeli ve tercih eden yaya ziyaretçilerin bu yol vasıtasıyla yaya olarak kaleye ulaşması temin edilmelidir. Ayrıca bununla yetinilmeyerek Suçatı köyünden uygun bir noktadan mümkünse kaleye teleferik ile ulaşım sağlanmalıdır. Böylece ziyaretçiler için harikulade bir yolculuk tesis edilmiş olacaktır. Kaleye teleferik ile ulaşımın olması, hem kaleyi hem de yöreyi cazibe merkezi haline dönüştürecektir. Bu ilgi çekici yolculuk tarihi kalenin doğru sunumu ve nadide mekânlarla taçlanacaktır. Bu projenin tek başına dahi yöreyi hareketlendireceği aşikârdır.
Kalenin etrafı her açıdan farklı bir manzara sunduğu için dört bir tarafına sabit dürbünler yerleştirilmeli ve ziyaretçilerin uzakları izleyebilmeleri de mümkün kılınmalıdır.
Ciha Kalesinde ziyaretini tamamlayanlar için taş merdivenle veya teleferik ile Suçatı köyüne inmek yerine tamamen farklı bir güzergâh kullanılabilir. Şöyle ki günümüzde kaleye ulaşımın sağlandığı ana yol üzerinden “Çarişka” mahallesine inilebilir. Çarişka mahallesinde tarihi mezarlık ve tarihi taş camii tarih-kültür sevenlerin dikkatini çekecektir.
Bu yol üzerinden devam edilerek Hemşin asfaltına inilip, tam bu noktada inşa edilmesi gereken asma köprü ile tekrar derenin batı yamacındaki şoseye, yani Elmalık köyüne geçilecektir. Burada hali hazırda Topçuoğlu ailesine ait bir mekân ziyaretçileri ağırlayabilecek donanımdadır. Elmalık köyü içerisinde yaklaşık 2 km’lik bir parkurdan devam edilerek, Kesikköprü köyündeki “dört gözlü kemer köprü”ye ulaşılır.
6) Balta Mahallesi: Dört gözlü kemer köprü yakın zamanda restore edilip yıkık olan kısımları tamamlanmış ve başarılı bir restorasyona tabi tutulmuştur. Köprünün şimdiden ziyaretçi çektiği ortadadır. Köprünün Kesikköprü köyü tarafında mutlaka köprü ve doğa ile uyumlu nezih bir mekân inşa edilmelidir. Bu mekanda ziyaretçiler köprü ve dere manzarası eşliğinde çaylarını içebilmeli, yöresel lezzetleri tadabilmelidirler. Üstelik mekânın manzara portföyüne Ciha Kalesi ve karşı yamaçtaki Balta ailesi konakları da dahildir.
Gerek yaya, gerekse motorlu/motorsuz vasıtalarla bu noktaya kadar gelen ziyaretçiler
köprüden asfalt tarafına geçerek, bu sefer Hemşin istikametine doğru kısa bir mesafe
ilerleyecek ve Balta Camii önünde parkur sonlandırılacaktır. Bu mevkii gerek camisi, gerekse
yörenin en ilgi çekici tarihi mezarlığı ve muhteşem Balta ailesi konakları ile oldukça dikkat
çekici bir mevkidir.
I. ETAP SONU
Temiz ve yemyeşil bir doğada bisiklet veya motorsiklet gibi vasıtalarla parkuru tamamlamak isteyenler için herhangi bir olumsuzluk söz konusu değildir. Yaya ziyaretçiler için yaklaşık 8 km’lik olan parkurda enva-i çeşit tarihi ve kültürel argümanlar sayesinde gezi içeriği dolu geçecektir. Parkur üzerinde yerinde yapılacak keşifler sayesinde geziyi daha da renkli kılacak ilave faktörler devreye alınabilir. En başta da belirtildiği üzere söz konusu parkurun komple bakımdan geçirilmesi, yolların rehabilite edilmesi, tüm sevimsiz yapıların doğaya uyumlu hale sokulması, gerekli görülen tüm yerlerde dinlenme ve fotoğraf çekimi için seyir teraslarının yapılması projenin olmazsa olmazlarıdır. Eğer yapılması söz konusu olursa Ciha Kalesine olacak olan teleferik çıkışı projenin en kritik aşamasıdır. Bu proje başlı başına vadinin cazibe merkezi olmasına sebep olacaktır.

Mustafa HACIFAZLIOĞLU
25.08.2017 16:19:54
gerçekten çok güzel düşünülmüş.üzeri̇nde durulmali.i̇nşAllah bi̇r apsolu olarak bi̇tmi̇ş hali̇ni̇ görmek bi̇ze nasi̇p olur..çalişmalar i̇çi̇n emeği̇ geçenlere ve kaçkar 53 e teşekkürler.

i brahim uzun
26.08.2017 20:56:02
çok güzel anlatım tşkler resimlerle dahada anlamlı olmuıştur

Latif Yüksel
29.08.2017 12:15:51
değerli kardeşim bu lokasyona dikkat çekmek için kaleme aldığınız yazınıza ve emeğinize teşekkür ederim. bende acizane derimki pazar çarşıbaşından eski yol ile dereboyu hemşine ulaşmak zaten başlı başına bir heyecan , kaldıki her türlü araçla seyir edilebilinecek bir parkur. şimdi florası ve manzarası dahada bir değişmiştir.

Pazar-Hemşin bölgesi turizm için önemli güzergahtır

Murat Ümit HİÇYILMAZ

25.08.2017 11:49:58

715