Hz. Peygamber ve şahsiyet inşası üzerine yapılan bu derin tahlil, Müslümanların günümüzdeki durumu ve Hz. Peygamber’in (sav) sünneti ışığında nasıl yeniden inşa edilmesi gerektiğine dair önemli bir uyarıdır. Bu bağlamda ele alınması gereken bazı önemli hususlar vardır:

İlahi İnşa Nedir?

İlahi inşa, Allah’ın (c.c.) insanları, peygamberler aracılığıyla belirlediği ahlaki, dini ve sosyal ilkeler doğrultusunda bir şekillendirme ve eğitme sürecidir. Şahsiyet inşası da bu sürecin bir parçası olarak, insanın iman, ibadet ve ahlak yönünden olgunlaşması ve “peygamber ahlakıyla ahlaklanması” demektir. Şahsiyet inşası sadece bir dışsal şekillendirme değil, içsel bir dönüşüm, bir kemalat sürecidir. Kur’an ve Sünnet’in rehberliğinde, insanın eksikliklerini fark etmesi ve bunları telafi etme çabası olarak tanımlanabilir.

Hz. Peygamber’in (sav) Toplumu İnşa Süreci

Hz. Peygamber (sav), insanların iman ve ahlak açısından karanlık bir dönemde yaşadığı bir toplumda gönderildi. İlk muhataplar çoğunlukla müşriklerden oluşuyordu; ancak bir kısım Hanifler, Ehl-i Kitap mensupları ve münafıklar da bulunmaktaydı. Bu toplum, inanç bakımından büyük bir sapkınlık içinde, ahlaki olarak çöküşe geçmiş ve ibadetlerden uzaklaşmış bir durumdaydı. Hz. Peygamber’in görevi bu insanları ilahi mesajla inşa etmek, kalplerini imanla güzelleştirmek, ahlaklarını düzeltmek ve ibadetlerini ihlasla yapar hale getirmekti.

Bu süreçte Peygamber’in (sav) uyguladığı metodoloji oldukça dikkate değerdir. Sahabeler, Kur’an’ın on ayetini okur, derinlemesine tefekkür eder, anlamaya çalışır ve hayatlarına tatbik ederlerdi. Ancak o on ayeti hayatlarına tam anlamıyla geçirmeden bir sonraki ayete geçmezlerdi. Bu da Kur’an’ın sadece bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam rehberi olduğunun altını çizer.

Günümüz Müslümanlarının Durumu ve İhtiyaçları

Bugün, Müslüman toplumun çoğunluğu kendisini Müslüman olarak tanımlasa da, inanç, ibadet ve ahlak noktasında ciddi eksikliklerle karşı karşıyayız. Şirke, küfre, nifaka, deizme ve ateizme düşme tehlikesi, ibadetlerin ihmal edilmesi, ahlaki yozlaşma ve İslam’ın özünden uzaklaşma gibi meseleler, modern çağın Müslümanları için büyük tehditlerdir. Ne yazık ki, bu zorluklar çoğu zaman fark edilmiyor ve birçok insan bu zayıflıkların farkına varmadan yaşamına devam ediyor.

Bugün, Müslümanlar olarak ihtiyaç duyduğumuz şey, yeniden inşa olmaktır. Hz. Peygamber’in (sav) döneminde olduğu gibi, iman, ibadet ve ahlak temelinde yeniden yapılandırılmamız gerekiyor. Ancak bu, sadece bir formalite veya yüzeysel bir dönüşüm değil, derin bir farkındalık ve içsel bir yeniden doğuş anlamına gelmelidir.

Şahsiyet İnşası: Kur’an ve Sünnet’le Yeniden İnşa

Kur’an ve Sünnet, Müslümanların hayatlarının her alanında rehberlik eden iki temel kaynaktır. Ancak bu rehberlik sadece teorik değil, pratik bir boyuta da sahiptir. Günümüzde, Kur’an’ı okuyup anlamak, tefekkür etmek, onun emir ve yasaklarını hayata geçirmek ve Hz. Peygamber’in sünnetini takip etmek büyük bir zorunluluktur.

Birçok Müslüman Kur’an’ı ezberleyebilir, namaz kılabilir, oruç tutabilir; ancak asıl mesele, bu ibadetlerin hayata ne kadar yansıdığıdır. Hz. Peygamber’in (sav) sahabeleri gibi, ayetleri hayatlarına uygulamadan bir diğerine geçmemek, bu ilahi inşa sürecinin en önemli unsurlarındandır.

Şeytan ve Avenesinin Tuzakları

Şeytan, her insanı farklı zaaflarından yakalayıp onu “esfeli safiline” yani en aşağı derekelere düşürme gayretindedir. Modern çağın en büyük zaafları arasında dünyevileşme, kibir, nefse düşkünlük ve ahlaki gevşeklik yer almaktadır. Bu zaaflar, insanın manevi hayatını zayıflatarak, onu hem dünyada hem de ahirette sıkıntıya sürükler.

Sonuç: İlahi İnşaya Olan İhtiyaç

İlahi inşa, insanı tevhid, iman, ibadet ve ahlak yönünden güzelleştiren, onu bu dünyada huzurlu ve ahirette ebedi saadete ulaştıran bir süreçtir. Bugün Müslümanlar olarak, iki milyar nüfusa rağmen, işler yolunda gitmiyorsa, bu noktada kendimizi sorgulamalı ve dindarlığımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Kitap ve Sünnet ile yeniden inşa olduğumuzda, İslam’ın örnek ve model topluluğu haline geleceğimiz açıktır.

Hucurat suresi 49/7’de Allah’ın, müminlere imanı sevdirdiği, kalplerini onunla süslediği ve küfrü, fasıklığı, isyanı çirkin gösterdiği belirtilir. Bizim de yeniden bu ilahi inşa sürecine katılmamız, imanımızı güçlendirmemiz ve ahlakımızı peygamber ahlakıyla güzelleştirmemiz gerekmektedir.

Netice itibariyle, şahsiyet inşası, bugünün Müslümanları için hayati bir ihtiyaçtır. Bu inşa süreci, sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir yeniden doğuşu gerektirir.

 

 


HZ. PEYGAMBER VE ŞAHSİYET İNŞASI

HZ. PEYGAMBER VE ŞAHSİYET İNŞASI

Yusuf KAMBUR

23.09.2024 10:07:00

798