Tarih: 20.11.2013 09:41

Yöremizde Halk kültürü ve Edebiyatı

Facebook Twitter Linked-in



HALK EDEBİYATI

Halk kültürünün önemli bir kolunu temsil eden halk edebiyatı ürünleri, bölge insanının, günlük yaşamının zorluklarını, hüzünlerini, sevinçlerini dile getirdiği, geçmişten getirdikleriyle bugünün yeniliklerini harmanlayarak kendini ifade ettiği kültürel varlıklardır.

Rize bölgesinin genel karakteristiği olarak, denize, çay tarımına (1940’lar sonrası), zorlu dağ yaşamına ve yayla kültürüne bağlı olarak üretimde bulunan yöre insanı, kendine has şivesiyle türküler, destanlar, hikayeler, masallar, bilmeceler, ninniler, fıkralar söylemiş ve nesilden nesile aktarmıştır. Bu ürünlerin birçoğu dilden dile dolaşarak, zamanla yaratıcısı bilinmez olmuş, halka mal olmuştur. Kimisi de toplumsal ve kültürel değişimle birlikte yeni anlamlar ve sözcükler kazanarak varlığını sürdürmüştür. Son yıllarda yapılan derleme çalışmaları neticesinde yörede söylenen şiir, destan ninni v.b. türlerden bazı örnekler kayıt altına alınabilmiştir. Tabi ki zamanın ve yeni değerlerin karşısında tutunamayıp, halk arasında yazılı kültür yaygın olmadığından, söylenmeye söylenmeye yitip giden ve hiçbir kayıt altına alınmamış olan eserler de olmuştur.

Gerek halk edebiyatında ve gerekse de halk kültürünün diğer alanlarında meydana gelen değişim, anonim bir şiirde şöyle dile getiriliyor:

Günümüzde Rize bölgesinde ‘atma türkü, karşıberi atma türkü, düğün türküsü’ gibi isimlerle ifade edilen türkülerle yiğitliğin, hasretliğin, vatan sevgisinin işlendiği destanlarla, Karadeniz insanının zekasını ve yaratıcılığını ortaya koyan ninniler, fıkralar, bilmeceler, atasözleri, deyimler ve hikayelerle süslü zengin bir halk edebiyatı geleneği mevcuttur.

 

Türküler

Rize halk türkülerine atma türküler damgasını vurmuştur. Atma türküler belli bir konu etrafında doğaçlama olarak söylenir. Konu ve ezgi bütünlüğüne dikkat edilir. Genelde mizahi bir üslup kullanılır. Türküler beyitler (ikili) halinde olduğu gibi 4'lü kıtalar halinde de söylenir. Günlük hayatın akışı içinde herkes atma türkü söyleyebilir.

Kemençe veya tulum eşliğinde söylenen atma türkülerde kemençe ezgiyi yinelerken sonraki dizeler düşünülür. Atma türküler iki dize şeklinde ve son heceleri kafiyelidir. Atma türküler tek taraflı veya iki taraflı olarak söylenir. İki taraflı atma türkülere “karşı beri atma türkü” denir. (Kız-Erkek, Kadın-Kız, Baba-Evlât, Gelin-Kaynana, Gelin-Kayınbaba, Karı-Koca, arasında söylenen atma türküler yaygındır.)

Karşıberi Atma Türkü

Kaynata : Çok Hevesli Kapse’den seni gelin almışım

Gelin : Teşkim almasan beni ben külemi kalmışım

Kaynata : Herkes gülecek beni bakın ne hale düştüm

Gelin : Daha saymayrum seni herşeyi ölçtüm biçtüm

Kaynata : Gelin bu konuşmaklan güldiriyin herkesi

Gelin : Askere gitmiş olsa gelmiş idi künyesi

Kaynata : Daha böyle konuşma düşü bayılacağum

Gelin : Altı seneyi geçti boş duruyi kucağum

Kaynata : Haçan eve gideruk bunu sana sorcağum

 

Destanlar, Efsaneler (Anlatmalar)

Destanlar belli bir konuyu ele alarak yazılır, söylenir. Okuma-yazma bilmeyenler ya hafızalarına yazarlar veya birilerine yazdırırlar. Destanlar sekiz, on bir ve on dört heceli olabiliyor. En çok görüleni on bir heceli olanlarıdır. Toplumu etkilemiş olaylar konusunda yapılmış destanlar uzun süre akılda kalır. Eskiden özel toplantılarda veya sohbetlerde destanlar okunurdu. Bu okunuşlar, bu olayları hatırlamaya vesile olurdu.

Ninniler

Deyimler (Kalıplaşmış Sözler)

- Masti kedi. (Huysuz yaşlı kadınlar için kullanılır. Masti kedi: Dişi kedi.)

- Ander kalasun veya ander kaybana kalasun (Geberesun)

- Abril fafaturası gibi. (Nisanda çıkan kelebek gibi hareketli fakat ömrü az.)

- Dudi kaybana (Manyak)

- Oy cesuleyim sağa.

- Tava dibini yema, duğununde kar yağar

- Araba yikilince yol gösteren çok olur.

Atasözleri

- ‘Süleymanlar çoktur ama davutlisi binde bir’

- ‘Haçan bir kız kaçacak, yan basar ayağını’

- ‘İki şoza bir güneli üstüne bir hapsikoli’

(Şoz: Güneş almayan yer. Hapsikoli: Hamsili ekmek.)

Bilmeceler

Altı kül, üstü kül

İçine bir sarı gül

(Pilekide Mısır Ekmeği)

Bir sığ tamiluğa bir kara tavuk,

Döner o yana, döner bu yana

(Makoçı)

Uzun uzun dervişler,

Hak yolundan gelmişler

Bizim evin üstünde ne horonlar etmişler 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —