Artvin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk: ” Yılanların insanlar tarafından ortadan kaldırılması fare, köstebek popülasyonunu olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların yakaladıkları yılanların yüzde 90’ı zehirsizdir.??
Hayati Akbaş
ARTVİN-Artvin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk: ” Yılanların insanlar tarafından ortadan kaldırılması fare, köstebek popülasyonunu olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların yakaladıkları yılanların yüzde 90’ı zehirsizdir.” dedi.
“Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, yılanların, böcek fare gibi canlıların artışını engelleyerek yılanların doğayı koruma altına aldıklarını bu nedenle yılanların öldürülmemesinin gerektiğini söyledi.
Dünyada 3 bin 4 yüz, Türkiye’de 55, Artvin ilinde 11 yılan türü yayılış göstermektedir. Ülkemizdeki yılanlardan 16 türünün zehirli olduğunu söyleyebiliriz. Bu yılanlardan 3 çeşit olanı Artvin’ de zehirli olarak bulunmaktadır şeklinde gazetemize açıklamalarda bulunan Göktürk, “Artvin ili ve çevresinde yayılış gösteren Baran engereği, Hopa engereği ve Kafkas burunlu engereği zehirli türlerimizdir. Özellikle tatlı su yılanlarının hiçbir türü zehirli değildir.” şeklinde konuştu.
Göktürk, İnsanlar, zehirli yılanları öldürmek yerine zehirsiz su yılanlarını öldürüyor. Öldürdükleri yılanları sosyal medyada üstelik yayınlıyorlar. Ayrıca zehirli bir yılan da olabilir zehirsiz bir yılan da olabilir. Kaldı ki hiçbir yılanın öldürülmemesi gerekiyor. İnsanlar şu durumda çok bilinçsiz bir şekilde hareket ediyorlar. Zehirli yılan olsun olmasın yılanların öldürülmemesi gerekiyor. Yayınlanan fotoğraflarla beraber her türlü yılanı öldürün gibi bir algı söz konusu. İnsanlar ne yazık ki bilinçsizce hareket ediyorlar. Böyle devam ederse yılanın beslendiği fare, köstebek, yılandan beslenen kuş türleri de aç kalacak.
“Şu an da Türkiye’de çok güneşli ya da çok yağmurlu havaların olması sebebiyle yılanlar ortaya çıkıyor. Mayıs ve Haziran ayları ise yılanların üreme mevsimleri olmaktadır. Yılanların, evlerimize gelmelerinin sebebi ise köylerdeki süt kokusundan kaynaklanıyor.” şeklinde ifadelerine yer veren Göktürk, yılanlardan korunmak için şu önerilerde bulundu:
Çay işleri ile ilgilenen yöre halkının çaylık alanlara girerken mutlaka kalın ayakkabı, kot veya meşin pantolon giymeleri gerekmektedir.
Şayet köy evi ve çevresinde yılanlara sıklıkla rastlanıyorsa kedi ve tavuk beslemek de bir mücadele yöntemidir. Kedi ve tavuk beslenemeyeceği durumlarda etraftaki ot ve çalılıkların temizliği de bir önlemdir.
Yılanlar toz kükürt, sarı kükürt, naftalin ve ardıç katranı gibi maddelerin kokularından rahatsız olur ve bu kokuları aldıkları alanlara girmezler. Korban (25wd) isimli ilacında kepekle karıştırılıp etrafa atılması da yılanları kaçıracaktır. Yılanların sıkça görüldüğü alanlara bu maddelerin serpilmesi yılanları buralardan uzak tutacaktır.
Tarla kenarlarına, ev kenarlarına nohut bitkisi ekilirse bu alanlara da yılan gelmeyecektir. Elektrikli kovucular gibi elektronik aletlerin yılanları uzaklaştırmada etkili olmayacağını düşünüyorum.
En çok yılanlar konusunda sıkıntı yaşadığımız bölge Hopa, Arhavi ve Borçka gelmektedir. Örneğin Hopa engereği çok zehirlidir. Yılanlar soğuk canlılar olduğundan dolayı yakalamak istediğimizde ve otların arasında köydeki vatandaşımız dolaşırken yanlışlıkla bastığında anında doğaları gereği ısırmak isteyecektir. Aksi takdirde zehirli ya da zehirsiz hiçbir yılan herhangi bir şey olmadan insana zarar vermez diyen Göktürk, yılanların doğaları gereği saldırgan olmadığının altını çizdi.
Soğukkanlı canlılardan olan yılanlar sıcak gün ve geceleri daha çok sevdiğine dikkat çeken Göktürk, önümüzdeki sıcak yaz günlerinde çok daha aktif olacaklarını ve vatandaşların bu konuda gerekli önlemleri alarak panik yapmamaları gerektiğinin altını çizdi
