Yavuz Bahadıroğlu Pazar’da gündemi değerlendirdi.

Açılış konuşmasını yapan Diyanet-Sen Pazar Temsilcisi Cemal Taşçı, programa katılanlara teşekkür etti.
Aylık mutat toplantıda “İmam-Hatiplerle” bir araya gelen Pazar İlçe Müftüsü Sayın Mustafa Düzgüney, önemli açıklamalarda bulundu.

“Ülkemizde, karşı karşıya kaldığımız olaylar hepimizi derinden üzmüştür. Halkımızın, başta Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının ve tüm halkımızın gelişmeler karşısında ortaya koyduğu tavır, üstlendiği misyon hepimize (İyi ki Diyanet var, iyi ki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gönüllü erleri var) dedirtti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet GÖRMEZ’in çağrısıyla ülkemizin her camisinden okunan sala, ezan ve tekbirler milletimizin moral değerlerinin canlı tutulmasında çok önemli manevi destek oluşturmuştur” dedi.

Düzgüney “Elbette bu olaylardan, darbe kalkışmasından “Din gönüllüleri” olarak kendi adımıza çıkarmamız gereken önemli dersler de vardır. Bunlardan en önemlisi “Halkımızın, çocuklarımızın dini bilgi ihtiyacını başka hiçbir kuruluş, cemaat ve cemiyete ihtiyaç duymayacakları bir sağlamlıkta ve yeterlilikte karşılamalıyız.

İnanç meselesi boşluk kabul etmeyen bir meseledir. Bizim boş bıraktığımız her alanda boşluğu başkaları mutlaka dolduracaktır. Bu sebeple sorumluluk bilincimizin farkında olup dini bilgiyi anlatma ve hayata tatbik etme noktasındaki gayretlerimizi arttırmalıyız.

Vaazlarımız, Yaz Kur’an Kurslarımız, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın hem Kur’an hem de dini bilgiyi elde etme noktasındaki gayretlerimizi arttırmalı ve bu konudaki eksikliği gidermeliyiz.

Allah ve Rasulü’ne itaat etmeyi hayatın gayesi, Müslüman olmanın bir gereği kabul edip, hayata bakışımızı buna göre tanzim etmeliyiz” diyerek, sözlerini toplantıya Pazar İlçemizin önemli Tarihçi, yazarlarından Sayın Yavuz Bahadıroğlu’na katılımları için teşekkür ederek bıraktı.

Bahadıroğlu “ Türkiye’nin üzerinde bu gibi oyunlar devamlı vardır. Bunların bir tek meselesi vardır. Haçlı seferlerinin başlaması ile devam edip buna daha sonra Avrupalılarında katılımı ile diyorlar ki, Türk meselesi ile ilgili bir meselemiz vardır. Bunların içinde Lazlar, Kürtler, Abazalar ve Araplar da vardır.22 milyonluk Osmanlı coğrafyasında ve Selçuklu coğrafyasında yaşayan herkes için. Çanakkale’ye geldiklerinde adres sormadılar. İngiliz bombayı ateşliyor, Kürt müsün, Türk müsün sormuyor. Ve sadece orada ülke savunması yapan insanlara karşı bir olayı gerçekleştiriyor. Çok açık çok net bu topraklardan bizi çıkarmak.Yani,Türkler Avrupa’ya fazla gelir onlar barbardır. Hatta Çanakkale’de zehirli gaz atın talimatı veren başbakandır. Bize okul kitaplarında büyük devlet adamıdır diye okuturlar. Ders kitapları değişmediği sürece ne darbeler değişir ne de zihniyet göbeğini kaşıyan cahil diye aşağılanan, örtülü kadınları kara Fatma’ya benzetmeleri bakıyorsunuz o insanlar sokaklara çıkıyor, tanka karşı duruyor, tankın üstüne çıkıp önüne yatıyor, daha dün 15 Temmuz’da uçağı etkisizleştiriyor, helikopteri etkisizleştiriyor, modern silahları etkisizleştiriyor ve Çanakkale de kazanılan zafer gibi büyük bir zafer daha kazanılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurtarıyor. Bu insanların anlından öpülür ve ona mensup olmakla övünülür” dedi.

Bahadıroğlu “ Zaman zaman bu gençlerden bir şey olmaz. Bu insanlardan bir şey olmaz, bizim halkımız cahildir, şudur budur gazete okumaz derler doğru değildir. Tesadüfmüdür nedir bilemiyorum iki üç gündür şehit haberi de yok. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor. İnsanlar durup dururken kahraman olmazlar Seyit Onbaşıya baktığımızda kendi köyünde mazbut kendi halinde biri iken Çanakkale’de aslan kesilip 250 kiloluk mermiyi kaldırıyor. Nasıl kaldırdığını soruyorlar bilmiyor. Yani siz elinizden geleni yaparsanız Allah ta size yardım eder. Bütün tarih bunun delilleriyle doludur. Tarih ibret alabilenler içindir. Abdülhamit’e 100 suikast yapıldı. Bugün Reisi Cumhur’a da 100 suikast yapılması herhalde tesadüf değildir” açıklamalarında bulunan,