Yağmurlardan Güneşli Yaylalara: Samıstal’ın Özgür Ruhları

Yağmurlardan Güneşli Yaylalara: Samıstal’ın Özgür Ruhları...

YAŞAM 31.08.2024 11:09:00 907 0
Yağmurlardan Güneşli Yaylalara: Samıstal’ın Özgür Ruhları

Çamlıhemşin, Rize – Çamlıhemşin’in saklı köylerinden biri olan Samıstal Yaylası, hayatlarını burada geçiren üç yaşlı yaylacının öyküsüyle canlanıyor. Fatma Demirci (70), Emine Benek (85) ve Hasan Keskin (70) gibi kıdemli yaylacılar, yıllar süren gelenekleri yaşatmak için, zorlu yaşam koşullarına rağmen yaylalarını terk etmiyorlar.

Fatma Demirci, köyde Fati Teyze olarak tanınıyor ve 6 çocuk, 9 torun sahibi. Yıllardır yaylada hayvanlarına bakıyor ve geçimini sağlıyor. "Yağ ve süt satmıyorum. Nedenini mi soruyorsunuz? Kalabalık bir aileyiz, bize ancak yetiyor," diyor Fatma Teyze. Her gün, kendi yaylasının çimenlerinde yürüyüş yaparak, hayvanlarıyla ilgileniyor.

Emine Benek ise, yaylacılığın tutkusunu genç yaşlarda kazandı ve 50 yıl boyunca Samıstal Yaylası’nda hayvancılık yaptı. Şimdi 85 yaşında, hâlâ her yıl yaylaya çıkmaya devam ediyor. "Yayladan köye  geldiğimde sanki kafese tıkılmış gibi hissediyorum," diyor Emine Teyze. Bir oğlu ve bir kızı olan Emine Teyze, dağların kuytularında huzuru buluyor.

Hasan Keskin, kış aylarında Bodollu Mahallesi’nde yaşıyor ve ilkbaharın sonlarında yaylaya çıkıp, Ekim ayında geri dönüyor. Hasan Bey, yaylalar arasında kısa bir ayrılığı "sevgiliden ayrılmak" gibi tanımlıyor. "Bu bizim için adeta sevgiliden kısa bir süre ayrılık gibidir. Ama bu süre bize çok uzun geliyor," diyor Hasan Bey.

Bu üç yaylacının ortak noktası, Samıstal Yaylası’nın aynı köyde Hemşin’de yaşadıkları bölge olması. Fatma Demirci, “Aynı ilçeden olup ayrı köylerde yaşıyoruz. Burada ayrıyız ama yaylada birlikteyiz,” diyerek bu özlemi ve birlikteliği vurguluyor.

Sabahın erken saatlerinde, ilerleyen yaşlarına rağmen yaylada hayvanlarıyla ilgilenen bu yaylacılar, bir yandan da türkü söyleyerek yalnızlıklarını ve dağların sessizliğini paylaşıyorlar. Çamlıhemşin’in bu özel köyünde, yaşamlarına dair söyledikleri türkülerin, onların yıllar süren yaşam öykülerini ve yaylaya olan sevgilerini dile getirdiği gözlemleniyor.

"Ömür çok erken geçti," diyor yaylacılar. "Bizden sonra bu yaylalar ve dağlar veran kalacak." Bu sözleri, onların yaylalarına olan derin bağlılıklarını ve yaşamlarını burada sürdürme kararlılıklarını yansıtıyor.

Samıstal Yaylası’ndaki bu özel insanlar, yaşlarına rağmen yaylalarının korunmasına ve geleneklerin yaşatılmasına katkıda bulunuyorlar. Dağların huzurunda geçen bu öyküler, yaylacılığın ne kadar değerli bir yaşam biçimi olduğunu ve doğayla iç içe yaşamanın güzelliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor