Hikmet Haberal (Araştırmacı-Yazar ve Turizmci)
Verçenik Dağcılık Ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü 13.sünü gerçekleştirdiği Kurtuluş savaşı kahramanlarından İpsiz Recep anısına ve Hikmet Haberal‘ın yaptığı Turizm Master planları çerçevesinde yapılan VERÇENİK ZİRVE faaliyetini 24- 27 Ağustos tarihleri arasında sorunsuz olarak gerçekleştirildi.
Verçenik, 3 bin 709 metrelik yüksekliğiyle Doğu Karadeniz Dağları'nın ikinci büyük zirvesi. Tırmanış zorluğu açısından ise Türkiye'de klasik rotası en zor dağ.
Araştırmacı Yazar ve Turizmci Dağcı Hikmet Haberal bu etkinlikte de yer aldı.
Haberal; zirve tırmanışı ve kamp hakkında kısa bilgiler aktardı.
- Günü olan 24 Ağustos günü,
70 sporcu ve doğaseverin katılımıyla Rize merkez deki Atatürk anıtı önünde yapılan törenle başlayan faaliyetimiz, aynı gün araçlarla Verçenik yaylasına intikal, kamp yüküyle kapılı göllere 2,5 saat yolculuk ve kapılı göllerde kamp atmakla son bulmuştur.
2.gün: muhteşem bir havada 22 sporcu ve ben hikmet Haberal; Kulüp başkanı Eminali Kalcıoğlu liderliğinde ve zirve yapmıştır.
Kampta kalan diğer dağcılar bölgeyi tanıma buzul göllerinde yürüme yüzme ve bölgeyi tanımak için anlattığımız yöre bilgileri eşliğinde günü geçirdiler.
3. Gün: kulübümüzün İzmir şube başkanı Şakir Tıkıroğlu hocamızın liderliğinde 22 sporcu daha Türkiye’nin en zor teknik rotasına sahip olan Verçenik zirveye çıkmıştır.
Kampa birinci gün zirve yapan dağcı arkadaşlar 1. Gün kampta kalanların yaptıkları etkinlikleri (gezi, fotoğraf ve çevreyi tanıma vs.) yaptılar.
4. Gün: Kamp faaliyetimiz 27 Ağustos günü kampın toplanması Rize ye dönüş ve yemekli sertifika töreni ile son bulmuştur.
Faaliyette emeği geçen başta VDDK kulüp başkanı Eminali Kalcıoğlu hocamıza, kamp müdürümüz Hasan Temize, İzmir Verçenik şube başkanı Şakir Tıkıroğlu hocamıza,70 yaşında Verçenik zirveye yapan kendi tabiriyle federasyonun en genç sporcusu Muhlis Akgün abimize, kampımıza katılıp rahatsızlığı nedeniyle zirve yapamayan ancak faaliyet sonrasında Federasyonun Kaçkar zirve faaliyetini gerçekleştirilen 11 yaşında ki güzel kızımız Elif Çalışkan a ve yurt içi ve dışından katılım sağlayan tüm sporcu-doğaseverlere çok teşekkür ederiz...
İPSİZ RECEP KİMDİR
1862 yılında Rize’nin Portakallık Mahallesinde doğdu. Emiroğlu’larından Emine ve Hüseyin’in oğludur. Kendisine “İpsiz “ lakabının verilmesine dair iki anlatım vardır. Birine göre; Cesareti, gözü pekliği ve ataklığı sayesinde 'İpsiz' lakabını alır. Diğer bir anlatıma göre de; Elinde avucunda ne varsa, olanı da, olmayanı da verdiğinden ve kendisi de “cep delik, cepken delik” misali kaldığından adı “İpsize çıkmıştı. İpsiz Recep, Kurtuluş Savaşı döneminde balıkçı tekneleriyle Kuvay-ı Milliye’ye asker ve silah taşımış bir halk kahramanıdır. “İpsiz” Recep’in Milli Mücadeledeki konumu çok önemlidir. Kendi oluşturduğu grubu ile düşmana karşı savaş verip, birçok başarı elde etmiştir. Vatana olan hizmetleri karşılığı Atatürk tarafından ödüllendirilmek istense de, parayı kabul etmeyerek içindeki vatan aşkını ispatlamıştır. Anlatılanlara göre etrafındaki çok az gönüllü ona yetmeyince Sinop, Trabzon ve Rize hapishanelerinin kapılarını açıp 101 yıllık mahkûmlara sordu: -Hürriyet dışarıda… Şimdi sizi serbest bırakıyor ve hürriyetinizi veriyorum. Siz de milletinize vereceksiniz. Prangada yaşamak mı, düşmanla vuruşmak mı? Kararınızı verin der ve eski mahkûmlar da Kuvayı Milliyeye katılır. Rizeli “İpsiz” Recep Reis ve arkadaşları düşmanla ve yerli işbirlikçilerle savaşmışlar. Vatanın ve milletin istiklâli için asılmayı göze almışlardır. Milli mücadele yıllarında göstermiş olduğu kahramanlıklarla milis yüzbaşı rütbesini alır. İstiklal savaşında gösterdiği başarıdan dolayı kendisine İstiklal Madalyası verilmiş ve maaşa bağlanmıştır. Recep Reis Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, tekrar toprağına dönmüş, görevini yapmış bir kahraman olarak silahını duvara asmış, hayatında hiç bunları yaşamamış gibi hayatına devam etmiştir. İpsiz Recep 1928 yılında yakalandığı tifo hastalığından dolayı Karasu’da ölmüş ve vasiyeti üzerine şehir mezarlığına defnedilmiştir.
