Oruç, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’den (as) beri, dinin büyük bir rüknü ve farz kılınmış ibadetidir.
Kitabî ifadesiyle “sıyam, savm”, nefsi, meylettiği şeylerden alıkoymak yani, kendini tutmak; Allah’ın emrine uyarak, nefsin şiddetli taleplerinden olan yeme, içme ve cinsi arzular gibi ihtiyaçlardan, ibadet kastıyla, imsak vaktinden güneşin batışına kadar bütün gün kendini tutmak demektir.
Ramazanda, tuttuğumuz farz oruçlara Rabbimizin takdir buyurduğu yüksek sevaptan başka; bu ayda işlediğimiz her hayırlı iş için de, bire bindir.
Öyle olunca bu ayın gündüzünde ve gecesinde zamanı iyi değerlendirmek; dilimizi Kur’ân tilâvetiyle, Cevşen okumalarıyla, Peygamber Efendimize (asm) salâvat-ı şerife getirmekle, tesbihle, tehlille, tövbeyle ve istiğfarla meşgul etmeliyiz.
Bir bakıma, içinde seksen senelik bir ömre denk sevaba vesile olan Leyle-i Kadrin bulunduğu Ramazan’da, bütün duygu ve lâtifelere oruç tutturarak, âdeta melekler mertebesine çıkma gayretinde olmalıyız.
Zira bu ay, manevî hâsılat mevsimi; heybeleri doldurmanın zamanı.
Bu günleri ziyan etmek büyük kayıptır.
Hazreti Peygamberimiz (asm): “Nice oruç tutan vardır ki, orucundan susuzluk çekme ve açlıktan başka bir kazancı yoktur” buyuruyor.
Bu ikazın mesajını anlamaya bakalım.
Öyle ise gelin, sınırlı ömrümüzün, sınırsız sevaplarla bezeneceği bu müstesna günleri; bu günlerin gecelerini ihlâs ve samimî duygular içinde bunca mahlûkatın Rabbinin, Hâlıkının, Râzıkının rızasına matuf amellerle değerlendirmeye bakalım.
Ali Rıza Aydın(Yeni Asya Gazetesi)
Madem bu günlerde “kul” olmanın kisvesiyle, açlığın susuzluğun ne demek olduğunu fark ettiğimiz gibi; aç biilâç olanları, hayata tutunmaya çalışanları da fark edelim.
Peki, ya gönlü kırık, yüreği buruk kardeşler ne yapmalılar?
Şu mübarek günler hürmetine (eğer varsa) kırgınlığa, dargınlığa son verip; kardeşliğin, gönüldaşlığın, arkadaşlığın hukukunu göz önüne getirerek -her ne sebeple olursa olsun- buzları eritmeli; samimiyetle sımsıkı kucaklaşmalıdır.
Mevlâ’mız, sâlih amel işlemede; Ramazan ayının feyiz ve bereketinden istifade etmede cümle mü’min-mü’mine kardeşlerimizi muvaffak eylesin.
