SU KAYNAKLARI YÖNETİMİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ
İklim Değişikliği Eğitimi, Artvin, Grand Artvin Hotel’de gerçekleştirildi.
Hayati Akbaş
ARTVİN-İklim Değişikliği Eğitimi, Artvin, Grand Artvin Hotel’de gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği Türkiye Mali İşbirliği çerçevesinde, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen, İklim Değişikliği alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi (İklimİn) kapsamında gerçekleştirilen eğitime; Rize, Artvin ve Ardahan illerinde faaliyet gösteren ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, kalkınma ajanslarının, sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin temsilcileri katıldı.
Katılımcılar, üç gün boyunca, İklim değişikliğinin Türkiye’ye etkileri, iklim değişikliğinin ekolojik sistemlerdeki yeri, iklim değişikliği ve tarım etkileşimi ve su kaynakları ve yönetimi, iklim değişikliğinde sosyal adalet boyutu ve gençliğin sorumlulukları gibi çok geniş kapsamlı boyutta akademisyenlerden eğitim alırken, iklim değişikliğini birçok açıdan değerlendirme fırsatı buldular.
Eğitim süresince ayrıca, Türkiye genelinde iklim değişikliği alanında farkındalığı artırmayı amaçlayan iklimİN projesi hakkında detaylı bilgi sağlandı.
Artvin’de Yapılan “İklimin” Projesi Eğitimi Sona Erdi
İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi (İklimin) Eğitimi, Artvin’de yapıldı.
Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan, ”İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi (İklimin)” kapsamındaki Artvin Eğitimi Grand Artvin Hotel’de gerçekleştirildi.. Üç gün süren eğitime Artvin ve çevre illerdeki kurum, kuruluş ve STK’lardan birer temsilci katıldı.
Takım lideri ve hibe uzmanı Gaye Erkan ile Proje Asistanı Simay Erdi konuyla ilgili olarak yaptıkları açıklamada, ”Toplam bütçesi 1.865.000 Euro olan İklimin Projesinin hedefi, Türkiye’de ortak iklim değişikliği etkilerini azaltma çabalarını güçlendirme için kamu farkındalığını ve paydaş kapasitesini artırmak suretiyle AB iklim politikası ve mevzuatına kademeli olarak uyumun sağlanmasıdır. Proje kapsamında, eğitim programlarıyla kapasite geliştirme, paydaşlarla etkili iletişim ve farkındalık artırma çalışmaları ve hibe projeleri yoluyla yerel ikilim değişikliği hareketinin gerçekleştirilmesi konularında teknik destek sağlanması, toplumun iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesi amaçlanıyor” dediler.
İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi (İklimin) Artvin Eğitiminin başlangıcında, ilk konuşmacı olan Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu İklimin Projesinin tanıtımını yaptı. Daha sonraki konuşmacılardan Prof. Dr. Doğanay Tolunay ”İklim Değişikliğinin Ekolojik Sistemlerdeki Yeri” konusunda, Dr. Nuran Talu ”Türkiye’nin İklim Değişikliği ile Mücadele Unsurları” konusunda, Habip Kocaman ”Türkiye’nin İklim Değişikliği ile Mücadelede Yasal ve Kurumsal Yapısı” konusunda, Tülin Keskin ”Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji” konularında, Dr. Nuran Talu ”İklim Mücadelesinde Ekonomik,, Sosyal ve Ekolojik Adalet” konusunda ve Dr. Barış Gencer Baykan da “İklim Değişikliği ile Mücadelede Gençliğin Sorumluluğu” konularında sinevizyon eşliğinde sunum yaptılar.
Eğitimin ikinci gününde “Su Kaynakları Yönetimi ve İklim değişikliği” konusunda Doç. Dr. Gökçen Çapar, Öğlen sonrası bölümde ise “İklim Değişikliği ve Türkiye tarımı Etkileşimi “ konusunda Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, sunum yaptı.
İklimin son gününde ise “İklim değişikliği ve Mücadele Gençliği Sorumluluğu” konusunda Dr. Barış Gencer Baykan, sunum yaptı. Öğleden sonraki bölümde ise “İklim Mücadelesinde Ekonomik, Sosyal ve Ekolojik Adalet” konulu sunumu Barış Doğru gerçekleştirdi.
Artvin’de 3 gün süren eğitimde katılımcılar da aktif olarak sorular ve yorumlarıyla düşüncelerini ilettiler.
Gazeteci Sami Özçelik, Artvin’de çevresel sorunların had safhada olduğunu, bu nedenle büyük sıkıntılar yaşandığını savundu.
Özçelik; “Artvin’de böyle bir etkinliğin yapılması bizim için çok değerli ve anlamlıdır. Çünkü iklim konusu elbette ki küresel bir sorundur.
Dünyayı bir insan olarak düşünürsek, vücudunuzun neresinde ağrı olursa olsun, tüm organlarınız bunu hisseder, tepki verir. Amazon’da veya Cerattepe ’de kesilen bir ağaç, bütün dünyanın ciğerlerini etkiler. Yoğun olduğum için ben 2 gün aktif olarak katılabildim.
Benim sizden bir ricam olacak. Madem burada bakanlık yetkilileri de var, size Artvin’in yaşadığı çevresel sorunlardan, değişen ikliminden kısaca bahsedeyim. Vadilerimizden tepemize kadar yapılan projelerde ÇED yok. ÇED’ler maalesef basitleştirdi. Her büyük projenin kilime etkisi olamaz mı? Çevreye etkisi olmaz mı?
Dünyanın en büyük barajını yapıyorsunuz, Çoruh üzerinde bir sürü devasa barajları yapıldı ÇED yok!.. Bunlar soysa kültürümüze, iklimimize, sağlığımıza, ekonomimize nasıl yük getirecek, bunun gerçek anlamda ÇED’i yok. Yusufeli Barajı yapılıyor 271 metre. Çevreyi, doğayı mahvediyor. Dünya yüksek barajlardan 100 yol önce vazgeçmiş. Biz 271 metre baraj yapıyoruz. Bunun maliyeti ve etkileri hesaplandı mı? Bakın, Artvin’de Şimşir ağacı tamamen yok oldu. Barajlar yapıldıktan sonra. Tesadüf müdür, bilimsel bir açıklaması var mıdır bilmiyorum.
Ama artık Şimşir yok. Sıra hangi bitki veya ağaçtadır bilmiyoruz. Bu konuda her hangi bir çalışmanın olduğunu duymadım. Bu bölgede görülmeyen canlılar yaşamaya başladı.
DSİ’nin Taşkın koruma adı altında yaptığı hatalı projeler yüzünden canlıların suya erişimi tamamen engellendi. “Dere ıslahı” dedikleri ama bana göre “dere İtlafı” olan bu beton perde projesinde 3 metreyi aşan beton setleri aşamayan canlılar dereye ulaşamıyor ve suyunu içemiyor. Böyle bir derenin içine karaca yavrusu düştü. Çıkamadığı için derede boğuldu.
O Karaca’nın katili DSİ’nin bu katil projesi sebep oldu. İnsanların ayaklarını sokacak dere kıyısı kalmadı. Çoruh Nehrinin Artvin içinden geçen bölümüne bakın. 10 metre duvarla sağlı sollu kapatıldı. Artık Çoruh’un kumsalı, etrafında yüzen çocukları, gençleri, kıyısı hiçbir şeyi kalmadı. Çoruh, bizden, Artvin’den kopartıldı.
Artık bizden çok uzakta ulaşamadığımız nehir oldu. Nehirdi, akardı artık ölü yapay bir gölet durumunda. “Su kaynakları yönetimi ve İklim değişikliği “konusu içinde kalarak bunları söylüyorum. Su kaynaklarımızı biz böyle mi yöneteceğiz?
Aynı şeyi Karadeniz’e yaptık. 600 km sahili otoyol projesiyle katlettik. Ondan sonra da şehirleri su basıyor, insanlar ölüyor. Oysa bu proje daha çevreci yapılabilirdi. Her bir konu başlığı aslında sorunlarımızı öne çıkarıyor. Ama bu sorunlarımız nasıl çözülecek? Salonlarda, toplantılarda konuşarak çözülmeyeceği kesin. Mutlaka bu konuda adımların atılması gerekiyor.” dedi.
Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bedrettin kalın’da 25 yıldır verilen çevresel mücadelenin sağlıklı bir çevre ve yaşam alanı için yapıldığını söyledi. Bu mücadelede STK’ların en önde yer almasına rağmen bazı kurum ve kuruluşların elini taşın altına koymakta tereddüt ettiğini belirterek;” Biliyorsunuz, çevre ve yaşam alanları tüm canlılar için çok önemlidir. Siz ne iş yapacaksanız yapın, önce çevre ve yaşam alanlarını korumaya alacaksınız. Ben TBB’nde daha önce çevre komisyonunda yer aldım. Bu konuda çalışmalarımız olmuştur.
Artvin’de vadilerdeki HES projelerde olsun, tepemizdeki maden konusu olsun STK olarak, Artvin Halkı olarak mücadele verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Ama her ne hikmetse üniversite, Çevre Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlar gereken ilgi ve hassasiyeti göstermediler.
Üniversitede görev yapan akademisyenlerin, Üniversitenin çevre, iklim ve yaşam alanlarının korunmasında öncü olması gerekir. Çünkü bilimsel tespit ve raporlar çok etkili ve önemlidir. Böyle bir çalıştayın yapılması bizim için önemlidir. Yeşil Artvin Derneği elbette ki böyle bir programa katılır ve düşüncelerini burada bulunan bakanlık temsilcilerine aktarır. Burada bulunan herkesin amacı ortak değil mi? O halde bu amaca hizmet edecek konuları konuşmamız lazım.
Sorunlarımızı anlatmamamız lazım, önerilerimizi iletmemiz lazım. Ben size böyle bir etkinliği Artvin’de gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim.” dedi.
Proje etkinlikleri sonunda, eğitime katılanlarla birlikte genel bir değerlendirme yapılarak program bitirildi.