Hayati Akbaş
ARTVİN-Bel-yap Taşeron işçileri referandumunda 2. Perdede sonuç belli oldu. Geçen hafta yapılan referandumda oylar 147- 147 eşit çıkınca mahkeme referandumun yenilenmesi kararı verdi. Bunun üzerine işçiler 8 Mayıs 2018 tarihinde yeniden referanduma gitti. Grev, Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğü gözetimi ve organizasyonu altında yapıldı.
Greve Hayır Diyenler 91 Evet Diyenlerin Sayısı İse 77’de Kaldı
Bel-yap Taşeron işçileri greve gitmeyeceklerini oylarıyla duyurdu. Yapılan oylamada greve gitmek isteyenler 77’de kalırken, greve gitmek istemeyenlerin sayısı ise 91 oldu. Bu seçime göre, Artvin Belediyesi Bel-Yap işçileri greve gitmek yerine, Başbakanlığa bağlı Yüksek Hakem Kurulu”na gidecek.
“DİSK, Üyemiz Olsun Olmasın Tüm Emekçilerin Sendikasıdır”
Sonuçların açıklanmasının ardından bir açıklama yapan DİSK Genel İş Artvin Şubesi Başkanı Selim Bilgin, bundan sonrasının Başbakanlık Hakem Kurulu tarafından kanunlar ölçüsünde karara bağlanacağını belirterek şunları söyledi;”Değerli emekçi kardeşlerim. DİSK, her hangi bir partinin yayın organı, arka bahçesi değil, Emekçinin sendikasıdır. Bizde üye olan olmayan herkesin hakkını savunur. Biz ne AKP’nin nede CHP’nin sendikasıyız. Sendikalar alın terinin, emeğin savunucusudur. Bugün yapılan referandumda 97 hayıra karşı 77 oy kullanılmıştır. Bunun anlamı şudur. Biz Belediyeye bağlı bel-yap şirketinde çalışan Taşeron işçilerimizin, sorunu artık Başbakanlık Hakem Kurulu’na gidiyor.
“ Toplu Sözleşmede Belediye İle Uzlaşma Sağlayamadık”
Artvin Belediyesi ile yetkili sendika olarak toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlayamadık. Bu nedenle kanun gereği arabulucuya gidiyorsunuz. Trabzon’daki arabulucularla da uzlaşamadık. Bizim teklifimiz %20 idi. Tabii ki sisin istediğiniz rakam olacak diye bir şey yok. Biz bu rakamı makul bir seviyede anlaşalım diye sunduk. Bize %1 teklif ettiler. Biz de bu teklifi reddettik. Sonuçta Yüksek Hakem Kurulu’na gitmesi için bu referandumu yapmamız gerekiyordu. Bunu da geçen hafta yaptık. Ama oylar eşit çıkınca mahkeme kararıyla referandum yeniden yapıldı.
BU sonuçla konu Başbakanlık Yüksek Hakem Kurulu’na gidiyor. Hayırlı olmasını diliyorum. Yineliyorum biz kimsenin sendikası değiliz. Çalışanlar istediği sendikaya üye olabilir. Demokrasilerde sendikal haklar vardır. Altını çizerek söylüyorum. Biz işçi sendikasıyız. Biz üyemiz olsun, olmasın. Arkadaşlarımız biliyor yaklaşık 10 yıldır en küçük sorunda hep yanlarında olduk. Biz sendika olarak görevimizi yapmaya devam edeceğiz.
“Sendikalar Rakip Firma Rakip Market Anlayışı İle İşlememeli!”
Şimdi sendikalar rakip firmalarmış gibi olmamalı. Emekte, alın teri de buluşmalıdır. Ama market gibi, bilmem ne ticari şirket gibi düşünürseniz en başta işçi haklarına zarar vermiş olursunuz. Artvin Belediyesi’nde de ne yazık ki sendikayı değiştirmek için baskı yapılmaktadır. Biz bunları biliyoruz. Belediye başkanımızla da paylaştık. Demek ki altlarda ünlü olmak isteyenler var!.
Onlara bir kere daha hatırlatıyorum, biz işçinin emekçinin hakkını savunuyoruz. Makamlar koltuklar gelip geçicidir. Aslolan Belediye Bel-yap çalışanlarıdır. Keşke birebir anlaşsaydık Yüksek Hakem Kurulu’na gitmeseydik. Bakın kadrolu çalışanlarda anlaştık. Yiğidin hakkı yiğide… Şimdi Bel-yap ’ta olanlar belediyenin sürekli elemanı oldu. Bu ne demek toplu sözleşme hakkının doğması demektir.
İş sözleşmesiyle ücret zammı alacak. Bu zammı almanın başka yolu da yoktur. Eğer kim haktan hukuktan bahsediyorsa, bin 600’a bin 700’a bu işçi gece gündüz demeden, yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden çalışanlara bu rakamı yeterli ve insani görmüyoruz. Bugün çöp kamyonunun arkasında çalışan arkadaşımız bin 600- bin 700 TL’yi uygun görmüyoruz. Ücretlerde iyileştirme istiyoruz. Onun için bu yoldayız.
“ Burada Siyaset Değil, Sendikacılık Yapıyoruz”
Bakın burada siyaset yapmıyoruz. Benim siyasi bir kimliğim yok. Burada sendika kimliğimle konuşuyorum. Biz işçinin haklarını savunmaya devam edeceğiz. Bundan alınganlık gösterenler var. Kimse alınganlık göstermesin. Biz DİSK Genel İŞ Olarak işçinin hakkını savunduğumuz için suçluysak bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Çalışanlara az ücret vermek için çalışanlar da var!. Ben onları önce Artvin Kamuoyuna, sonra Allah’a havale ediyorum.
Eğer, referandum evet çıksaydı, buraya pankartımızı asacaktık. Diyecektik ki bu işyerinde grev var. Onlar ise çalıştırmaya devam edecekti. Teklifleri en başta olduğu gibi %1 olacaktı. Bu merciinin dışına da gitme yerimiz olmayacaktı. Belediyelerin çoğunda Taşeron çalışanların sosyal hakları yok. Kanun diyor ki, yol parası vereceksin, İkramiye vereceksin, öğrenim yardımı vereceksin. Bunları vermemek için böyle bir yönteme başvurdular. Ben de diyorum ki İşçinin, emekçinin alın terinden tasarruf yapmayın. Başka yerlerden tasarruf edin.
Sadece burada değil birçok belediyede çalışanların ücretleri düşüktür. Önce insanların, emekçinin kendilerini düşünmeleri gerekir. Artvin’de ekmeği herkes 1,5 TL’ye alıyor, zengini de fakiri de… Biz sendika olarak çalışan arkadaşlarımız 1 tane ekmeği fazladan götürebilmesinin mücadelesini veriyoruz. Bizim başka bir amacımız yok. BU sonuçtan sonra bir, bir buçuk ay sonra Yüksek Hakem Kurulu’ndan sonuçlar gelir. Hayırlı olsun.”dedi.