Rize'de ilk matbaa ve gazete 1930 yılında Mustafa Cavaş tarafından Rize Matbaası ve Rize Gazetesi olarak hizmete girer. Gazetenin sahipliğini dönemin Rize valisi Ekrem Ergür yapmıştır. Halkevi binasının altında faaliyet gösteren gazete
Bu ilklerden biride işte bu matbaada basılan Abdul Celil’in Gam Çiçekleri isimli şiir kitabidir. Bu kitap Rize ilinde basılan ilk kitaptır. Kitabın yazarı Abdül Celil, 1908 yılında Rize’de doğmuştur. Hacı İsmail oğlu adi ile anılırdı. Soyadı Bayar’dır. Kars Ortaokulundan mezundur. Edebiyata meraklı bir gençti. Şiirlerini, 1933 yılında Rize’de bastırdığı [Gam Çiçekleri ] adındaki kitapta toplamıştır. İlk kalem tecrübesi sayabileceğimiz bu eser Rize kültür tarihi için bir ilktir.
Rize Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenliği yapan daha sonra vazifesine Ordu'da devam eden Sıtkı Can’ın Ordu Halkevi tarafından yayınlanan Rize Şairleri kitabında Abdul Celil’e genişçe yer verilmiştir.
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER.
Gam Çiçekleri
Gübresiz yamaçların cılız otları gibi,
Bahçemde bin bir gamla öpüşüyor çiçekler.
Sevgiye susayan insanlar gibi,
Sararıyor, soluyor ve düşüyor çiçekler.
Her an aşkım onları birer birer yokluyor;
Titiz bir anne gibi düşüyor üstlerine.
Onları bin bir hırsla böyle her gün kokluyor
Bir şey koyamazsın aşkın yerine.
Gayri bu mezarlığın bekçisiyim ben
Seneler var bu yoldan ne gelen var, ne giden.
Yaşlarımla bunları ıslatırken bugün ben
Canlı diye onlara konuyor kelebekler.
Uyan be Hocam
Gözünü aç hocam durmadan çalış,
Tanrıyı bilmeden uykuya yatma.
Marifet yolunda her şeye alış;
Balçıktan cennete ömrünü satma.
Bin bir meseleye (Halebi) de kan,
Cehennemden korkup kor olarak yan.
Çalışma, tembel ol; Allah’a dayan;
Doğrumudur hocam kafadan atma?
Hakikat gemini yontmak mı işin;
Kemirme yazıktır kırılır dişin.
Hartadan bellidir fena gidişin
Bu diyar nur dolu kandil aratma.
Mahzende uyurken farzları sayda
Âlem yaşasın yüksek sarayda.
Yolcular trende bir cifte rayda
Sen kırık kağnınla seni aldatma.
Gözün dünyada dilin ahret der,
Bilmez misin hocam zayıfı tok yer
Medenî milletler köprüyü geçer
Göz göre yürüyüp çamura batma.
Bir yanda bülbüller feryat ederken
Horozlar uyanın çalışın derken
Aç çakal saldırıp pilici yerken
Bir sürü baykuşa kendini katma.
Nasihat
Açmadan kalbinde kök salan güller;
Çırpınıp inledin sevgi ağında.
İçine taht kurdu her gün bir dilber
Teselli aradın gönül bağında.
Gördün ki çılgınlık sırf bir hevesmiş
Aşk diye ömrüne bir hazan esmiş,
Her kadın yakıcı bir son nefesmiş;
Hiç vefa buldun mu yar kucağında?
Fatih Sultan KAR / İST.