Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, katarakt cerrahisinde dünya ile aynı anda kullanmaya başladığımız CenturionVision System Cihazı, komplikasyonları en aza indiriyor, ameliyat sırasında işlemi kontrol ediyor”
Türkyılmaz, yaptığı açıklamada, cihazın Türkiye'de sadece kendi kliniklerinde kullanıldığını söyleyerek, ' Tıp Fakülteleri, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve Devlet hastaneleri göz önüne alındığında cihaz ilk defa bizim hastanemizde kullanılmaya başlandı' dedi.
Katarakt cerrahisinin günümüzde dünyada ve ülkemizde en çok yapılan ve en başarılı cerrahi operasyonlardan biri olduğunu söyleyen Türkyılmaz, 'Hastanemizde de yılda bin 500’e yakın hastanın katarak ameliyatını başarılı bir şekilde yapmaktayız. Genel anlamda katarakt ameliyatlarında başarı oranı çok yüksek olduğundan haliyle gün geçtikçe hastaların beklentileri daha dayükseliyor. Bu nedenle eğer bu beklentileri önemsiyorsak onları karşılamak için daha yeni teknolojileri takip etmek ve kullanmak zorundayız.Hastanemize yeni kazandırılan Centurion Vision System Katarakt Cihazı ile dünya ile aynı anda bizde bu teknolojiye sahip olmuş durumdayız' diye ifade etti.
Cihazın sağladığı avantajlardan bahseden Türkyılmaz, şöyle devam etti:
'Birinci olarak bu cihaz zor vakalarda daha etkili. Normalde katarakt cerrahisinde fako denilen yöntemle dikişsiz katarakt ameliyatı yapabiliyoruz. Fakat geç kalınmış vakalarda hasta merceğininsert olması nedeniyle dikişli ameliyat yapmak zorunda kalabiliyoruz. Bu cihaz sayesinde daha sert merceklerde de fako yapabiliyoruz. Cihazın diğer önemli bir özelliği de daha küçük kesi ile ameliyat yapılmasına imkan vermesi. Böylece ameliyat sonrası yanma, batma, kaşıntı, astigmata bağlı görme bozukluğu gibi sorunları daha aza indirgeyebiliyoruz. Ayrıca cihaz, ameliyat sırasında alınan doğal merceğin yerine koyulacak olan merceğin yerleştirilme işlemini otomatik olarak yapıyor. Cihazın en büyük özelliği ise ameliyat sırasında göz içini kontrol etmesi, cihaz operasyon sırasında göz içinde meydana gelen değişimleri izliyor ve bu değişimlere göre parametrelerini ayarlıyor. Tüm bu işlemler sayesinde cerrah çok daha güvenli olarak ameliyata devam ediyor.Cihaz operasyon sırasında cerrahın yükünü kayda değer oranda azaltıyor.Bu tabir caizse otomatik pilotta uçmak gibi birşey. '
Cihazın dünyada, Türkiye'de ve hastanemizde daha yeni yeni kullanılmaya başlandığını söyleyen Türkyılmaz, 'Bu cihaz ülkemizde 3. basamak hastaneleri içinde şuan sadece bizim kliniğimizde kullanılıyor. Bazı büyük özel hastanelerde de var. Fakat üniversite ve devlet hastanesi olarak ilk bizim kliniğimizde kullanılmaya başlandı. Bu cihazı dünya ile aynı andahastalarımızın hizmetine sunmaktan dolayı mutluyuz.” dedi.
Cihazın komplikasyon oranını çok aza indirdiğini söyleyen Türkyılmaz, şunları kaydetti:
'Cihaz ameliyatı sadece cerraha endekslemiyor. Bir nevi operasyonu gözlemliyor ve hastanın durumuna göre ameliyatın gerçekleşmesini sağlıyor. Suni mercek yerleştirme işlemini de cihaz otomatik olarak kendisi yapıyor ve cihazın çok küçük kesiler ile ameliyat yapılmasına imkân tanıması sayesindegöz daha erken toparlıyor. Batma, yanma gibi şikâyetlerdaha az oluyor. Mikrop kapma riski daha azalıyor. Haliyle hasta daha çabuk günlük hayatına dönebiliyor. Operasyon sonrası astigmat oranı daha az olduğu için hastanın ameliyat sonrasıuzak görme için ilave gözlük kullanma ihtimali daha aza indirgenmiş oluyor.'
Türkyılmaz, son olarak cihazın kliniklerine kazandırılmasında yoğun emeği geçen Rize Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği ve hastane yönetimine, destekleri için üniversite rektörlüğüne teşekkür etti.