Tarih: 08.06.2013 16:33

RİZE’Yİ KİM TEMSİL ETTİ

Facebook Twitter Linked-in





HABER: BAYRAM ALİ KAVALCI

Rizeli şampiyon yıldız Abdülkadir Kara dünya birinciliğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himayesinde düzenlenen '81 İlden 81 Yıldız Projesi'nin 2013 yıldızları Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen toplantıyla tanıtıldı. Projeyle, Bu Proje ile Türkiye'nin 81 ilinde sporda veya eğitimde başarılı olup maddi durumu yetersiz 9-10-11. sınıf öğrencileri arasından seçilen 81 öğrencinin eğitimine destek verilmesi amaçlanıyor.
81 ilden 81 Yıldız Projesi’nin Rize Yıldızı Abdülkadir Kara. Derepazarı Adem Özdemir Anadolu Lisesi Öğrencisi Abdülkadir Kara, Karate branşında Dünya Birinciliği unvanını elinde bulunduruyor. Abdülkadir Kara’nın kendi öyküsünü kendi kaleminden aktarıyoruz;

Başarının Sırrı.

“İnsan ”denilen varlık yani bizler, şüphesiz ki düşünen, akıllı varlıklar olarak yeryüzünde beden bulduk. Şekil bulmuş bedenimizin özünü oluşturmak içinse nice arayışlara girdik. Arayışlarımızda hep bir ortak nokta üzerine ısrarla yoğunlaştık; sağlık. Sağlık ise sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil; gerek beden ve ruh gerekse sosyal açıdan insanın tam bir iyilik halinde olmasıdır. Tam iyilik hali için ise mucizevi yöntem bir ödül olarak bireye sunulmuştur ki adına spor denir. Spor ise bilindiği üzere önceden belirlenmiş kurallara göre kişisel veya takım halinde yapılan, rekabet amaçlı yarışma ve kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak için yapılan fiziksel aktivitedir. Ve ben… Özünü oluşturmaya çalışan, toplumsallaşmaya çalışan bir birey… Spor tanımının” kişisel eğlence ”turundan yola çıkarak kendini yeni adreslerde bulan, mükemmelliğe götüren yolları arşınlayan bir sporcu. Evrensel kültürün bir parçası olan sporla 5.yaşımda tanıştım.6.yaşımda sporun”sakatlık ”yüzü ile karşılaştım. Ve belki de hayatımın o dönemler fark edemediğim ilk dönüm noktasını yaşadım.6.yaşımda antrenman esnasında bacağıma aldığım darbe sonrası”kırık ”denen olguyla hayatımda ilk kez karşılaştım. Acısını sanırım tasvire gerek yoktur.8 ay karateden tamamen,3 ay ise aralıklı uzak kaldım. Acım geçmişti; ya korku… Ailem dâhil çevremdeki herkes karateyi bırakmam yönünde yönlendirmede bulundu. Henüz çok küçüktüm. Hem küçüklüğümün hem korkumla ben de bırakmayı düşündüm ve bu kararı aldım. Bugünkü düşüncemle hızlı bir karar olmuştu diyebilirim. Fakat o dönemlerde çevremdeki insanların düşünceleri daha önemliydi. Kararımı bildirmek üzere hocayla görüşmek için kulübe gittim. Son anda kuzenlerim kararımı değiştirmek için benimle, bu kadar kolay pes etmemem, kararımı yeniden gözden geçirmem konusunda konuştular.“Şampiyonluk ”denen kavramı benliğime aşıladılar.
O gün ayağımın kırılışını,korkumu,çevredeki insanların yorumunu, hepsini ve her şeyi unutmuş “şampiyonluk ”denen başarı duygusuna odaklanmıştım. İçimde bu umutla yeni bir adres belirlemiş ve doğru yola yönelmiştim.14.yaşımda Millî Takıma girdim. Tarifsiz bir duyguydu o zamanlar için, bugün gene öyle. Ve şimdi… Anladım ki spor kulübüne üye olmak demek değilmiş sporculuk. İdmanlarda yorulmak değilmiş.Başarmayı istemek ve başarmak değilmiş müthiş armayı üzerinde görünce bireysel olarak mutlu olmak değilmiş. Moralle donanmak değilmiş adrese tek başına gitmek değilmiş.
Paylaşmakmış sporculuk.Başkaları adına gururlanmakmış. Ülke adına onurlanmakmış. Bayrağımızın süsü ay ve yıldızı göğse yapıştırmayıp yakıştırmakmış. Ülkemizde gençlerin iyi yönde yetiştiğini dünya ülkelerine bu şekilde anlatmakmış. Yaşı 7.10.30 her ne olursa olsun bireyin saygıyla anılır olmasıymış.
Pek çok şey için ”ne mutlu”diyebilir insan. Nemutlu’larımdan bir tanesi oldu spor. Ne mutlu bana bu imkânı sağlayan ülkeme, ne mutlu yolumu ışıtan insanlara. Ve teşekkürler… Bize bu atmosferi hazırlayıp, sunanlara” diyerek duygularını dile getirdi.  



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —