Rize/Pazar'ın Taşın Belleği: Tarihi Kemer Köprüler Zamana Meydan Okuyor

Rize/Pazar'ın Taşın Belleği: Tarihi Kemer Köprüler Zamana Meydan Okuyor

PAZAR-RİZE 30.04.2025 10:59:00 255 0
Rize/Pazar

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yemyeşil vadilerinde, dereler üzerinde sıklıkla rastlanan kemer köprüler, Rize'nin Pazar ilçesi sınırlarında da göz alıcı örnekleriyle dikkat çekiyor. Bu tarihi yapılar, sadece ulaşımı sağlamakla kalmayıp, bölgenin mimari zenginliğini ve geçmişine dair önemli ipuçlarını da günümüze taşıyor.

Pazar ilçesi ve çevresindeki dereler üzerinde yapılan araştırmalar, çok sayıda tarihi kemer köprünün varlığını ortaya koyuyor. Bu köprüler, farklı dereler üzerinde farklı sayılarda inşa edilerek, bölge halkının ulaşımını yüzyıllar boyunca kolaylaştırmış. Tespitlere göre:

  • Hemşin Deresi üzerinde 3 adet kemer köprü bulunuyor.
  • Meleskur Deresi üzerinde 2 adet kemer köprü yer alıyor.
  • Mermenat Deresi (Bocari Deresi) üzerinde 2 adet kemer köprü tespit edilmiş.
  • Talvat Deresi üzerinde 1 adet kemer köprü bulunuyor.
  • Haçapit Deresi üzerinde 1 adet kemer köprü yer alıyor.
  • Suçatı (Apso) köyünde küçük bir ırmak üzerinde 1 adet kemer köprü bulunuyor.
  • Başköy köyünde ise küçük ırmaklar üzerinde 2 adet kemer köprü yer alıyor.

Dört Gözlü Kemer Köprü: Yıkılıştan İhtişama Uzanan Bir Destan

Tüm bu tarihi köprüler içerisinde Kocaköprü (Hotri) ve Kesikköprü (Hudisa)'yı birbirine bağlayan ve yöre halkı tarafından "Dört Gözlü Kemer Köprü" olarak adlandırılan yapı ayrı bir öneme sahip. Kocaköprü'nün dere yatağının genişliğinden dolayı dört kemerli olarak inşa edildiği biliniyor. Ne yazık ki, yüzyılın başlarında yıkılan bu görkemli yapıdan geriye sadece tek kemeri kalmıştı. Ancak yakın zamanda gerçekleştirilen titiz restorasyon çalışmaları sayesinde, Dört Gözlü Kemer Köprü aslına uygun olarak yeniden inşa edilerek, bölgeye tarihi dokusunu geri kazandırdı. Köprünün restorasyon öncesindeki hüzünlü hali, günümüzdeki ihtişamlı görünümüyle karşılaştırıldığında, kültürel mirasa sahip çıkmanın ve onu yaşatmanın önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bu dört kemerli köprü, yöredeki tek örneği olmasıyla da dikkat çekiyor.

Fırtına Vadisi'nin Sembolü: Şenyuva Köprüsü (Çinçiva Taş Köprüsü)

Pazar ilçesinin sınırlarına yakın Fırtına Vadisi üzerinde yer alan Şenyuva Köprüsü (Çinçiva Taş Köprüsü), tek kemerli zarif yapısıyla adeta bir mühendislik harikasıdır. Yemyeşil doğanın kalbinde, Fırtına Deresi'nin coşkun sularını ustaca bir kemerle aşan bu tarihi köprü, bölgenin en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan simgelerinden biridir. Yüksekliği ve estetik mimarisiyle büyüleyen Şenyuva Köprüsü, yüzyıllardır ayakta kalarak bölgenin tarihi ve kültürel kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Akbucak'ın Tarihi Geçidi: Mermenat Deresi Üzerindeki Köprü

Pazar'ın doğal güzellikleriyle iç içe olan Akbucak (Mermenat) Köyü'nde, Mermenat Deresi (Bocari Deresi) üzerinde yer alan tarihi kemer köprü, bölgenin geçmişine tanıklık ediyor. Doğal taş malzemelerle inşa edilen bu köprü, derelerin oluşturduğu pitoresk vadide, yüzyıllardır ulaşımı sağlayarak günümüze kadar ulaşmıştır. Çevresindeki zengin bitki örtüsüyle uyum içinde olan köprü, adeta bir zaman tüneli gibi geçmişi bugüne taşıyor.

Suçatı'nın Zarif Köprüsü: Hotoloskuri Irmağı Üzerindeki Küçük Kemer

Pazar'ın huzurlu köylerinden biri olan Suçatı (Apso)'nda, Hotoloskuri ırmağı üzerinde bulunan küçük ama etkileyici tarihi kemer köprü, bölgenin yerel mimarisinin inceliklerini yansıtıyor. Doğal taşlardan büyük bir ustalıkla inşa edilen bu köprü, ırmağın berrak sularının aktığı yemyeşil bir ortamda, geçmişle günümüz arasında sessiz bir bağ kuruyor. Köy halkının yüzyıllardır kullandığı bu yapı, sadeliği ve doğal güzelliğiyle dikkat çekiyor.

Pazar'ın Taş Mirası Geleceğe Taşınıyor

Bu tarihi kemer köprüler, Pazar ilçesinin sadece doğal zenginliklerini değil, aynı zamanda mühendislik, mimari ve kültürel alandaki derin geçmişini de gözler önüne seriyor. Bölgedeki bu eşsiz yapıların korunması, restore edilmesi ve gelecek nesillere aktarılması, kültürel mirasın yaşatılması ve bölge turizminin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.

KAYNAK; MURAT ÜMİT HİÇYILMAZ