Rize’nin Pazarı’nda Bir Feryat

Rize’nin Pazarı’nda Bir Feryat: Tapucu Mehmet Efendi Konağı’nın Sessiz Çığlığı.

KÜLTÜR 20.10.2025 17:24:00 338 0
Rize’nin Pazarı’nda Bir Feryat

ABDULLAH UZUN

Rize’nin Pazar ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi’nde, zamanın ve ihmalin ağır yükü altında dimdik durmaya çalışan bir anıt var: Yaklaşık 350 yıllık, Tapucu Mehmet Efendi Konağı. Nam-ı diğer, Uzun Ailesi’nin kadim yuvası. Bir konak değil, adeta taştan ve ahşaptan örülmüş bir tarih kitabı. Gözlerimin önündeki fotoğraflar, bu satırların acı gerçeğini haykırıyor. Alt katı sağlam taş temellerle, Karadeniz’in inatçı karakterini yansıtırken; ahşap üst katı, kırık camları, dökülen boyalarıyla yaşanan ihmalin feryadını taşıyor. Yemyeşil doğa bile onu sarmalamış, adeta kendi örtüsünün altında saklamak istercesine sarmaşıklar sarmış her yanını. Sanki doğa "Siz sahip çıkmadınız, ben sahip çıkıyorum" diyor bu sessiz çığlığa.

Ah, bir dili olsa da konuşsa... O kalın, işlemeli duvarlar dile gelse de içinde yankılanan kahkahaları, fısıltıları, doğumu ve vedayı anlatsa. Üç buçuk asırlık bir ömrün tanığı olarak, bu topraklarda yaşanan her sevinci, her hüznü bir bir dökse ortaya. Ve ardından, en can alıcı soruyu sorsa: "Bunca yaşanmışlığa rağmen, bana neden sahip çıkılmadı?"

Bu konak, benim için de sadece bir yapı değil. O, gençlik yıllarımın, dostluğun ve zorluğa direnmenin sığınağı. Hemşin’den gelen okul arkadaşlarımızla ilçe merkezinde yer bulamadığımızda, bu ulu çatı altında toplandık. O dönemlerin imkânsızlıkları, kalabalık ailelerin iki-üç odalı evlerinde misafire yer kalmadığında bizi buraya, bu tarihi mekana yönlendirdi. Misafir gelince evi terk etmek zorunda kalan bizler için bu konak, kucak açan, şefkatli bir liman oldu. Duvarlarında bizim de gençlik heyecanımız, umudumuz gizli.

Hemen yanı başındaki, uzunlara ait o diğer konak, zamana bu denli meydan okuyamadı, maalesef yıkıldı gitti. Ama o, Tapucu Mehmet Efendi Konağı, her şeye inat bugünlere geldi. Sanki her çatlağıyla, her dökülen sıvasıyla sessizce feryat etti: "Bana sahip çıkan yok mu?"

Şimdi, bu tarihi dost da ümidini kesmiş gibi. "Ben unutuldum" diyor, yorgun bir sesle. Diğer dostu gibi, hızla yok olmaya doğru yol alıyor.

Ne saygın insanlar yaşadı bu konakta... Tanıdıklarımız, kıymetli büyüklerimiz... Şimdilerde belki de beşinci kuşak var, ancak onların da bir kısmı gencecik yaşta dünyadan ayrıldı. Hayat, bu kadim yuvanın içinde de, dışında da akmaya devam etti.

Ancak her şeye rağmen, bir tarih gözlerimizin önünde yok oluyor. Oysa bulunduğu o muhteşem manzara, yemyeşil çay tarlalarının denize uzanır gibi kıvrıldığı tepelerin, gökyüzünün sonsuzluğu ile birleştiğinde, bu yapının bir mücevher olduğunu gösteriyor. Hemen dibindeki yeni yapılarla kıyaslanınca, bu tarihi mirasın nasıl bir 'yalnız dev' gibi, sahipsiz bırakıldığı içimizi acıtıyor. Bulutlu, ağır bir gökyüzü bile bu hüzne eşlik ediyor sanki. En acısı da, bu hazinenin kurtarılmasına engel olan şeylerin ne büyük felaketler ne de devasa sorunlar olması... Çok küçük, önemsiz meseleler yüzünden el atılmıyor bu yaraya. Tarihimize verdiğimiz değerin acı bir tablosu bu. Eğer bizler, geride bıraktığımız bu somut mirasa sahip çıkamıyorsak, günü geldiğinde biz de bu konak kadar bile hazırlanamayacağız gidişimize.

Son Söz; Bir Veda Değil, Bir Çağrı:

Bu toprakların yetkililerine sesleniyorum: Bölgede nesli tükenen bu tarihi hazineye, bu kültürel belleğe biz sahip çıkamadık. Bizi aşan, bizi yoran bu meselelere lütfen siz el atın. Bir tarihin, bir anının, bir yüzlerce yıllık emeğin yok olmasını önleyin. O, sadece Tapucu Mehmet Efendi'nin değil, bizim de tarihimizdir.

Bir konak sessizliğe gömülürse, o coğrafyanın da ruhu eksilir. Bırakmayalım, bu ulu konak son nefesini verip, hatıralarımızla birlikte toza karışsın.

Saygılarımla.

Rize’nin Pazarı’nda Bir Feryat

TOPLANTI DA RİZE-ARTVİN HAVALİMANI VE YEREL ÜRETİM ÇALIŞTAYI VURGULANDI

Karadeniz’in Şairi Hızır Canbaz, Yeni Kitabını Okurlarıyla Buluşturdu

Zamana Direnen Miras: Ormancık Köyü'nün Su Değirmeni Çevre Köylerin 'Can Damarı' Oldu

RTEÜ'de "Rize Hemşin Bölgesi Çalıştayı" Başladı