RİZELİ ŞAİR TOPAL OSMAN’IN HAYATI KİTAP OLUYOR

RİZELİ ŞAİR TOPAL OSMAN’IN HAYATI KİTAP OLUYOR

YAŞAM 4.06.2024 14:16:00 309 0
RİZELİ ŞAİR TOPAL OSMAN’IN HAYATI KİTAP OLUYOR

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda atma türkü söyleyen, atma türkü geleneğinin atası Topal Osman’ın (Kandemir) hayatı ve eserleri bir kitapta toplanıyor. 1 Temmuz 1879 tarihinde Rize Çayeli’ne bağlı Demirhisar Köyü’nde doğan, 25 Şubat 1950 tarihinde vefat eden Halk Şairi ve Rize karşı beri atma türkü sanatının atası Topal Osman’ın renkli ve maceralı hayatı, türküleri, şiirlerini ve destanları Araştırmacı Yazar Fatih Sultan Kar tarafından kitap haline getiriliyor.

 

RİZE’NİN TOPAL OSMAN’I

Fatih Sultan Kar kitabın oluşma fikrini söyle anlatıyor: “Genç yaşta aramızdan ayrılan Araştırmacı Yazar arkadaşım İhsan Topaloğlu Topal Osman ile ilgili uzun yıllar araştırmalar, saha çalışmaları yaptı. Bu araştırmalarını el yazısıyla kaleme alıp biriktirdi. Vefatından epey bir zaman önce “sen Gündoğdu’dansın, şair yönünde var. Topal Osman’ın hayatını kitap yapmalısın diyerek bu notları bana vermesi bu kitabın başlangıcı oldu. Yazılı kaynakları araştırarak bu notları geliştirdim. Günümüzde Atma Türkü Sanatının öncüsü Osman Efendioğlu’dan çok faydalandım. Elde ettiğim kaynakları bir kitap haline getirdikten sonra Topal Osman’ın yeğeni köyden komşum Nurettin Balcı amcamızın da eleştirilerini, değerlendirmelerini ve bilgilerini alıp, ekleyerek eser tamamlanmış olacak. Topal Osman Atma türkü geleneğinin atası olarak gündelik yaşamın her alanında şiirler destanlar yazmış, Rize ziyareti esnasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda atma türkü sanatını icra etmiş Rize kültürü için çok değerli bir isimdir. Amacımız söylediği eserleri dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelen bu değerli ismin eserlerini bir noktada toplamak ve yarınlara taşımaktır” dedi.

 

TOPAL OSMAN KANDEMİR KİMDİR?

1 Temmuz 1879 tarihinde Rize Çayeli’nde doğdu. Babasının adı Bayram annesinin adı Fatma’dır. Attan düşmesi yüzünden kalça kemiği kırılmış, topal kalmıştı. Onun için Topal Osman diye anılırdı. Aslen Çayeli’nin Demirhisar (Perkam) Köyü’ndendi. Sonradan Gündoğdu’nun Bozukkale Köyü’ne göç etmiştir. Önce koyunculuk ardından da rençperdik yapmıştır. Gençliğinde bir aralık kayıkçılık yapan Osman, Karadeniz’in birçok kıyı şehirlerini görmüş ve gezmiştir. Bu geziler sayesinde birikim sahibi olmuştur. Çevresindekilere faydalı olmak için doğal ilâç yapar, kırık çıkık işlerinden iyi anlardı. Yaşamı boyunca giyim tarzı hep aynıydı. Rize yöresine ait kıyafetiyle gezer, zıpka, mintan ve kapalak giyerdi. Zıpkasının yanlarına beyaz fitil takardı. Bölgenin en tanınmış bilinen şairi idi. Düğünlerde, toplantılarda, gittiği her yerde türküler söylerdi. İyi sayılabilecek şekilde kaval çalardı. Neşeli bir adamdı. Türkü söylemesi için birçok yerlerden çağırılırdı. Topal Osman 25 Şubat 1950 tarihinde 85 yaşında vefat etmiştir.

 

ESERLERİNDEN ÖRNEKLER

 

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HUZURUNDA

Nereden başlıyayım / Elimde fermanım yok.

Çok da sesim çıkmayı / O eski dermanım yok.

Nerede saklanayım / Bir yere limanım yok.

İşim hiç rast gitmiyor / Zerre de ikbalim yok.

Sükût etti bu dere / Hiçbir ses, bir seda yok.

Rize güzel memleket / Altı toprak, üstü gök

0nda bir kızılağaç / Onun da meyvesi yok

Bundan böyle durulmaz / İki gün aç, bir gün tok

Bu kadara razıyız / Daha beterinden kork

 

DÜNYANIN HALI VE KURTULUŞ SAVAŞI ÜZERİNE

Nafile çekeriz sevdayı aşkı

Kimseye yer olmaz bu fani dünya

Zannetme dünyaya kalırız baki

Aldatmıştır bizi bu darı dünya

 

Nice sultanları tahta bindirir

Nicelerini de tahttan indirir

Kimini ağlatır kimi güldürür

Nice nazlı tenler çürütür dünya

 

Tüccarlarda bakar müşteri gelsin

Aşının içinden gizlice çalsın

Eli alışıktır sen ne anlarsın

Helalı haramı yığar kasaya

 

Meyhaneci bakar sarhoşlar gelsin

Dolsun tüm kadehler çalgılar çalsın

Bazı da vurular isterse ölsün

Onlarda aldanır bir acı suya

 

Doktorlarda bakar yaralı gelsin

Fukara istemem paralı gelsin

Öyle sever beni babamda dersin

Paran da yok ise sığın Mevla’ya

 

Nafile çekeriz çevri cefayı

Kim istemez söyle şevki sefayı

Çalışmadan gelir seneyi ayı

Yağ ile tuzu kim koysun sofraya

 

Kanlı kılıçları elde tutalım

Düşmanlarımızdan kan akıtalım

Vekillerimize feda olalım

Onlar kaptandırlar kanlı deryaya

 

Ne kadar tutar milletin bağı

Yüz seneye gitmez en büyük çağı

Soyunur lambanla tükenir yağı

Şevki gider hemen döner karaya

 

Hükümet dünyaya bakidir baki

Ayıran odur ki hukuki akı

Her iki tarafa dönüyor çarkı

Ziyası benziyor güneş levhaya

 

Verildi emirler harbi umumu

Yabancı devletler rahat durur mu?

Nice insanların soyundu mumu

Dünyayı koydular taksime paya

 

Enver Paşa girdi Erkan-ı Harbe

Boşuna gitti attığı bomba

Türk evlatlarına olsa er baba

Bütün düşmanları gelirdi raya,

 

İSTİKLÂL SAVAŞI DESTANI

Gazi Paşa’mız ki bu işi gördü,

Aşk ve heybetiyle yerinde durdu,

Ağlayan gözlerin yüzleri güldü,

Düşmanları ürküttü bir sedaya.

 

Yunanın gitmeğe kalmadı yolu,

Türkler kuşattılar hem sağı, solu,

Uzatma işini, yok uzun boylu,

Şimdi boğulur bir kuru çaya.

 

Fırkalar kuruldu, hep baştanbaşa,

Nüfuzları işledi, dağ ile taşa,

Umumi kumandan hem Gazi Paşa,

Düşmanları tarttı bir teraziye.

 

Süvariler bindi, tuttu meydanı,

Yunan’ın başına titredi canı,

Ne Andriko kaldı, ne Totoyani,

Yunan bunlara mı der palikarya?

 

Bir daha Türklerle kavgaya gelme,

Sonu ağlamaktır, evvelâ gülme,

İzmir limanına düşüp boğulma,

Hükmün elden gider, kalırsın yaya.

 

OĞLU YUSUF’A SÖYLEDİĞİ BİR TÜRKÜ

Yusuf, baban yoruldu/ Yükü omuzundan al.

Hiç sormuyorsun bana / Neden bıraktın sakal?

Bir anan var küllüğe / Beklenmez onlan çakal.

İbrahim diyor bağa / Bizim Kalamoz’dan al.

Halil bak ha bu işe / hallet te mükâfat al.


1

ÇAYMER sezonu açtı, kendi yaş çay fiyatını açıkladı

2

Macaristan’dan getirdiler, Rize’de denenmeye başlandı

3

Projenin ilk ayağı Rize Pazar’da başladı.

4

İSTANBUL’DA DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI SONA ERDİ.

5

BATUM’DA SINIR TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI YAPILDI