Dünya genelinde tehlike olmaya ve milyonlarca insanının hayatını karartıp ölümüne sebep olan ve olmaya devam eden, Kovid-19 koronavirüs salgını her gün görsel ve yazılı medyada haber olmanın yanında, çok sayıda gazeteci, yazar ve hekim
Bayram Ali Kavalcı
Virüsle ilgili ilk romanı yazan, TRT’den emekli sürekli basın kart sahibi Rizeli gazeteci yazar Tahir ORHAN, “Ülkemizde görülmesinin ardından vatandaşlar bu salgın ile ilgili tüm detayları araştırmaya başladı.2020 yılının Mart ayında patlak veren ama aslında bir önceki yılın sonbaharında Çin’de ortaya çıkıp tüm dünyaya yayılan Covid-19 virüsü üzerine, o karantina günlerinde yazmaya karar verdim ve ortaya oldukça akıcı bir şekilde okuyucularımın beğenisi toplayacak olan, “VİRÜS Çok Koronalı Bir Aşk Hikâyesi” isimli 255 sayfalı ikinci eserimin baskısı Ateş yayınları tarafından gerçekleşmiştir.
Daha önce yayımlanan, TRT’deki anılarını kaleme aldığı kitabından sonra, Roman olarak kaleme aldığı, VİRÜS isimli kitabı ile ilgili açıklamalarda bulunan, gazeteci-yazar Tahir ORHAN, “İşin gerçeği, bu Romanımda ilk başta ismi Virüs değildi. Kovid, Çok Koronali Bir Aşk Hikâyesi gibi isimler üzerinde dururken son anlarda “Virüs” adında karar kıldım. Bunu yayıncımız ve editörümüz de çok beğenince artık ismi kesinlikle bu oldu. Geçen yılın Nisan ayı başlarında yazmaya başladım bu romanı. İlk kıvılcım, sağlık çalışanlarına destek için yapılan alkış eylemleriyle çakıldı. Hazır boşum ve hiç sığamadığım kadar evdeyim, o zaman miskin miskin oturacağına bir şeyler yapmalıyım deyince ve senaryoyu da kafamda belirlemiş oldum; iş sadece klavyenin tuşlarına dokunmaya kaldı.
Ancak, sürecin devam etmesi işimizi zorlaştırdı. Bu yüzen yeni gelişmeleri de yazabilmek için kendime prensip olarak koyduğum her gün mutlaka yazma ameliyesini zaman zaman ertelemek gerekti. Çok koronalı olması, süreçle uygun düşmekteydi. Konusunun Trabzon’da, Trabzon’un sokak ve caddelerinde sokaklarında, evlerine kapanılan mahallelerinde ve ağır imtihanların yaşandığı, zorlu mücadelelerin verildiği hastane odalarında, koridorlarında geçmesi Trabzonlular için önem taşıyor. Fakat bırakın Trabzon’u, bırakın Türkiye’yi bütün dünyayı ilgilendirdiği için, yurdun bu şirin köşesinden küresel bir soruna parmak basmakta, herkesin dramını, iliklerine kadar yaşadıklarını bir bakıma gün yüzüne çıkarmaktadır. 255 sayfalık kitap, akıcılığı ile güzel Türkçemizi terennüm ettirmekte, bu yüzden bir solukta okunabilecek niteliktedir. Covid-19 virüsüyle tanıştığımız günden itibaren yaşanılan süreci bire bir takip edip romana ustalıkla yerleştirmemiz sayesinde kitap aynı zamanda bir korona günlüğü gibidir. Açıkçası, büyük özveriyle çalışan ve bu uğurda çok kayıp veren sağlık camiasına, sadece alkışlarla destek vermenin yeterli olmadığını düşünerek hem kitap yayına girene kadar bu illetten hayatını kaybedenlerin isimlerini kitaba aldık hem de kitabımızı daha sonra hayatını kaybedenlerle, halen hastane odalarında virüsle iç içe yaşayan sağlık çalışanlarına ithaf ettik. Başkahramanının bir hemşire olması, ikinci kahramanın ise bir şehit çocuğu olması, bu iki camiaya bir vefa borcudur diye düşünmekteyiz.” şeklinde konuştu.