Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Kaplıca Mahallesinden olan arıcı Süleyman Soysal yazın senenin yarısını geçirdiği, Ayder Kaçkar dağları Milli Parkı yukarı Ayder Ceymakcur yaylasında arıcılık mesleğinin yanında yaylada bulunan onlarca doğal bitki ile ilgili çalışmalarıyla tanınıyor.
Ürettiği % yüz doğal organın balın yanında yaylada en çok yetişen Sarı kantaron bitkisini tanımlayarak, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan sarı kantaron çiçeği bitkisinden sıkma olarak kantaron yağı ve kantaron keremi elde etti.
Haber: Bayram Ali Kavalcı
Çamlıhemşin’lı Arıcı Süleyman SOYSAL “Ayder yaylasına vardıktan sonra aynı yolu takiple rakamla 12.km devamla araç yolunun bittiği iki bin dört yüz metre rakımda uzun zamandır arıcılık yapmaktayım. Ceymakcur yaylamızda yıllarca yöre arıcıları tarafından bal üretimi yapılmaya çalışılmış fakat bitki florasının çok zengin olmasına rağmen başarılı olunamamıştır. İlk defa bu yaylada kendim geliştirdiğim teknikler ve araştırmalar sayesinde bal üretmeyi başarmış bir arıcıyım elde ettiğim balın saf çiçek balı olması dolayısıyla çok nadir ve özel bir bal türüdür. Bal’da orman altı bitki türlerinden nektar bulunmamaktadır. Bundan dolayı saf alpin çayır çiçeklerinden elde edilen %100 organik bir baldır. Bu balı üretirken arı hastalıklarına karşı kullanılan ilaçların ve kimyasalların Bal’a bulaşması ihtimalini düşünerek hiç kullanmamaktayım.” dedi.
Yaşadığı yaylada arıcılığın yanı sıra oldukça zengin bitki florası çeşitliği nedeniyle bitkilerle ilgili araştırmaya koyulan Süleyman SOYSAL “ Yaylanın dünyaca bilinen şifalı bitkiler bakımından çok zengin olduğunu fark ettim. Buradan yola çıkarak birkaç yıldır şifalı bitkileri araştırmaya bu bitkilerden insanlığın nasıl faydalanabileceğini düşünmeye başladım. İlk defa yaylada bol miktarda bulunan sarı kantaron bitkisini tanımlayarak kantaron yağı elde ettim. Daha sonra arılardan elde ettiğim bal mumuyla kantaronu karıştırarak doğal içinde kimyasal madde barındırmayan krem ürettim. Yaylada bulunan kekik, papatya ve kantaron çiçeklerini kurutarak bitki çayları elde etmekteyim. Yaylamızı ziyaret eden misafirlere bu ürünleri ikram etmekteyim. Yaylada yetişen şifalı bitkilerle ilgili araştırmalarıma devam etmekteyim. Yayla florasını tanımlamak adına özellikle tüm çiçekleri fotoğraflayıp tanımlamaya çalışmaktayım. Bu araştırmalarım sırasında yıllardır elde ettiğim büyük bir bitki fotoğraf arşivine sahibim. İsteyen konunun araştırmacılarıyla bu arşivi paylaşıp kendilerine yardımcı olabilirim yaylayı ziyaret edecek olan misafirlere gerek konaklama, gerekse çevreyi tanıma adına yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. Bu muhteşem doğa parçasını yazın imkanı olanlar mutlaka gelip görmeli.” dedi.
