Abdullah UZUN
Bambaşka bir bölgede yaşıyoruz.
Dört mevsim farklı bir diyarın şanslı insanlarıyız.
Deniz, Dağ, Yayla, Kaplıca ve mesire yerleriyle CENNET mekânlarımız var.
Memleketimizin her köşesi böyledir.
Biz, Karadeniz insanları yöre olarak çok şanslıyız.
Ülke yönetiminde her zaman söz sahibi kişileri çıkarmış bir mayamız var.
Devletine sadakatli bir insanlar topluluğumuz var.
Kıymetini bilmeyenler olsa da, bilenlerin çoğunlukta olduğu bir yapımız var.
Yaz’ın serinlemek için Deniz’e girip, Kışın yaylalarında 4 mevsimi yaşarız.
Akın, akın yerli ve yabancı turistler gelir bölgemize.
Pazar’dan hala Ayder’e çıkmayanlar varken, dünyanın en ücra köşesinden meraklılar gelir bölgeye.
Biz, nerede yaşadığımız, nasıl cennet mekân bir bölgede ikamet ettiğimizi bilemiyoruz.
Gurbette hasret çekenler, yaz ayını gözleyenler, daha iyi bilir bu eşsiz güzel bölgemizi.
Bizler isteyerek, talep ederek gelmedik bu mekânlara.
Bakan, başbakan ve Cumhurbaşkanı çıkardık. Ülkeye ve dünyaya Rize’mizi tanıttık.
Asker ocaklarında, onbaşı, çavuş, astsubay, subay ve generaller yetiştirdik.
Öğretmenler, Avukatlar, Doktorlar, Akademisyenler, Kaymakamlar, Valiler, sporucalar, gazeteciler v.b yetiştirdik.
Kaptanlar çıkardık. Dünyayı dolaştılar.
Hocalar yetiştirdik. İnsanları irşat ettiler.
İş adamları çıkardık. Ülke ekonomisini güçlendirdiler.
Neler, neler bağrımızdan çıkarak bu toprakları şan ve şerefler temsil ettiler, ediyorlar.
Bizler kıymetimizi bilmiyoruz, bilemiyoruz. Karadeniz’i bizden daha iyi biliyorlar.
Böyle bir bölgede yaşamak, havasını suyunu teneffüs etmek herkese nasip olmaz.
Kavga yok, kargaşa yok. Ülkeyi kim yönetirse ona bağlılık var.
Bu korkaklık ve vurdumduymazlık değil, vatana ve millete bağlılık içindir.
Tarihte komutanlara baş kaldıran yiğitlerimiz de oldu.
Amaç, devleti yıkmak değil, haksızlığa boyun eğmemek içindi.
Bugünde denizler ve yaylalar gibi sessiz sedasız durmasına bakmayın bu insanların.
Yeri geldiğini kükreyen bir yapımız var bağrımızda.
İşte bu güzel mekânların kıymetini, kadrini bilmemiz gerekir.
Başkalarının sahip çıktığı insanımıza ne yazık ki, bizler sahip çıkamıyoruz.
İmkânları sunamıyoruz.
Önlerindeki engelleri kaldıramıyoruz.
Var bir yerde hata.
Bulmak için de gayret sarf etmiyoruz.