Birçok Karadeniz takımı maçlarına 2. Lig’de başlarken, Rizespor 3. Lige dâhil edilmişti. İsyan, yakınma, şikayet, sert çıkma durumu değiştirmedi ve Rizespor, yeni kurulan Türkiye Profesyonel Ligleri’nde 3. mevkide ilk futbol yolculuğuna çıkıyordu. Hemen bir heyet oluşturulup ‘İstikamet Ankara’ yola çıkıldı. Rize’nin önde gelen isimlerinden mürekkep bu futbol komitesi, tepkilerini Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak’a iletecekti. Başkan Apak’ın ise savunması ezberinde. Benzer haksızlıklar nedeniyle şikayete gelenler için kullandığı rutin örneği dillendirmeye başlayacaktı: ‘Başbakan Demirel’in memleketinin takımı İspartaspor’u 3. Lige alamadık, sizi almamız imkansız!..
BAKAN SÖZÜNÜ TUTMADI
Apak tarafından 3. lig adresine yönlendirilmeye gerekçe olarak da, Rize Stadı’nın yetersizliği gösterilecekti. O zamanlar Spordan Sorumlu Bakan Gaziantep Milletvekili Kamil Ocak, Rize’deki spor tesislerinde incelemelerde bulunmak üzere Rize’ye gelişinde Derepazarı’nda binlerce kişinin ellerinde pankartlarla organize bir protesto ile karşılaşıyordu. Pankartlarda, ‘Sporcu Bakan verdiğin sözü tut’, ‘Söz namustur’. Zira, Bakan Rizespor’un liglere 2. Lig’den başlayacağına, çeşitli beyanatlarında söz vermişti. Üstelik, dönemin başbakanı Demirel tarafından Ankara, İskenderun, Karaman, Malatya, Yozgat statları için 25 milyon ödenek ayrılmış, Rize’ye bir kuruş gönderilmemişti.. Stadın yetiştirilmemesi, bir nevi bakan ve yöneticilerinin zaafı idi.
BAKIN BİR İNEĞİN YAPTIĞINA
Ama ülkede futbol, üstelik 1968 Türkiyesi’nde öyle kağıt üzerinde planlandığı gibi yürümüyordu. Ülkenin yolları malum, araçları, konaklama alanları malum.. Parasızlığı, topçuluğu, hakemliği de, bu malumlardan soyutlayıp bambaşka bir platformda yapmıyorsunuz. Hiçbir şey saat ayarında işlemiyordu, işlemesi de mümkün değildi zaten. Bakın şimdi Rize’nin başına gelenlere... Liglerin bitimine üç hafta kala, Rize futbol kafilesi, son antrenmanlarını da yapıp başlarında antrenörleri ve bilumum topçular Elazığ deplasmanı için otobüsle yola çıkıyordu. Kafile başkanı İsmail Ömeroğlu’dur. Gümüşhane’yi geçince otobüs bir ineğe çarpıyor, kafile karakolluk oluyordu. Dolayısıyla, planlanandan bir gün geç varılacaktı Elazığ’a. Sinirler gergin maça çıkılıyordu. Maçta kavga çıkıyor, Rizespor hükmen yenik sayılırken, Türkiye Liglerinde ilk kez iki puanı silinen takım oluyor. Üstelik o maçtan dolayı, Rizespor’un 9 futbolcusu boykot alıyordu. Elazığspor taraftarlarının Rizaspor aleyhinde yaptığı çılgınca tezahüratlar ve hakem Hamza Özdağ’ın başarısız yönetimi ortamın gerilmesine neden olmuştu. Maç karşılıklı akınlarla başlamış, her iki takım da gol atmak için atak oyunu seçmişti. Fakat taraftar baskısı ve hakemin tutumu etkisini göstermiş, Rizespor oyundan düşmüştü ve bu olumsuz gelişmeler sonucunda Elazığspor 58. dakikada Hıdır, 61. dakikada Saim’in golleriyle 2-0 öne geçmişti. Ve olanlar oldu. Gole ofsayt gerekçesiyle itiraz eden Rizasporlu futbolcular hakemin kararını değiştirmek bir yana dursun adeta şampiyonu değiştirmişlerdi. Hakem Hamza Özdağ, 65. dakika oyunu tatil etmişti. Ve Rizaspor’un hükmen yenilmesine karar verilmişti. Lider geriye kalan haftaya dek iyi götürdüğü ligde korku ağına takılıyordu. Rizespor ilk sezonumda 2. Lige yükselme hakkını elinden kaçırıyordu. İki puanı masa başında buharlaşan Rize’nin yerine grubun üçüncüsü Tarsus İdmanyurdu son anda 2. lige yükselen takım oldu. Üstelik, Elazığ karşılaşmasının 3-0 hükmen yenilgi ile tescili ve iki puanın silinmesi, Türk Futbolu’nda ilk kez Rizespor için uygulanıyordu.
Rizeliler bir araya gelerek seslerini daha gür çıkardılar. Bütün siyasi parti tabelalarını alaşağı ettiler. Rize’de yaşanan havadislere Emektar Gazeteci Osman Can’ın kaleminden Son Aktüel Gazetesi’nde genççe yer verilmişti.
Fatih Sultan KAR / İST.