Rize İlimizde Doğa ve Yayla Şenlikleri, asıl olan kimliğine dönmeye başladı.

Emin Kanbur / Doğa Fotoğrafçısı

Hiç kuşkusuz ilimiz dâhilinde dört mevsim yayla şenlikleri olmak üzere birçok doğa etkinliği yapılmakta, ne kadar doğal ne kadar doğaya karşı etkinlikler olarak yapılıyor bu şenlikler bir düşünmek lazım.

Rize’nin doğusundan batısına her ilçede, neredeyse her yaylada bu etkinlikler bazen geniş katılımlarla bazen de dar kapsamlı aile şenlikleri olarak yapılmaktadır.

 Evet, ne kadar doğayla uyumlu ne kadar doğaya karşı etkinlikler! Bunlar bir oturup incelenmesi ve tartışılması gerekir.

 Yayla seviyesinin daha da üzerimde 2000 rakımların üzerinde binlerce Wat. Amplifikatörlerle doğal yaşama pop ve ya her ne derseniz müzik dinletmekten tut en acık dekoltesi veya en derin yırtmaçlı sanatçıyı soğukta tır, tır titreterek şarkı söyletmek mi desek; Ve ya kalabalık çekip gittiğinde bıraktıkları fiziki çöplerin yanında kulakları sağır eden yüksek sesin yaban hayatına yaptığı deformasyonu tartışsak.

Bu mu benim yayla kültürüm, bu mu benim yaylamda yapılması gereken şenlik diye sormamız gerekmez mi kendimize.

Uzun yıllar bu keşmekeşin içinde yayla şenliği diye ne Showlar seyrettirildi bu benim güzel insanlarıma.

Dekolte seven Show dostlarım; Artık kendimize gelmemiz lazım, dağcının dağda ayak İzinden başka hiçbir şey bırakmaya hakkı yok tezinden yola çıkarak, ses, gürültü ve fiziki kirliliğine artık son verilmesi gerekir.

Son yıllarda örnek gösterilecek yapılan bazı etkinlikleri destekleyip, geleneğimize göreneğimize yayla ve doğamız töresine ve kültürüne yakışır etkinlikleri ön plana çıkararak, bölgemize yapılan tüm etkinlikleri bu seviyeye çıkartmamız gerekmektedir artık.

 Evet, son yıllarda bizim dediğimiz etkinlikler, bizi anlatan ve bize yabancı olmayan etkinliklerden sadece 3 tanesinden bahsetmek istiyorum.

 • Çamlıhemşin Pastacılar şenliği.

• Petran Üzme tahtası “Petrenboard” şenliği.

• Çağrankaya Kış Masalı kar şenliği.

Yerel ve ulusal medyada mükemmel yer bulan, değil ilimizin bölgemizi hatta ülkemizin sınırlarını zorlayan bir tanıtıma mal olan şenliklerdi bunlar.

Kısa zamanda ulusal ve uluslararası katılımlarla bölgemizi, kültürümüzü ve doğamızı tanıtımda tavan yaptıran etkinlikler oldular.

 Binlerce Wat. Gücünde amplifikatör yoktu, en derin yırtmaca sahip pop müzik yapan star sanatçılar da yoktu.

Peki, neydi bu etkinlikleri güzel ve popüler kılan hem de birkaç gönüllü STK. ve sivil inisiyatif dışında desteği olmadan gerçekleşen bu etkinlilerin neyi idi bu hak ettiği yere taşıyan unsur.

Evet, incelemek lazım. Çamlıhemşin Pastacılar şenliği, Bu güzel Ülkemin her köşesinde Pastanene varsa, sahibi veya sahibinin geçmişte ustası Hemşinli ise, bu bir şenlikle değil bir Festivalle Hemşin bölgesinde kutlanması gerekir.

Teşekkürler Sn. Metin Gültan ve senin gibi düşünenlere.

 Petran Üzme tahtası şenliği, 400 yıllık bir gelenekselse, snowboard’un atası sayılacak bir kış etkinliği veya yaylalar arası bir ulaşımla başlayan bir kültürse, bir tarihi dokuysa tabii ki Amerika’dan, Avrupa’dan bunu incelemek, yerinde bu tarihi yaşamak için insanlar bu şenliğe gelecektir.

 Eve bu biz bizim yaylamız, bizim etkinliğimiz.

Sn. Hızır Havuz teşekkürler Petranlı, petranboard’li gençlere teşekkürler.

Çağrankaya Kar Şenliği, 3 yürekli insan ortaya çıktı ve kar kalınlığını en yüksek olduğu Şubat ayının son haftasında “biz yayla kültürümüzü ülkemize tanıtacağız” dediler.

 İlk şenlikte belki katılım ellerimizin parmak sayısını geçmedi.

Ama her yıl artan katılımcı sayısıyla gecen hafta gerçekleştirdiğimiz 6. Çağrankaya kar şenliğinde 500 aşkın ulusal boyutta doğa aktivist’ini, 2. günde 23 km. yürüterek 2200 rakıma ulaştırdılar.

 Kaçkarların muhteşem kar manzarasını, yayla evlerinin iki metre karda ki sımsıcak halleriyle ev sahipliğini, ilimizin doğasını kültürünü misafirperverliğini yaşattılar katılımcılara.

Teşekkürleler Sn. Hakan Karagöz, teşekkürler Sn. Hasan Kuy, Teşekkürler Sn. Ali Rize Coşkun bey, teşekkürler.

Başarının ortak paydası mı ne? Dekolteli, yırtmaçlı binlerce vat amplifikatörler yoktu, ünlü starları bırak şarkıları bile yoktu.

Ne vardı diye sorarsanız bir tulum bir kemence evet bir tulum/kemence vardı.

Ve nemi vardı, benim olan her şey vardı. Benim olan her şey…….