BABAL 'RİDEF BUNU HAK ETMİYOR!
BASINA VE KAMUOYUNA
ANKARA RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONUNDA SON DURUM…
Başkan Mustafa Babal ve Yönetim Kurulu üyelerinin iştirak ettiği İftar yemeğinde Başkan Mustafa Babal RİDEF bünyesinde yaşanan gelişmeleri kamuoyuna duyurdu. Babal açıklamalarında
Bizler, kendi çocuğumuz gibi önemsediğimiz Federasyonumuza herhangi bir zarar vermemek için her özveriye hazırız.
Bizler, Federasyonumuzun başarılı kısa geçmişine leke sürmeye çalışanların, yapılan bunca emeğe saygı duymayıp heba etmeye çalışanların, bu güne kadar hiçbir etkinlikte aktif olarak görev almayan, maddi manevi katkı koymayan sürekli sorun çıkarıp köstek olmak isteyenlere karşıyız.
Bizlere yakışan, var olan birlikteliğimizi bozmama adına en kısa sürede adil olarak genel kurula gidip kapalı kapılar ardında değil herkesin bulunduğu ortamda tüm gerçeklerin ortaya çıkarılarak yapılacak seçimle oluşacak yeni Yönetim Kurulunun arkasında olacağımızı belirtmek istiyorum. Tüm Rizeli hemşerilerimizin anlayışına saygı gösteren bir sivil toplum kuruluşu olan Rize Dernekleri Federasyonu bu ilkesiyle bugüne kadar birleştirici olmuştur. Hemşerilerimizin, yedi yıldır bizleri iyi tanıdığını ve yapılan etkinliklerin samimi duygularla önceliğinin Rize ve Rizeli olduğunu bilerek, bizlere destek vermesini, bizim vizyonumuz Rize ve Rizeli hemşerilerimiz olduğu için her türlü öneriye ve özveriye açık olduğumuzu siz değerli kamuoyuna duyururuz.
DEĞERLİ RİZE’Lİ HEMŞERİLERİMİZ;
Bizler 2006 yılında Ankara’daki Rize ilçe Dernek Yönetim Kurulları olarak bir araya gelip; tüm Rizelileri nasıl bir araya getirip aralarındaki kaynaşmayı, birliktelik ve kardeşlik duygularını geliştirebiliriz diye yola çıktık ve kendimize bir yol haritası çizdik.
RİZELİLER BİRLİĞİNİN KURULUŞU…
Öncelikle, var olan Rize Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kuruluna Dernek Başkanları olarak aday olup yönetime oy birliği ile seçildik ve hedeflediğimiz amaçlarımız için yola koyulduk. Yapacağımız her etkinliği, öncelikle yönetimde bulunan ilçe başkanları ve diğer yöneticileri aracılığı ile önce ilçe derneklerinde tartıştırdık, derneklerden gelen önerilerle yapılacak etkinliklere yön verdik.
Bu çalışmalarımız sonunda çok kısa sürede Karadeniz bölgesinin gözde Derneği olmayı başardık ve komşu il dernekleri ile ortak etkinlikler kurarak onlarla da tanışma olanağı bulduk. Genelde ortak olan bölge sorunlarının çözümü için birliktelikler oluşturduk.
Bu çalışmanın, sonucunu fazlasıyla almaya başladığımızı gördüğümüzde ufkumuzu, hedeflerimizi büyüttük ve yine ilçe dernek yönetimleri ile görüş alış verişinde bulunarak Federasyonumuzu kurmaya karar verdik.
FEDERASYONUN KURULUŞU…
Federasyonumuzu 2007 yılında resmi olarak kurduk ve çalışmalarımıza olağanüstü hız vererek hedefimizde olan birlikteliğimizi hayalleri zorlayacak şekilde güzellikte sonuçlandırdık ve birçok ilke imza attık. Rize, Ankara ve Bölgemizde yaptığımız 7 yıllık icraatlarımızı kamuoyu biliyor, detaylar için Federasyonumuzun resmi web sitesi olan http://rizeliler.org.tr adresine bakmanız yeterli olacaktır.
Tüm bu çalışmaları yaparken, gücümüzü kendi ilçe derneklerimizin yönetim kurulları ve üyelerinden ayrıca adeta evini ailesini ihmal edercesine bu birlikteliğe gönül vermiş, kafasının arkasında hiçbir beklentisi olmayan küçük bir ekipten aldık.
Başarımızı gören, özellikle hedefimizin Rize ve çevresi olduğunu gören herkesin desteğini aldık.
Bunlardan dolayıdır ki Federasyonumuz, çok kısa sürede, tüm bölge derneklerine örnek oldu, basında övgü ile bahsedilir duruma geldik. Rizeliler; iş, doktor, kan vb. ihtiyaçları için Rize Dernekleri Federasyonu ve İlçe Derneklerini arar duruma geldi. En önemlisi de insanların zor gününde, iyi günlerinde tüm Rizeliler olarak acıları ve sevinçleri hep birlikte paylaşmaya başladık. Hedeflerimiz tek, tek ve hızlanarak gerçekleşmeye başladı.
Neden onların acılarını bölüşüp sevinçlerine sevinç kattık, nasıl oldu da kısa sürede bu iş başarıldı? Kurulduğu aşamadan itibaren pek çok etkinliğe imza atılmış, yerel ve ulusal basında ses getiren bu etkinlikler ile Rize adı layıkıyla tanıtılmıştır.
Bu etkinlikler içerisinde; Rize Günleri ile, Rize Ankara’da tüm özellikleriyle tanıtılma imkanı buldu. Başka hiçbir il fuarında görülmemiş bir kalabalıkla dört yıl üst üste rekor düzeyde katılım sağlanmış, siyası parti başkanlarının, bakanların, milletvekillerinin, üst düzey bürokrasinin, yabancı misyon temsilcilerinin, yerli ve yabancı basının ve binlerce insanın geldiği büyük organizasyonlar yapılmıştır. Bu organizasyonda Federasyonumuzun gönüllü ve özverili hemşerileri, öğrenci gençleri günlerce çalışmıştır.
Ayder senfonisi ile Karadeniz’de bir ilk yaşanmıştır. Devlet Orkestrası yöresel müzikleri Ayder’de, yerli ve yabancı katılımla hem Türkiye’de hem yurt dışında ses getiren dev bir organizasyon yapıldı.
2010 Yılında 60 kişilik ekip ile Rize Dernekleri Federasyonu çatısı altında kurulan ’’Karadeniz Türkü Topluluğu’’, 2013 yılı başında “Rize ve Karadeniz Kültür Sanat Derneği” adı altında dernekleşerek, yurt içinde ve dışında 12 konser vermiştir. İstanbul’daki konserde Sayın Başbakanımız da bizzat teşrif etmişlerdir.
Rize’de ara elemanı yetiştirme projeleri ile pek çok gencimiz iş imkânı bulmuştur. Sadece Ankara’da değil, Rize’de de memleketimize hizmet anlamında güzel etkinliklere, faaliyetlere imza atılmıştır.
Ankara’da okuyan Rizeli öğrencilerimize burs imkânı sağlanmıştır. Öğrencilerimizin her türlü sıkıntısına yardımcı olunmuştur. Kadın kollarımız ve gençlik kollarımız bu konuyu sahiplenerek pek çok öğrencimiz Ankara’da ailelerinden uzakta yalnız kalmamıştır.
Bunca iş, bunca etkinlik, bunca insanın kaynaşması sağlandıktan sonra ne oldu da son zamanlarda bir kopuş, bir karşılıklı suçlamalar zinciri, olaylar kişilere indirgenip kişisel meseleler yapılarak, hatta bazı siyasilerin de bu olumsuz yapıda kullanılarak Rizelilere hiç yakışmayan, bunca emeği heba etmeye çalışılan bir ortama gelindi?
Süreci hatırlayalım…
Her şey, Federasyonumuzun 2. Olağan kongresinde başladı. Bir kısım dernek başkanı ve aynı zamanda Federasyon Yönetim Kurulu Üyeleri, Federasyon Yönetim Kurulunun ilk 2 toplantısına katıldıktan sonra artık Federasyonun yolunu unutur oldular. Eğer varsa sorunların çözüleceği esas yer olan Federasyonun dışında hareketle, kendi Dernek Yönetim Kurullarının dahi haberi olmadan bireysel olarak toplantılar düzenleyerek Federasyona alternatif düşünceler geliştirmeye başladılar. Yaptıkları toplantılara zaman zaman milletvekillerini de alarak güç toplamaya çalıştılar. 2012 yılı haziran ayında yapılan yemekli bir toplantıda, olağanüstü genel kurul yaparak istedikleri kişiyi Federasyon Başkanı yapacaklarına söz vererek siyasilerden destek istediler.
Bu düşüncelere sahip olan arkadaşlar, 2012 yılı son Yönetim Kurulu toplantılarına yoğun katılım sağlamaya başladılar ve her toplantıyı adeta kavga çıkartılacak hale getirdiler. Dönemin Federasyon Yönetim Kurulu, Federasyon dışında yapılan toplantıdan haberdar oldu ve madem rahatsızlık var, olağanüstü genel kurul isteniyor, biz de bu görüşü destekleyelim dediler ve olağanüstü genel kurulun 13 Ekim 2012 tarihinde yapılmasına karar aldılar. Ancak bu defa milletvekilleri hatta bakan düzeyinde görüşme yaparak olağanüstü genel kurulu isteyen muhalif gurup karar alındıktan sonra, seçimleri kaybederiz düşüncesi ile yapılmaması konusunda birlikteliğimizi baltalayıcı şekilde çalışmaya başladılar ve Olağanüstü Genel kuruldan birkaç gün evvelde istifalarını Yönetim Kuruluna bildirdiler.
Baltalayıcı düşüncelerini birçok kişi ile paylaşmaktan da geri kalmayan bu arkadaşlar düşüncelerini hayata geçirmek için yapılan Olağanüstü Genel Kurulda müdahaleci oldular. İki tarafça Divan Başkanlığına aday önerildi ve uzun tartışmalar sonunda anlaşma yolu ile muhalif gurubun adayı başkanlığında divan oluşturuldu. Genel kurulu, ilk saatinden itibaren muhalif gurubun sürekli konuşmalara müdahale etmesi, engellemesi ve Divan Başkanının yanlış yönlendirmesi ile Genel Kurul Divan Başkanı tarafından yapılamadan iptal edildi.
Mevcut yönetim, 07 Şubat 2013 tarih ve 11 nolu Yönetim Kurulu kararı ile; Olağanüstü Genel Kurul yapmayı, Mayıs ayında zorunlu olarak yapılacak Olağan Genel toplantısı nedeni ile yapılmamasına ve olağan genel kurulun 12 Mayıs 2013 yapılmasına karar verdiler.
Ancak Olağanüstü Genel Kurul yapılmasına karşı koyan muhalif gurup 2. kez karar değiştirerek Olağanüstü Genel Kurul yapmak için imza toplayıp dava açtı ve mahkeme kararı ile mevcut yönetimin görevinde kalması şartı ile Olağanüstü Genel Kurul yapılması için muhaliflerden oluşan 3 kişilik heyete görev verildi. O günün Yönetim Kurulu, davayı Yargıtay’a taşımış olup yargı süreci Yargıtay’da devam etmektedir.
Mahkemece genel kurul yapmak için atanan 3 kişi ile adeta bir komedi filmi yaşanmıştır. Bu 3 kişi kendilerini yönetime seçtirebilmek adına ellerinden gelen her türlü hukuk dışı uygulamayı yapmışlardır.
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULDA YAŞANAN KOMEDİ…
Yönetim Kurulundan karar defterini ve delege listesini almadan, yargı süreci henüz kesinleşmeden sadece gazete ilanı verilerek, mevcut yönetime noterden tehditkâr ihtar mektubu yollayarak ve kendi düşünceleriyle oluşturdukları delege listesi ile yasalara aykırı hareket ederek 23 Mart 2013 tarihinde tekrar Olağanüstü Genel Kurula gittiler.
Yapılan bu olağanüstü genel kurulunu irdelemeye gerek yok! Tamamen insani değerlerden uzak, Rizelilerin kendi genel kuruluna, delege dışında hiçbir izleyicinin alınmadığı kendi taraftarları hariç onlarca kişinin kapıdan geri çevrildiği, Divan Başkanlığı seçiminde tarafımızca verilen önergeyi hiç oylatmadan kendi önerdikleri listenin ilk sırada oylatıldığı, Genel Kurulun sonuca gitmesini amaçlayarak usul hakkında söz isteyen mevcut Genel Başkana söz verilmeyip mikrofon fişinin çekildiği, hatta, Yönetim Kurulu Üyesi 9, Denetim Kurulu Üyesi 2 kişinin de delege değilsiniz diye genel kurul salonuna alınmadığı, onların kendilerini anlatma ve savunma haklarından mahrum edildiği, Rizelilere yakışmayan bu tutum içinde özel güvenlik marifeti kullanılan bir Genel Kurul yapıldı.
Genel kurula gelen ve katılım sayısının yarıdan fazlası olan 86 delege bu durumdan rahatsız olup toplantı salonunu terk ettiler. Bu durumlar tutanaklarla sabittir. Geride kalan 50-60 kişi ile sözde yönetim oluşturdular. Bir de hukuk tarihinde ilk kez mahkeme tarafından görevlendirilen bu kişilerin, izah edildiği gibi olur olmaz oyunlarla kendilerini yönetime seçtirerek, tarihe geçtikleri düşünülmektedir.
O günün mevcut Yönetim Kurulu ve içeriye ‘delege değildir’ gerekçesi ile alınmayan 11 kişi, yapılan haksız olayı yargıya taşıdılar. Yargı süreçleri devam etmektedir.
Zorunlu olarak yapılması gereken Olağan Genel Kurul, 12 Mayıs 2013 tarihinde 111 Delegenin katılımı ile yapılmış, muhalif grup yapmaya gerek duymadıklarını söyleyerek olağan Genel Kurula katılmayarak yine yasalardan uzak bir tutum izlediler, hatta savcılığa suç duyurusunda bulundular.
Yapılan Olağan Genel Kurulda, biz aşağıdaki isimleri bulunan Yönetim Kurulu Üyeleri, Federasyonumuzun yeni Yönetim Kuruluna seçildik ve hemen birlikteliğimizi yeniden nasıl sağlarız yoluna koyulduk. İlke olarak da mahkeme süreçlerinin sonuçlanmasına kadar etkinlik yapmama kararı aldık. Birlikteliğin oluşması için her türlü özveride bulunacağımızı karar altına aldık.
Süreç içinde muhalif gurubun bir milletvekilimiz ile ortak toplantı yaparak bizleri temsilci bazında toplantıya çağırdıklarını öğrendik. 16 Mayıs 2013 tarihinde bu milletvekilimizin makamında yapılan toplantıya yönetim kurulu üyelerimizden üç kişi ile muhalif guruptan yine üç kişi ile katıldı. Toplantıda birliktelik için ortak iradenin nasıl oluşabileceği ve kırgınlıkların nasıl ortadan kalkabileceği tartışıldı. Hemşeri Milletvekilimiz “2 gurupta adı öne çıkmış kişilerin görev almadığı, her kesimi kucaklayacak yönetimin oluşması için olağanüstü genel kurul yapılabileceği” önerisini yaptı. Bizim temsilcilerimizin, bu yolda her öneriye açık olduğumuzu, mahkeme sonuçlarını bekleyip sonuca göre hareket edebileceğimizi ancak sürecin beklenmeden birlikteliğimizi yeniden inşa etme adına yönetim kurulumuzun yapılan öneriye sıcak bakacağını söylediler.
Ancak muhalif grubun evet bunun olabileceğini ancak, bizim taraf yönetim kurulumuzdan isim verilerek şu şu kişileri yönetimde istemediklerini fakat kendi gruplarındaki kişilerin hepsinin yönetimde olacağını ısrar etmeleri sonucunda görüşmemiz tıkanma noktasına geldi. Bizler de 2. yolu yanı mahkeme sürecinin sonucunu beklemeye bu arada ortamı gerginleştirecek durumlardan kaçınma kararı aldık.
Toplantıda muhalif grubundan bir arkadaşın, 23 Mart 2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul ile ilgili değerlendirmelerinde “Bir arkadaşımızın genel kurulda müdahale etmesi ortalığı bulandırdı. Hem el koyuyorum, hem de çoğunluk sağlandı demesi ve 2. listeyi oylama yapmamamız bizim yanlışlarımızdır” demesi yapılan haksızlıkların itirafı anlamı taşımaktadır.
FEDERASYONUMUZ VE RİZELİLER DERNEĞİ, DENETİMDEN GEÇMİŞ VE AKLANMIŞTIR…
Rize Dernekleri Federasyonunda gelişmeler özetle böyle olmuş ve yaşanan süreçte, gelişmeler zaman, zaman kişiselleştirilmiştir. Yapılan karalama süreçlerine Federasyonumuz, Valilik Dernekler Masası tarafından, bizzat Federasyon Başkanı tarafından yapılan müracaatla incelenmiş ve hiçbir eksik durum bulunmamıştır. Gene bahse konu Rizeliler Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği de dernekler masası tarafından incelenerek hesaplarında hiçbir eksiklik bulunmamıştır.
Rize günleri sürecinde bu arkadaşlarımız dolaştığımız birçok sponsoru bizzat ziyaret ederek Federasyona çok büyük zarar vermişler, hatta Rize Günlerinden dolayı borcu olan bir kişiye de “Biz Federasyon yönetimiyiz, para ödemenize gerek yok” diyerek Rizelilerin tanıtım faaliyetlerini baltalamaya çalışmışlardır.
Bu üzücü olaylar biz Yönetim Kurulumuzu, Rizeli Hemşerilerimize hizmet verememenin üzüntüsünü vereceğini bildiğimizden, yaptığımız ilk Yönetim Kurulu toplantımızda mahkemelerin sonucunda bizim lehimize karar çıksa da birlikteliğimiz adına olağanüstü genel kurul yapmayı prensip olarak kabuk ettik.
Kısaca bir kez daha söylüyoruz;
Bizler, kendi çocuğumuz gibi önemsediğimiz Federasyonumuza herhangi bir zarar vermemek için her özveriye hazırız.
Bizler, Federasyonumuzun başarılı kısa geçmişine leke sürmeye çalışanların, yapılan bunca emeğe saygı duymayıp heba etmeye çalışanların, bu güne kadar hiçbir etkinlikte aktif olarak görev almayan, maddi manevi katkı koymayan sürekli sorun çıkarıp köstek olmak isteyenlere karşıyız.
Bizlere yakışan, var olan birlikteliğimizi bozmama adına en kısa sürede adil olarak genel kurula gidip kapalı kapılar ardında değil herkesin bulunduğu ortamda tüm gerçeklerin ortaya çıkarılarak yapılacak seçimle oluşacak yeni Yönetim Kurulunun arkasında olacağımızı ve tüm Rize’li hemşerilerimizin anlayışına saygı gösteren bir sivil toplum kuruluşu olan Rize Dernekleri Federasyonu bu ilkesiyle bugüne kadar birleştirici olmuştur. Hemşerilerimizin, yedi yıldır bizleri iyi tanıdığını ve yapılan etkinliklerin samimi duygularla önceliğinin Rize ve Rizeli olduğunu bilerek, bizlere destek vermesini, bizim vizyonumuz Rize ve Rizeli hemşerilerimiz olduğu için her türlü öneriye ve özveriye açık olduğumuzu siz değerli kamuoyuna duyururuz.
RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU YÖNETİM KURULU
|
Saygılarımızla,
Mustafa BABAL