Tarih: 09.05.2018 06:49

RAMAZAN’A YAKLAŞIRKEN (BİLİNMESİ GEREKENLER) (2)

Facebook Twitter Linked-in

Yusuf KAMBUR İlahiyatçı-Yazar

Ayet:

“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelmiş geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz/ (nefsinizin gayrı meşru ve aşırı arzularına karşı) Allah’ın koruması altına girip takvaya ulaşırsınız.”(Bakara: 2/183)

“Ey iman edenler!” diye başlayan bu ayet, “iman iddiasında bulunanları” iddialarını ispata çağırıyor… Ayet, mümin muhatapların iman iddialarını ispat için bir ‘teklif’le geliyor. “Oruç size farz kılındı.”

Oruç tutmak, kendini tutmaktır. İnsan ne ziyan işliyorsa hep kendini tutamadığı için işlemektedir. Tutamadığı dilinin cezasını, tutamadığı elinin cezasını, tutamadığı nefsinin cezasını, tutamadığı içgüdülerinin cezasını, tutamadığı öfkesinin cezasını çekmektedir.

Oruç bedenin aç bırakılmasından çok ruhun beslenmesidir. Ruhu bedeninden zayıf olanların ruhuna tensel hazları ve beşeri arzuları hükmeder. Bu durum sürücünün atları arabaya bindirip kendisini atın yerine koşmasına benzer.

Oruç yüreğe doğru yapılan zorlu bir yolculuktur; sevgi ve nefretin, iman ve inkârın, red ve kabulün merkezi olan yüreğe… Bu yolculukta insanın en büyük kazancı kendini bilmektir. İşte “belki bu sayede takvaya erersiniz” cümlesinin arkasında yatan anlam da budur. Bunun açılımı, orucun insandaki sorumluluk bilincini artırması, onu Rabbine, kendine, insanlara, tabiata ve eşyaya karşı daha sorumlu davranmaya itmesidir.(Ramazan Yazıları)

Nelere dikkat etmeli?

1-Tüm ibadetlerde niyet çok önemlidir. Ramazan ayının her günü için ayrı ayrı niyet edilmelidir. Sahura kalkmak niyet yerine geçer.

2-Oruç, kişinin sadece yeme, içme ve cinsel arzulardan vazgeçmesi değil, tüm organlarını Allah’ın rızasına uydurmasıdır.

3-Oruç, riya ve gösterişin karışmadığı bir ibadettir. Bu sebeple mükâfatı belli bir miktarla sınırlandırılmamıştır. “O, benim içindir ve mükâfatını Ben vereceğim.”

4-Unutarak yiyip içmek oruca zarar vermez. Hata ve yanılmayla yiyip içmek güne gün kaza gerektirir. Başladığı bir orucu herhangi bir meşru mazereti olmadığı halde kasten, isteyerek bozana da kefaret gerekir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —