RAMAZAN GÜNLÜĞÜ;CÜZ : 27;Sayfa : 521-541;Sureler : Zariyat, Tur, Necm, Kamer, Rahman, Vakia, Hadid sureleri.
CÜZ : 27
Sayfa : 521-541
Sureler : Zariyat, Tur, Necm, Kamer, Rahman, Vakia, Hadid sureleri.
Konusu: İnsanoğlu bir kaçışın içindedir. Zariyat suresinde “Allah’a kaçınız!”(50) mesajı açıktır. İnsan kaçışı bir sığınışa çevirmek istiyorsa, yalnız O’na kul olmalı ve kulluğu bütün hayatın ekseni bilmelidir.
Tur suresinde özetle, hepsi birbirine bağlı ve düşkün olan aile fertlerinin “amellerimiz, derecelerimiz farklı farklı. Bu farklılığa rağmen acaba ahirette ailece bir arada olabilecek miyiz?” sorusuna: “Evet, Biz onları soylarıyla buluşturacağız”(21) mesajı vardır.
Necm suresinde tüm zaman ve mekânlarda geçerli olan ilkeler şöyle dile getirilmiştir. “Hiç kimse bir başkasının sorumluluğunu yüklenecek değildir. Ve insan başkasının değil, sadece kendi çabasının karşılığını görecektir.”(38-39)
“Doğrusu Biz bu Kur’an’ı ders alınsın diye kolaylaştırdık, öyleyse yok mudur ders alan?” ayeti Kamer suresinin dikkat çeken mesajıdır. “Kur’an, sahibi Allah olan hayat okulunun yine Allah’a ait olan müfredatıdır. Kur’an’dan ders almayan Allah’tan ders almıyor demektir.”
Rahman suresinde “Allah her an hayata ve varlığa dair her işe müdahildir”(29) mesajı kulaklara küpe edilir. Allah’ın verdiği nimetlere nankörlük etmek için de onun nimetlerini kullanmaktadır insanoğlu.
Efendimizin “beni ihtiyarlattı” buyurduğu surelerden biridir Vakıa suresi. “İnkârın temelinde şükürsüzlük, onun temelinde de değer bilmezlik yatar.”(57-74) Ve “Hakikati yalanlamayı gıda haline getirenler”(82) eleştirilir.
Hadid suresinde “infak ahlakından” söz etmektedir. “Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah da ona kat kat fazlasıyla geri verir”(11) garantisini verir.
Seçme ayetler:
(وَلِلّٰهِ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ لِيَجْزِىَ الَّذٖينَ اَسَاؤُا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِىَ الَّذٖينَ اَحْسَنُوا بِالْحُسْنٰى)
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah kötü işler yapanları yaptıklarının misliyle/tam karşılığıyla cezalandıracaktır. İyi ve güzel iş yapanları ise yaptıklarının en güzeliyle mükâfatlandıracaktır.”(Necm: 53/31)
(اَلَّذٖينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ اِلَّا اللَّمَمَ اِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ هُوَ اَعْلَمُ بِكُمْ اِذْ اَنْشَاَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ وَاِذْ اَنْتُمْ اَجِنَّةٌ فٖى بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوا اَنْفُسَكُمْ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقٰى)
“Büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan kaçınanlara gelince: Ufak tefek kusurlar işleseler de, kesin olarak bilsinler ki senin Rabbin engin bağış sahibidir.
O sizi daha topraktan yarattığı sırada ve siz analarınızın karnında birer cenin halindeyken dahi, mayanızın ne olduğunu çok iyi biliyordu.
Öyleyse kendinizi günahlardan arınmış, tertemiz/yunmuş yıkanmış görmeyin! Kimin takvaya uygun davrandığını en iyi bilen O’dur.”(Necm: 53/32)
(وَاَنْ لَيْسَ لِلْاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰى)
“İnsan için, kendi emeğinin karşılığından başka hiçbir şey yoktur.”(53/39)
(53.40*************وَاَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرٰى)
“Ve elbet onun çabası, günü geldiğinde kesinlikle gözler önüne serilecektir.”(53/40)
(ثُمَّ يُجْزٰیهُ الْجَزَاءَ الْاَوْفٰى)
“Sonunda, (yaptıklarının) karşılığı kendisine eksiksiz verilecektir.”(Necm: 53/41)
Hadis-i Şerif:
(كُنْتَ حَـيْثُمَا اللَّهَ اِتَّقِ)
(تَمْحُهَا الْحَسَنَةَ السَّـيِّـئَةَ وَأتْبِـعِ)
(حَسَنٍ بِخُلُقٍ النَّاسَ وَخَالِقِ)
“Nerede (ve nasıl) olursan ol, Allah’a saygısızlık etmekten sakın/kork.
İşlediğin bir kötülükten hemen sonra bir iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün.
İnsanlarla güzel geçin!
(Tirmizi, Birr, 55)