RAMAZAN GÜNLÜĞÜ;CÜZ : 23;Sayfa : 441-461;Sureler : Yasin 27. Ayettten, Saffat, Sad, Zümer 31. Ayete kadar.
CÜZ : 23
Sayfa : 441-461
Sureler : Yasin 27. Ayettten, Saffat, Sad, Zümer 31. Ayete kadar.
Konusu: “Ey İnsan!” hitabıyla başlayan Yasin suresinde “yeniden diriliş tabloları” gösterilmektedir. “Kur’an kalben diri olanları uyarmak/yol göstermek” için gönderilmiştir. Sadece ölülerin arkasından okunan bir kitap haline getirmek onu hayatın dışına itmek demektir.
“Saf saf dizilenler” anlamına gelen Saffat suresi, “ahiret inancıyla” ilgili önemli mesajlar vermektedir. “Onlar, atalarını eğri bir yol üzerinde buldular fakat şimdi o ataların izinden gitmeye can atıyorlar” ayetiyle kör taklitçiliği eleştirmektedir.
Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etme sahnesi bu surede yer almaktadır. Bu surede “Bedel ödenmeden ödül elde edilemez” mesajı açıktır.
Sad Suresi adını ilk ayetteki ilk kelimeden almaktadır. Helâk olan kavimlerin haberleriyle müşriklere ikazlar yapılır. Eyyub kıssasıyla müminlere sabır telkin edilir. Bu surede önemli bir vurgu da “insanın iblisleşmesini/şeytanlaşmasını” engellemektir.
Zümer suresi adını, “zümreler/gruplar” anlamındaki kelimeden almaktadır. “Allah’ın arzı geniştir” ayetiyle hicrete işaret eder. Eğer bir yerde İslâm’ı yaşamak zorlaşmış ya da çevre “iyi bir Müslüman olma noktasında” zarar veriyorsa tebdili mekânda fayda vardır.
“İnsanın en büyük hüsranı kendini kaybetmektir” gerçeğine vurgu yapılan surede “Allah kuluna yetmez mi?” buyurularak güvenli liman arayanlara hedef çizilir.
Seçme ayetler:
(وَاَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍ يَتَسَاءَلُونَ)
“(Kıyamet günü suçluların) yapacakları tek şey, dönüp birbirlerini suçlamak olacaktır.”(Saffat: 37/27)
(قَالُوا اِنَّكُمْ كُنْتُمْ تَاْتُونَنَا عَنِ الْيَمٖينِ)
“Ve (peşinden gittikleri liderlerine) diyeceklerdir ki: Siz bize hep süret-i haktan/iyi niyetli görünerek yaklaştınız, bizi aldattınız!”(37/28)
(قَالُوا بَلْ لَمْ تَكُونُوا مُؤْمِنٖينَ)
“(Diğerleri) “Asla!” diyecekler, siz zaten hiç inanmamıştınız!”(37/29)
(وَمَا كَانَ لَنَا عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ بَلْ كُنْتُمْ قَوْمًا طَاغٖينَ)
“Hem bizim size zorlayacak bir gücümüz de yoktu ki! Tam aksine siz azgın ve isyankâr bir topluluktunuz!”(37/30)
(فَحَقَّ عَلَيْنَا قَوْلُ رَبِّنَا اِنَّا لَذَائِقُونَ)
“(Artık ne desek boş!) Rabbimizin hakkımızdaki (azap hükmü) kesinleşti. Hepimiz (yaptıklarımızın) acısını tadacağız!”(37/31)
(37.162*************مَا اَنْتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِنٖينَ فَاِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ)
“Ey müşrikler! Siz tapındığınız şeylerle birlikte iyi bilin ki, hiç kimseyi Allah yolundan saptıramazsınız!”(Saffat: 37/161-162)
(37.163*************اِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ الْجَحٖيمِ)
“Kendi ayaklarıyla (göz göre göre) ateşe koşan kimseler hariç”(37/163)
Hadis-i Şerif:
(خَلِيلِهِ دِينِ عَلَى اَلرَّجُلُ)
“Kişi arkadaşının dini üzerindedir.
Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin!”
(Ebu Davud, Edeb, 19)