Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 2025-2026 sezonu itibarıyla 3. Lig'de köklü bir değişiklik yapmayı planlıyor. Gündemde olan sistem, 3. Lig’in yeniden bölgesel yapıya kavuşması. Bu gelişme, yalnızca seyahat mesafelerini azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda yerel rekabetin ateşini yeniden yakacak.
TFF’nin planladığı gruplamalarda, coğrafi temele dayalı dört ayrı grup oluşturulacak. Bu sistemin ilk örneklerinden biri olan 1. Grup (Doğu ve Karadeniz) oldukça dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor.
Ordu’dan üç takım (52 Orduspor, Ordu 1967 Spor, Fatsa Belediyespor), Giresun’dan iki takım (Giresunspor, 1926 Bulancakspor), Trabzon’dan Sebat Gençlikspor, Amasya, Tokat, Artvin, Ağrı, Bingöl, Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi şehirlerin temsilcileri aynı grupta buluşuyor. Rize’den ise Pazarspor ve Çayelispor bu zorlu arenada mücadele edecek gibi görünüyor.
Bu grup, şimdiden "Ateş Grubu" olarak anılmaya başlandı bile. Sahada oynanacak sert futbolun yanı sıra, tribün baskısının da yüksek olacağı bir grup bizi bekliyor. Özellikle Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa deplasmanları, futbolcular kadar teknik heyet için de önemli sınavlar olacak.
Peki bu sistem Pazarspor’a ne kazandırır, ne götürür?
Kâğıt üstünde avantajlı bir yapı gibi görünse de, bu sistemin takıma yarayıp yaramayacağı, ligler başladığında belli olacak. Çünkü sahadaki mücadele, rakip kadroların gücü, seyirci desteği, teknik direktör tercihleri ve kulüplerin ekonomik durumu bu sistemi ya bir avantaja ya da dezavantaja çevirebilir.
Ancak şu bir gerçek: Bu değişiklik, sadece bir lig planlaması değil; aynı zamanda yerel heyecanın ve rekabetin yeniden canlanması için bir fırsat. Uzun süredir uzak deplasmanlar, yüksek masraflar ve düşük seyirci ilgisiyle mücadele eden 3. Lig takımları için, belki de yeni bir sayfa açılıyor.
Pazarspor için bu yeni dönem, belki de yeni başarıların başlangıcı olabilir.
