ALİ AKYILDIZ
50 Yıldır Aynı Mesleği Yapan Terzi: Ahmet Demircioğlu'nun Hikayesi
Rize'nin Pazar ilçesinde, yılların eskitemediği bir terzi: Ahmet Demircioğlu. 72 yaşındaki Demircioğlu, tam 50 yıldır terzilik mesleğini icra ediyor. Üstelik, 40 yıldır aynı dükkanda, 10 Mart Caddesi üzerindeki Telatar Apartmanı'nın ikinci katında bu mesleğe gönül vermiş durumda.
Ahmet Demircioğlu'nun terzi dükkanı, zamana direnmiş bir mekan. Dükkandaki makineler ve ekipmanlar, yıllardır değişmeden yerlerinde duruyor. Modernize edilmemiş, aynı düzendeki bu dükkan, Ahmet Demircioğlu'nun mesleğe olan sadakatinin bir yansıması. Ancak ne yazık ki, son 20 yıldır yanında bir çırak bile bulunmuyor. Gençlerin bu mesleğe ilgi duymamasının nedenini Demircioğlu şöyle açıklıyor: “Mesleğimiz, hazır giyimin yaygınlaşmasıyla birlikte eski cazibesini yitirdi. Elbise ve pantolon dikimi neredeyse hiç yapılmıyor, bu da kazancın yetersiz olmasına yol açıyor. Bu nedenle gençler bu mesleğe yönelmiyor.”
Ahmet Demircioğlu, terzilik mesleğinin artık son temsilcilerinden biri olduğunu ifade ederek, “Bizler, bu mesleğin son versiyonuyuz. Artık para kazanmak için değil, zamanımızı değerlendirmek ve eş dostla sohbet etmek için buradayız. Hazır giyim bizim mesleği de bitirdi,” diyor.
Yılların emeğiyle dolu dükkanında, mevsimlerin nasıl gelip geçtiğini bile fark etmeden çalıştığını belirten Demircioğlu, “Eskiden bu işi yapmaya devam edebilir miyiz diye düşünsek de artık gücümüz ve takatimiz kalmadı. Ömrüm, bu dört duvarlı 30 metrekarelik dükkanda tükendi. Yaz, kış, ilkbahar, sonbahar gelip geçiyor, ben farkında olmuyorum,” diyerek yaşlanmanın getirdiği zorlukları dile getiriyor.
Ahmet Demircioğlu, kendi mesleğiyle ilgili son sözlerini ise şöyle bitiriyor: “Benden sonra, belki birileri ‘ilçede bir terzi Ahmet geldi geçti’ diyecek. Ama sonra unutulup gidecek.”
Hayatın hızla akıp gittiğini ifade eden Demircioğlu, “Doğduğum sene belli, ölüm tarihi tamam. Bitmeyecek sanmıştım, ne çabuk geçti zaman,” diyerek, zamanın hızlı geçişine vurgu yapıyor.
Ahmet Demircioğlu'nun hikayesi, bir dönemin son temsilcilerinden biri olarak, mesleğine olan bağlılığını ve zamanla yarışan bir ustayı anlatıyor.