Pazarlı Tahsin Bekir Balta

Eski Pazar Belediye Başkanı Tarihçi Hızır Ali Telatar bu kez Prof.Dr.Tahsin Bekir Balta'nın ilginç hayat hikayesini kaleme aldı.

KÜLTÜR 21.06.2017 07:38:59 1905 1
Pazarlı Tahsin Bekir Balta

HIZIR ALİ TELATAR 

Tarihçi 
Pazar Eski.Bel.Başk. 
PROF.DR.TAHSİN BEKİR BALTA 
1902 yılında Rize ili Pazar ilçesinde doğdu.26.07.1970 tarihinde İngiltere de kalp krizinden öldü.Cenazesi 31.07.1970 tarihinde Ankara cebecide toprağa verildi. 
Pazar Rize’nin doğusunda Rize-Hopa Devlet yolu üzerinde doğu-batı istikametinde kurulmuş Karadeniz sahil şeridin dedir.Doğusunda Ardeşen.batısında Çayeli ve güneyinde Hemşin bulunmaktadır.M.Ö.64 yılında Pompeius tarafından Athena adıyla kurulmuştur.1928 yılına kadar Atina olan ilçenin adı “Pazar” olarak değiştirilmiştir. 

Cumhuriyetten önce Pazar’ı Derebeyi aileleri idare etmekte idi.Bunlar Telatorzdeler,Basazadeler ve Baltazadeler aileleri idi.Telatarlar 1700’ lı yıllarda Bosnadan gelip yerleşmişlerdir.

Basalar ,Telatarlar sülalesinden olup,sonradan Basalar ismini almışlardır.

Baltalar ise Kafkaslarda yaşamakta iken çıkardıkları bir olay sonucu,sürgün edilerek Pazar’a yerleşmişlerdir.
Artvin ve Trabzon’a kadar dağılmışlardır.
Bu üç aile evlilik yüzünden bir birleri ile akrabadır.Balta ailesi T.Bekir Balta dan sonra Türkiye siyasetinde M.Kemal Balta (9.ve10.Dönem DP. Rize M.V.)ve Yılmaz Balta (16.Dönem CHP Rize M.V.) Mecliste görev almışlardır. 

İlk,orta öğrenimini Pazar’da lise öğrenimini Trabzon da tamamlamıştır.Yüksek öğrenimini 1927 yılında pekiyi derece ile İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde -2- Tamamlamıştır.

Öğrencilik yıllarında Türk Talebe Birliği Başkanlığı yapmıştır.

Üniversite sonrası Adalet bakanlığı tarafından doktora için Almanya ya gönderilmiş.1937 yılında Berlin üniversitesinden Doktorasını tamamladıktan sonra Türkiye ye dönerek A.Ü.Siyasal Bil.Fak.Öğretim üyesi olmuş.
Daha sonra A.Ü.Hukuk Fak.öğretim üyesi olarak görevine devam etmiştir.Bu iki Üniversitede Esasiye Hukuku,Amme Hukuku ve İdare Hukuku dersleri vermiştir.A.Ü.Hukuk Fak. Doğu Perinçek ve Uğur Mumcu Asistanlığını yapmışlar . 

Karadeniz geleneklerine göre küçük yaşta yakın akrabası Mürüvvet Balta ile evlendiril miş.Buna rağmen birlikte yaşamamışlardır.

Nikahli eşi Pazar’da yaşarken kendisi Ankara’da ses sanatçısı Vahdet Nuri Esmen hanımla sade ve mütevazi bir hayat yaşamıştır.

Çocukları yoktur.Vahdet Nuri Hanım Cumhuriyet döneminin ilk Opera ses sanatçısı idi.Viyana da mimar Viktor Mittag ile bir müddet evlilik yaşadıktan sonra 1948 yılında boşanmışlardır. 

İsmet İnönü CHP Rize Eski Milletvekili ve PM Üyesi, Ekonomi ve Çalışma Bakanlarından Tahsin Bekir Balta’nın Ölümü Dolayısıyla Verilen Demeç, Büyük ilim adamımız Prof. Tahsin Bekir Balta’yı Londra’da amansız bir kalp durmasıyla kaybettik.

Hepimiz birbirimize yürekten başsağlığı dilesek yerindedir.

Sayın Profesör, büyük yerinin boşluğundan toplumumuzun bu kadar sarsılacağını tahmin edemezdi. 

Bilimde, politikada açık ve berrak görme, kendisine güvenir, sağlam bir bilgi hükmü, bilim ve siyasette dürüst ahlâk özel vasıflarıydı.

Tahsin Bekir Balta’yı daima hatırlayacağız. 

Tahsin Bekir Balta hocamızı kaybetmesinden dolayı üniversitelerimize ve aziz milletimize saygıyla taziyetimizi sunarız. 

Eski Rize Milletvekili Sami Kumbasar’ın Kitabı’ndan alıntılar Tahsin Bekir Balta Rize-Pazar kökenliydi. Çok değişik bir insandı. Hocaların hocasıydı. 1938’den sonra uzun yıllar milletvekilliği, Hasan Saka kabinesinde Çalışma Bakanlığı yapmıştı. 1970 yılında parti meclisi üyesi iken, tedavi için gittiği İngiltere’de öldü. Cenazesini havaalanından biz aldık. Tıp fakültesi morgunda muhafaza ettik. Cenaze töreni öncesinde evini açmak için beni görevlendirdiler. Ben dedim ki; “ Yalnız başıma evini açmayayım.” Akrabası ve sonradan Anap Zonguldak milletvekili olan Fındıklılı Şadi Pehlivanoğlu ile beraber evine gittik. Evi Maltepe’deydi. Koskoca profesör, milletvekili ve bakan idi. Ahşap sandalyelerden başka, en ufak bir mobilyası yoktu ama evin duvarları ahşaptan yapılmış kütüphane ile kaplı ve raflar kitap doluydu. Şaşırmış, etrafa bakıyor; “Bu nasıl adam” diye söyleniyorduk. Adamın evinde bir koltuğu yoktu. Süslü bir masası bile yoktu. Zaten o zaman TV’de yoktu. Vasiyetinde kitaplarının bağışlanmasını istemiş. İstediği gibi oldu, bağışlandı. Tahsin Bekir Balta, profesörlükten aldığı maaşla geçinen bir insandı. Bir de hal hatır bilen bir insandı. -3- 1943 Yılında siyaseti seçmiş.CHP Parti meclis üyeliği,7.8. Dönem(1943-50) CHP Rize Millet vekilliği,Recep Peker zamanında Ekonomi Bakanlığı,Hasan Saka döneminde Çalışma Bakanlığı yapmış.Dört kez Kabine üyeliğinde bulunmuş.Avrupa konseyi istişare meclisinde Türkiye’yi temsil etmiş,1950 Demokrat parti döneminde siyaseti bırakarak Üniversiteye dönmüş. 

Balta Türkiye ve Orta doğu amme idaresi enstitüsünde uzun yıllar Türkiye’yi temsil etmiş ve ikinci başkanlık görevini yürütmüş.Almanca,Fransızca,İngilizce ve İtalyanca dilleri ile sekiz dil bilmekte idi.Yayınlanmış ve bugünde Üniversitelerde okunmakta olan bir çok kitabı vardır. 

Yayınlarından bazıları, 
· İdare Hukukuna Giriş, TODAİE, Ankara, 1970. 
· İdare Hukuku I, A.Ü. SBF, Ankara, 1970. 
· İdare İlmi Sahasındaki İncelemeler, TODAİE Yay. No. 83, Ankara, 1965. 
· Kısa İdare Hukuku I, TODAİE Yay. No. 74, Ankara, 1964. 
· Türkiye'de Yürütme Kudreti, A.Ü. SBF Yay. No. 35, 1960. 
· Türkiye ve Orta Doğu Memleketlerinde Siyasi ve Hukuki Müesseseler, TODAİE,Ankara, 1955. 
· Die Kollisionerechtiche Behandlung der Zusammen Haengenden Frugen bei einer Auslaendischen Anknüpfung, Berlin, 1937. 
· İdare Hukuku ve İdare Bilimi, SBF Dergisi, C. 22, S., 1967, s. 61-65. 
· Turkish Administrative Law, içerisinde Introduction to Turkish Law, (Ed. Ansay ve Wallace), 1966, s. 51 vd. 
· L’Administration et le Droit Administratif en Turquie, Bulletin International des Sciences Sociales, IX, No. 1, UNESCO, 1957, s. 39-51. 

Üniversitede derleri Rize şivesi ile anlatırdı.

Karadeniz’li olmayan öğrenciler biraz anlamakta zorluk çekerlerdi.Bunlara örnek verebilirsek Tanzimat’a “Tonzimat formanı”,Devlet’i “Dövlet”şeklinde telafuz ederdi.Fakat bildiği yabancı dilleri çok iyi telafuz ederdi.Türkçe konuşmazsa ,Türk olduğunu kimse anlayamazdı.1960 lı yıllarda şivesi nendi ile derslere giren öğrenci çok azdı.Ferda Nihat Köksoy anılarında , “birkaç dili çok iyi konuşan Tahsin Bekir Balta'nın laz aksanlı Türkçe'sinin anlaşılması için çevirmen gerekirdi.” 

Güneri Civaoğlu’nun 26.11.2010 Milliyette Yayınladığı Makale buna örnektir. 

Ankara Hukuk Fakültesi’nde Prof. Tahsin Bekir Balta “İdare Hukuku” hocamdı. “Hocaların hocası” Prof. Balta’dan ödümüz patlardı.
Sınavı odasında yapardı. Yanında asistanları (Uğur Mumcu, Doğu Perinçek) masasında oturur, karşısına da imtihan edeceği öğrenciyi oturturdu. İlk sorusunu anlamak sözlü sınavın en duyarlı anıydı. -4- Hocamız Karadeniz şivesiyle konuşurdu.

Fransızca telaffuzu mükemmeldi, “Fransız dan farksız konuştuğu” söylenirdi. Ama Türkçe konuştuğunda anlamakta zorlanırdık. Hoca soruyu sorduğunda, anladıysan anladın... Anlatmaya başlarsın. Fakat... “Efendim tam anlayamadım” gibi bir laf ettiysen yandın.Ben tanık olmadım ama hocanın, “daha soruyu anlayamıyorsun çık evladım çık” dediğini çok dinlemiştim. Sınav için odasına girdiğimizde bütün dikkatimizi onun ağzından çıkacak kelimelere odaklamaya şartlanmıştık. Neyse... Ben soruyu net anlamıştım. Cevabını da bülbüller gibi vermiştim. Sonra... İkinci ve üçüncü sorularda da aynı. Hocamız çok memnun kaldı. Bir “aferin” çekti. Fakültede nadir aldığım bir “10” Tahsin Bekir Balta hocadandır. Bir cumartesi yazısında, 2 general ve 1 amiral için “İdare Hukuku” ekseninde yazı yazarken önce bu anıyı yansıtmak istedim. Prof. Tahsin Bekir Balta gibi bir hocadan bile 10 çekmiştim ama 2 general ve 1 amiral için “İdare Hukuku” labirentinde benim de başım döndü. En iyisi “bir bilene” başvurmaktı. bir sonuca varmaya çalıştım. 

Doğu Perinçek, Öğretmenler dünyası dergisi –Temmuz 2011 

“Bir gönül adamı Prof.Dr.Tahsin Bekir Balta” 
Firdevsî, faziletin zorluklar yaşayarak ve faziletli insanlardan feyz alarak kazanılacağını söylemiştir.Tahsin Bekir Balta’dan feyz almış olmak bir mutluluk ve erdem kaynağıdır.Hocamızın bugün kıymetini kaç aydınımız bilmekte ve hatırlamaktadır; Prof Balta, böyle şeylere değer vermezdi.
Her şeyden önce kendi vicdanında doğru ve başı dik yaşamayı hayat ilkesi edinmişti. Kendisinden O’nun kadar emin olan, bireysel çıkar, rekabet ve gösteriş gibi kaygıları hiç olmayan çok az insan tanıdım. Bu açıdan bir Anadolu dervişi karakterini taşımıştır. Hukuk devleti ve özgürlük davasının adamı Prof. Dr. Balta, Hukuk Devleti davasının Türkiye tarihindeki en sağlam, en tutarlı, en bilinçli savaşçılarındandır. Bilim ve araştırma özgürlüğünü ve bütün özgürlükleri, tam anlamıyla içine sindirmiştir. 1968 yılında Hukuk Fakültesinde şunu söylemiştir: “Profesörler Kurulu’nda Doğu Perinçek komünist dediler. Ben de onlara dedim ki, ‘Doğu Perinçek iyi ki komünist. Komünisti olmayan üniversite mi olur. Doğular olmasa bize üniversite denebilir mi.’” -5- Her zaman Kemalist Devrim mevzisinde Bilim ve siyaset hayatında Kemalist Devrim’e göre mevzilenmiştir. Bize bıraktığı en büyük ders budur. 1961 yılı başlarında Siyasal Bilgiler Fakültesi İdarî İlimler Enstitüsü O’nun önderliğinde anayasa çalışmaları yapıyor. SBF Profesörler Kurulu toplantı salonundaki her toplantıyı Hukuk Fakültesinin yeni öğrencisi olarak merakla ve heyecanla izliyorum. Prof. Dr. Tahsin Bekir Balta, orada şu görüşü öne sürmüştü: ‘1924 Anayasası’nı temel alalım. Devrimin anayasasıdır. Anayasa, devlet geleneğidir; ikide bir değiştirilmez. Eğer 1924 Anayasasını bırakırsak, biri de gelir, bizim yaptığımız Anayasayı değiştirir. Oysa Atatürk’ün yaptığı Anayasaya dokunmak kolay değildir.’ 
1980’lerden sonra Tahsin Bekir Balta Hoca’ma bir başka hayranlık, bir başka saygı ve özlem duymaya başladım. Ne kadar haklıymış. Hocamız, zengin tecrübesi ve birikimiyle olacakları yıllar öncesinden görmüştür.Kurucu Meclis Anayasa tartışmalarını ve Tahsin Bekir Hoca’nın başkanlığında hazırlanan Anayasa Tasarısı’nı yıllar sonra yeniden inceledim. Tahsin Bekir Hoca’nın tasarısı, daha doğru, daha sağlam. Çünkü devrimci geleneğe daha bilinçli olarak bağlı. Anahtar tavır budur! 

1961 Anayasasının hatası, Türk Devrimi’nin temel ilkeleri olan, o Altı Ok formülünü terk etmesidir. Sebep: Liberalizm, Batı tipi sahte demokrasinin etkileri! Oysa Türk Devrimi Türkiye’nin temelinden çekildiği zaman, ne millî devlet kalıyor; ne Atatürk Cumhuriyeti kalıyor; ne millet kalıyor, ne de özgürlük ve demokrasi! Prof. Dr. Tahsin Balta, işte bu temel gerçeğimizi en iyi kavrayan öğretmenlerimizdendir.

Değerli Hocamız, hazırladığı Anayasa Taslağı’nın 2. maddesine, “Türkiye Devleti, …devrimlere bağlı bir Cumhuriyettir” diye yazmıştır. 

Gönül insanı Balta Hocamız, dışa vurmazdı; ama bir gönül adamıydı; dostluğu ve arkadaşlığı içtendi; hesapsız ve karşılıksızdı.

Üç ay için Berlin’de araştırma yapıyorum. Bir telgraf, “Falanca saatte falanca kahveye gelir misin, bir hasret dindirelim.” İki gün için gelecektir; ama hatır ve gönül onun hayatıdır.Çok dikkatlidir ve ayrıntıların uzmanıdır. Doçentlik sınavında arkadaşım Yahya Zabunoğlu’na soruyor: “Doğu Perinçek, geçen konferansta Alman Profesöre bir soru sordu; o konuyu değerlendirir misin” diyor. Tahsin Bekir Balta, büyük ve derin adamdı. Her büyük insan gibi, milletinden hiçbir şey istemedi. 1940’larda bakanlık yapmıştı, üniversitemizin en büyüklerindendi, aynı zamanda en alçakgönüllüsü. Evine gittiğiniz zaman, üstü kumaşlar solmasın diye bezle örtülü birkaç koltuk, birkaç masa ve sehpa, binlerce kitap. Olağanüstü bir çalışkanlık ve bilgi birikimi. Gösterişi olmayan, adeta kendisini gözlerden saklayan derin bir zekâ! Sonsuz bir sadeliğin içine gizlenmiş alabildiğine halk sevgisi ve içtenlik 
Yıkılan devrimin enkazının ortasında, bütün millet onun elini öpsek, önümüzde bir ışık doğar. -6- Tahsin Bekir Balta Çalışma Bakanı iken 1946 yılında Pazar ilçesinden mahalle ve okul arkadaşları İlçelerinin bazı sorunlarını dile getirmek için Ankara’ya giderler.Bakandan isteklerini sıralarlar.Hoca tek tek not aldıktan sonra Bakanlığımı ilgilendiren konuları ben halledeceğim.Diğerlerini ise ilgili Bakanlara vereceğim.Gelen heyet bozulmuş.Bunun üzerine hoca,Pazar’ın değil “Türkiye Cumhuriyetinin Ekonomi ve İktisat Bakanıyım.”dedi.Bu diyaloğu 1950 seçimlerinde aleyhinde kullanmışlardır. Rahmetli Uğur Mumcu 1965 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fak.bitirdikten sonra Hocanın asistanlığını yapmıştır. 

1985 Yılında Sodep ( Sosyal Demokrasi Partisi) Pazar ilçe başkanı idim.Rize il Kongresi için Erdal İnönü Rize’ye geldi.Beraberinde çeşitli gazetecilerin arasında rahmetli Uğur Mumcu ve Bahriye Uçok’ta vardı.Turist Otelde akşam yemek verildi.Verilen yemekte rahmetli Uğur Mumcu Pazar teşkilatı nerde diye aranmaya başladı.

Bu sözü duyunca teşkilatımla birlikte heyecanla yanına koştuk.Bize hitaben ilk sözü “Pazarlıları çok seviyorum.Çünkü benim yetişmemde emeği çok olan Tahsin Bekir Balta Pazar’lı olmasıdır.Zamanım yok,yoksa doğduğu ve yaşadığı mahalleyı çok görmek isterdim.”dedi.

Rahmetli Bahriye Uçok hoca da bizlere “Atatürk izinde bir arpa boyu”kitabini imzlayarak hediye etti.Kendilerini rahmetle anıyorum. Uğur Mumcu,yine bir söyleşisinde:Tahsin Bekir Hoca her sınavda (Yazılı- Sözlü) öğrencilerine “Hukuk Devleti nedir?”sorusunu sorar.Bir ,iki,üç beş derken Uğur Hocam öğrenciler bu soruyu ezberlediler,kolaya kaçarlar. değiştirelim der.Rahmetli Hoca da “Uğur Hukuk öğrencileri bir tek bu kavramı ,yanı Hukuk Devleti kavramını tam olarak öğrenilerse öğrencilere bu ülke için en büyük kazanımdır. 

Oda Tv.İnternet sitesinde 28.02.2014 yayınlanan Anayasa Tartışmaları vesilesi ile Sorgucu diye biri yorum yapmış.”Burhan Kuzu Karadenizli Prof.T.Bekir Balta’yı taniyormu?”. 
Mumtaz Sosyal Cumhuriyet Gazetesinde 28.02.2005 Rahmetli T.Bekir Balta engin Hukuk bilgisi ve sağlam Devlet adamlığı niteliği ile “Tenkisat,Tenkisatla olmaz”.derdi.Tenkisat Osmanlıcada düzeltme,düzenleme demektir.İmparatorluğun son yıllarında işler kötüleşince idarede tenkisat sözü dillerde dolaşmaya başlardı. Şimdi”Kamu yönetim reformu”denen şey ,Tenkisat denince akla ilk gelen memur “Tenkisat”olurmuş.Yanı şimdi olduğu gibi memur eksiltmek ,personel azaltmak ve işçi çıkarmak.Peki personel çıkartmayıp ne yapmak gerekir.T.Bekir Baltanın yanıtı “ Hizmeti çoğaltmak “ olurdu. 

Prof.Dr.Yakup Kepenek 18.04.2011 Tarihli Cumhuriyet Gazetesinde şu makaleyi yazmıştır: 

Çok partili yaşama geçildikten sonraki yıllarda, Genel Başkan İsmet İnönü CHP’de değişim ve gençleştirme uygulaması başlatır. Aralarında sonradan Genel Sekreter olan Dr. Kemal Satır’ın da bulunduğu gençleri partiye çağırır. -7- Gençler bir üst yönetim toplantısına katılır. Bunun üzerine yıllarını CHP’ye vermiş olan Prof. Dr. Tahsin Bekir Balta, çantasını alır ve kapıya yürür. Bunu gören İnönü arkasından seslenir: 
- Tahsin Bey nereye? 
Balta’nın yanıtı şudur: 
- Paşam, satırların geldiği yerde baltalara gerek kalmaz! 
Aslında bu öykücük bugünleri de anlatıyor. 
Bizim kültürümüzde önceki peygamberlerin adları pek kullanılmıyor.
Oysa benim adım Yakup da eski peygamberlerden birinin adıdır. 
Pazar Belediyesi Meclisi1999 yılında aldığı bir kararla doğduğu yer olan Kirazlık (Bulep) mahallesinde bulunan caddeye Prof.Tahsin Bekir Balta caddesi ismini vermiştir. 

Türkiye Komonist Parti kurucularından olan Mustafa Suphi 1921 yılında Sovyetler Birliğinden Türkiye ye çağrılmış.Trabzon’a gelişinde Devlet töreni ile karşılanmıştı.Bu karşılamada o zaman Trabzon lisesi öğrencisi olan T.Bekir Balta da” bir tabur halinde karşılamada hazır bulunmuştuk.”diye söz ederdi. 

Siyaset bilim ve Tarih Profesör’ü Mete Tunçay doçentlik tezi hazırlarken hocası T.B.Baltaya danışır.Hocam hangi konuyu ele alayım.Hoca “Türkiye de sosyalizm tarihi” konusunu önerir.Böylece Tunçay Türk solunu araştırmaya başlar. 

M.Ali Güner Aydınlık Gazetesi.20.04.2013 

T.Bekir Balta 1961 Anayasa taslağı hazırlarken taslağın 2. Maddesine göre şöyle yazar ,”Türkiye devleti devrimlere bağlı bir cumhuriyettir.” 
Süleyman Ruhi Aydemir,Mevzuat dergisi.2006 T.Bekir Balta’nın “İdare ilmi sahasındaki incelemeler” başlıklı çalışması ,idare ilmi olarak gerek yurdumuzda ve gerekse kıta Avrupa sı ve Amerika’da ki durum incelenmiştir.Balta bu çalışmasının özünde idare ilmi ile idare hukuku arasında doğrudan bir bağlılık olduğunun vurgulanmasını yaparak,idarenin hukuktan ayrı olarak düşünülmeyeceğini belirtmektedir. 
Prof.Dr.İlber Ortaylı Milliyet 23.10.2010 ve 09.10.2011Tarihli yazısında: 
Kimse 1982 Anayasasının kabulü için farklı gerekçe ileri sürmesinler..Kabul edende ediyor.”1924 Anayasası yürürlükte kalmalı ,bazı kurumlar değiştirilmelidir.” Diyen Tahsin Bekir Balta gibi hocalar dinlenme miştir.O günden bu yana Türkiye Ana yasaları devamlı değişmektedir. -8- 

1961 Anayasası hazırlanırken hazırlayan komisyon iki kez değişti.İkinci komisyon Siyasal Bilgiler Fakültesi ağırlıklı idi.

T.Bekir Balta 1924 anayasasının bazı değişikliklerle muhafazası teklifini sadece dinleyip fazla itibar etmediler.Bu talihsizlık tır ama 1961 anayasasının görüş birliğinin hakim olduğu geniş bir gurubun uzunca tartıştığı ve kurucu meclise hakim olarak yön verdiği bir yasama faaliyetidir. 

Prof.Dr.Hamza EROĞLU 

Egemenlik ilkesi ve Anayasa ,Atam dergisi: 
Tahsin Bekir Balta’ya göre, devlet başkanı bulunmayan, vazifesi meclis adına başkanı tarafından görülen bu rejimi, Meclise bağlı hükümet sistemini o günün ruh haleti içinde, Atatürk, padişahlıkla irtibatı önliyecek en uygun hal tarzı saydığı için istemişti14. Yine Tahsin Bekir Balta’ya göre, “böyle bir hal tarzını tavsiye ederken Atatürk aynı zamanda yeni rejimin yüksek yönetimini meclis başkanı seçilmek suretiyle daha kolaylıkla şahsen eline alabileceğini de şüphesiz düşünmüştür. 
Osman Bolulu,Ses bayrağımız 
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde Prof.Dr. Tahsin Bekir Balta, Anayasa Mahkemesini anlattı. Söz istedim. Anayasa Mahkemesi üstüne coşkulu konuştum. Ders bitince: - Delikanlı, seninle bir kahve içelim mi dedi. Lahey Adalet Divanı’nda üyelik yapmış, uluslararası bir değer olan, bilimsel konuları, sohbet tadında anlatan hocamızın öğrencisine kahve ısmarlamasından onur duyuyor, ne söyleyeceğini merak ediyordum. - Anayasa Mahkemesi dediğin 15 kişidir. Devlet, polis devletiyse, dikti kapısına iki jandarma, belledin anasını dedi. Kurağı ışıklı olası, öngörülü hocamı saygıyla anıyorum. Bu anıyı, bakın, neler yaptım demek için anlatmadım: Kuvvetler ayrılığı içinde, birbirini denetleyen, devleti hukukla yürütmekle görevli kurumların adı önemli değildir, işlevi önemli diyormuş saygıdeğer hocam. Bu söyleşi 1963’te yapılmıştı, 2013’te yazıldı. Tahsin Bekir Balta ayarında bilim adamlarınız yoksa… Aydınlarınız gün oğluysa… 

Yılmaz Karakoyunlu,Haber Türk gazetesi.05.03.2013 

Şaşkınlığın iki türü vardır. Birincisi anlamaktan kaynaklanan şaşkınlıktır.İkincisi cahillikten kaynaklanan şaşkınlıktır. Anlamaktan kaynaklanan şaşkınlık, izan eksikliğiydi. Bütün idrak ölçülerini yok ediyordu. Böyle insanlar, hangi meslek grubuna mensup olurlarsa olsun, bir konudaki değer yargılarını isabetle kavrayamazlar. Cahillikten kaynaklanan şaşkınlık ise düzenleyici ölçüleri kavrayamayan insani ve ahlaki zaaflardır. Ve birincisinden daha az tehlikeli değildir... -9- Bu tasnifi, 50 yıl önce Mülkiye Mektebi’nde İdare Hukuku öğreten rahmetli Profesör Tahsin Bekir Balta yapardı.
Tahsin Bekir Bey’in “rahle-i tedrisinden” geçmiş yüzlerce vali, devletin yönetim sorumluluğunu üstlendi. Aynı şekilde yüzlerce polis müdürü de bu sorumluluk içinde görev yaptılar. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu hiçbir hukuk fakültesinde, Mülkiye’de öğretildiği ölçüde kapsamlı ve içerikli öğretilmezdi. Özellikle kaymakam (sonra da vali) olacaklara çok hassas kriterler ve örnekler çerçevesinde eğitim verilirdi. 

Anahtar Kelimeler:
Tamer Şahin
3.04.2019 11:34:06
Rahmetli hocamız yurd dışında da üniversitelerde de dersler veren önemli bir İdare Hukukçusu idi. Ama altı dil bilmesine rağmen en kötüsü Türkçesiydi. Koyu bir Karadeniz şivesi ile konuştuğundan bir sene ne dediğini anlamaya çalışmıştık. Yine de kendisinden çok şeyler öğrendik.Işıklar içinde olsun.

1

ÇAYMER sezonu açtı, kendi yaş çay fiyatını açıkladı

2

Macaristan’dan getirdiler, Rize’de denenmeye başlandı

3

Projenin ilk ayağı Rize Pazar’da başladı.

4

İSTANBUL’DA DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI SONA ERDİ.

5

BATUM’DA SINIR TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI YAPILDI