Fatih Sultan Kar / İST
9 Ağustos 1983 tarihinde sonsuza uğurladığımız Ekrem Orhon yapıtları ve kişiliği ile Rizelilerin gönlündeki yerini tüm tazeliğiyle koruyor. Hayat var oldukça da Rize senden Rize için elinden geleni yapmanı ister’ sözü kalplerden, kafalardan silinmeyecek Ekrem Orhon hep gönüllerde yaşayacaktır.
Rize’de kıtlık, onun yüreğinde genişlik vardı
Baba Reis sanıyla anılan Ekrem Orhon 1911 yılında Rize ilinin Derepazarı Börücek Köyü’nde dünyaya geldi. Babası Rize tüccarlarından Gafur Efendi’dir. Börücek köyünde çok eskiden İkizdere yöresinden gelip yerleşmişlerdi. Annesinin adı Hatice’dir. Dört erkek ve iki kız kardeşi vardır. İlk tahsilini Rize’de tamamlamış, Robert Kolejini bitirerek mühendis olan Ekrem Orhon Amerikan İllionis Üniversitesi’nden 1936 yılında inşaat yüksek mühendisi olarak mezun olmuş, 20 Temmuz 1936 yılında Türkiye’ye dönmüştür. Ekrem Orhon’un mühendis olmasında en büyük etki şu anısında yatıyordu.
Ben yol mühendisi olacağım ve fakirlik içindeki insanlara hizmet için yol yapacağım
18 yaşındayken bir sebeple İkizdere’ye gidiyor yöre halkı fakirlik içinde bulunuyordu. Çok dar, yokuş ve uçurumlu patika yolda atıyla yürüyen bir vatandaşı görüyor, kişi atının üzerinde yükü olduğu halde atının kuyruğunu eline tutarak yürüyordu. Merakına mucip olarak atın sahibine soruyor. Amca neden atın kuyruğunu tutuyorsun? At sahibi ara vermeden hemen cevaplıyor. “At benim her şeyimdir. Ya o yuvarlanırsa ben ne yaparım? Şayet o yuvarlanırsa ben de onunla birlikte yuvarlanayım diye tutuyorum. Orada büyük bir acıma hissi içinde düşünüyor ve şu kararı veriyor. Ben yol mühendisi olacağım ve bu insanlara hizmet için yol yapacağım.
Rize’nin ölümsüz Belediye Reisi
1936-1948 yılları arasında inşaat müteahhitliği ve şantiye şeflikleri yapan Ekrem Orhon 1948-1951 yılları arasında Karayolları Genel Müdürlüğü Trabzon Yollar 10. Bölge Müdürlüğü Bakım Şefliği, Kayseri Yollar 6. Bölge Müdürlüğü ve Trabzon Yollar 10. Bölge Müdürlüğü görevlerini yürütmüş ve 1951-1956 yılları arasında serbest müteahhitlik yapmıştır. 1958-63 yılları arasında müşavir mühendislik yapan Ekrem Orhon 1963 yılında Rize Belediye Başkanlığı görevine seçilerek 1973 yılına kadar bu görevi yürütmüştür. 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra büyük hizmetleri yetkililerin gözünden kaçmamış ve tekrar Rize Belediye Başkanlığına getirilmiş ölümüne kadar bu görevde kalmıştır.
Ekrem Orhon hayatı boyunca Rizeli olma ve görünme özelliğini üzerinde taşımış Her haliyle bu karakterini simgelemiştir. Tahsil sonunda evlilik çemberini çevirmiş, o da herkes gibi aile reisliği görevini üstlenmiştir. Asya ve Uğur adını verdiği iki oğlu, Çayhan adını verdiği bir kızı dünyaya gelmiştir. Bu denli renkli insanın saadet dolu aile hayatında ufak da ayrılmayı ve ikinci bir evlilik yapmayı noktalayacak olan kader ve alınyazısını nasıl bilinirdi ki...
İlk eşinden ayrıldığı yıllarda yaşadığı bir olay Ekrem Orhon’un ne denli esprili bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Rize eski Belediye Başkanı Ekrem Orhon, dönemin valisi ile gezintiye çıkmış. Vali sohbet sırasında, eşini kaybeden Orhona Üzülme, sana anamı veririm. Onunla evlenirsin diye takılmış. Üzüntülü başkan da valiye, Ananı almak bir şey değil de, koca valiye Oğlum demek biraz ağır gelir bana diye cevap vermiş.
İlk karar denizi doldurmak
Ekrem Orhon 17 Kasım 1963 yılında yapılan mahalli seçimle belediye başkanlığını kazanmış ve 21 Kasım 1963 tarihinde belediye başkanlığı görevine başlamıştır. Hiçbir menfi düşünce ve dış engellemelere boyun eğmemiş kesin kararını vermiştir. En önemli ve ilk tasarısı Rize’nin genişletilmesi olmuştur. Göreve başladığı yılın belediye bütçesi 1.105.110 TL olup yılın bitmesine yakın olduğundan yeni bütçenin yapılması çalışmalarını başlatıyor ve yeni bütçe kabul ettirilerek 1.223.940 TL olarak bağlanıyordu.
Denizi kara karayı para yapıyordu
Dolgu çalışmalarıyla Rize’yi iki kat daha genişleterek elde ettiği kara üzerinde hayal ettiği geniş sokakları, denize dik ve paralel olarak apartmanları belediye bloklarını hizmet yuvalarını resmi binaları ve halkça satın alınan arsalarda işyerlerinin meskenlerin inşasına imkan sağlıyordu.
Belediyeye değerli mülkler kazandırdı
Denizden kazanılan yerlerde Birinci Belediye Blokları’nda toplam 190 işyeri elde ediyor. Mevcut Ziraat Bankası önünde yaptırdığı iş hani ile de 51 adet işyeri elde ediyor. Yeni hal binasını yaptırmak üzere 44 işyeri elde ediyor ve üzerinde yeni bir belediye sarayı yaptırılması için girişimlerini ömrünün vefa etmemesi yüzünden gerçekleştiremiyordu. Demirel apartmanı adıyla 25 dükkan, 55 dairelik binanın yapımını gerçekleştiriyor bugün de binanın adı Ekrem Orhon’un ölümüyle Ekrem Orhon apartmanı olarak adlandırılıyor. Yüzüncü yıl dükkanlarını yaptırarak 12 adet işyeri elde ediyor. Balıkhane yaptırıyor ve 11 işyeri elde ediyor. Geçici bir hal binası yaptırarak 16 dükkün elde ediyor ve iş sahiplerine veriyor. Otobüs terminal ile 21 işyeri elde ederek terminal sahiplerine ve diğer kişileri ihaleyle tahsisini sağlıyordu. Belediye başkanlığında ilk yılı bütçesini 1.223.940 TL ile bağlarken son yıl ise 698.127.993 TL yükselmiş bulunuyordu. Belediye başkanlığı süresince gerek yeni ve gerekse eski olarak alıp tamir ettirdiği araçlarla Rize Belediyesine 3 dozer, 4 kepçe, 2 grayder, 4 teleiks, 4 oklit ve 3 vinç kazandırmıştır. Bunların yanında binek ve diğer hizmet arabaların varlığı ve mevcudu da onun sayesinde sağlanmıştır.
Benim tapuda kayıtlı malım yoktur
En büyük hizmetlerinden birisi de Çaykur’un bugün Rize’de olmasının tek sebebi oluşudur. Zira her tarafta arsa aranırken 50 Liraya arsanın metrekaresinin verilmesiyle Çaykur’un Rize’de kurulmasını sağlamış ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ilimizde kalmasını temin etmiştir. Karadeniz sahilinde birinci sırada bulunan sahil camii denizden kazanılan arsa üzerinde inşa edilmiştir. Caminin temel atma merasiminde töreni idare eden kişi tarafından kürsüye davet edilen ve bize bu eseri kazandıran kişi olarak tanıtılan Ekrem Orhon aslında konuşmak niyetinde olmadığı halde kürsüye gelerek şu hitabede bulunmuştur. “Ben Ekrem Orhon. Caminin arsasını sizlere ben vermedim. Benim tapuda kayıtlı malım yoktur. Ve hiç mal sahibi değilim. Bu eseri ve yerini sizler kendinize verdiniz. Seçimlerde kaf ile kelleyi birbirinden ayırdınız ve beni seçtiniz. Beni seçmenizle bu arsa meydana geldi ve üzerinde bu eser gayretinizle yükseliyor
Rize camilerine mektup yazarak dua istedi
Ekrem Orhon manevi duyguları güçlü bir insandı. Rize Belediye Başkanlığı öncesi amansız bir hastalığa yakalanıyor, tedavisi için İngiltere’ye gidiyordu. Tıbbin çaresiz kaldığı bir sırada, o umudunu kesmemiş ve Rize Camilerine mektup yazarak dua istemiştir.
Görevi başındayken vefat etti
Karayolları Genel Müdürü Turan Eren ile inceleme gezisine çıkan Ekrem Orhon gezi sırasında Kars’ın Göle ilçesinde ani bir rahatsızlık geçirmiş ve Kars hastanesine kaldırılmıştı. Erzurum Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılmadan önce Kars’ta hasta olarak bulunduğu sırada Erzurum’a geçmiş olan Karayolları genel müdürünün telefonla durumunu sorması üzerine hafif bir sesle yine de Rize-İspir- Erzurum yolunun bir an önce yapılmasını istemiş ve son sözüm olarak bu dileğimi sayın genel müdüre iletin demişti. Ankara’da geçmeden önce Ankara yolundan İspir’e inmesini ve yolcu incelemesini rica edin demeyi hatırından çıkarmamış ve son nefesini 8 Ağustos 1983 tarihinde sabah saat 05.30’da 74 yaşında vermiştir.
Bana nasihati : Atatürk kulağına küpe olsun
1967 yılında evlenen Kızı Çayhan’ın nikahını, kendisi kıyıyordu. Kızına nikah hediyesi olarak Atatürk altınları takıyordu. Bilezik ve yüzük taktıktan sonra kulağına küpeleri takıyor ve salondakilerin de duyacağı bir ses tonu ile kızına sesleniyordu : Atatürk hep kulağına küpe olsun.
Babasının kizi; Çayhan Orhon Dervişoğlu
Onun bizlere en güzel armağanı kızı Çayhan Ablam (Çayhan Orhon Dervişoğlu), her yıl ayrı bir heyecanla babasının mezarına koşuyor. O Rize deyimi ile tam bir “babasının kizi”. Ölümünün ardından kaleme aldığı “Son Mektup” isimli yazısında babasını ve Rize’lilerin Ekrem Orhon sevgisini şöyle anlatıyor : “1971 yazında, bir elimde, henüz iki yaşını doldurmamış olan Yonca, bir kolumda da yirmi günlük Yeşim ile beni Rize'ye koşturan yine sizin sevgi ve özleminizdi babacığım.
Babacığım şimdi sizin ruhunuz var Rize'de
Artık yoksunuz... Vapurdan, uçaktan, otobüsten inip koşarak sımsıkı sarılacağım, başım göğsünde kalacağım babam yok, yavrularının çok sevgili Ekrem dedeleri yok artık. Ancak, babacığım şimdi sizin ruhunuz var Rize'de, havasında, denizinde... dağında... tepesinde.. Ve de sizi 'Rize'nin babası, Rize'nin mimarı, Baba Reis diye yad eden, sizi çok seven, daima saygı ile, rahmetle anan ve sizin yokluğunuzu bize hissettirmemeğe çalışan çok değerli hemşerilerimiz var Rize'de.
Rize'nin her ayrı köşesi, sizin evlatlarınız gibiydi
O nasıl bir duygudur ki, bütün Rize'yi, Rize'lileri, sizin vefatınız haberi üzerine, ellerindeki işlerini yarım bıraktırarak, dükkanlarının kepenklerini açık unutturup, tek bir yürek olup sizi karşılamak için Trabzon, Erzurum yollarına düşüren... İnsanı iliklerine kadar ıslatan yağmura rağmen köylüsü kentlisiyle tüm Rize'lileri, sizi son yolculuğunuza uğurlamak için şehir merkezine, çarşıya koşturan... Sizi Erzurum'dan getiren konvoyu, cenaze töreninizdeki mahşeri kalabalığı yaşayanlar gördü, duyanlar tasavvur edemedi babacığım...Rize'nin her bir mahallesi, her ayrı köşesi, tepesi, dağı sizin evlatlarınız gibiydi size .Rize'liler tek bir ağız olup 'Babamızı kaleye yatıracağız ki O, çok sevdiği tepeden, çok sevdiği Rize'yi, Rize'sini ebediyen seyretsin' dediler. Senelerce Rize'yi imar etmek için çalışırken Rizelinin gönlünde de ne muhteşem bir sevgi ve muhabbet bağı oluşturmuşsunuz”.