İNANÇ BOŞLUĞU VE İNTİHAR
İntiharın pek çok sebepleri vardır kuşkusuz? Ama en etkin sebep inanç boşluğudur. Çünkü inanç boşluğu yaşama anlam veren ve bu yola yaşamdaki acılara göğüs germemizi sağlayan beyin ve zihin haritasını imha eder.Bu konuda en tipik örneklerden biri son devir Osmanlı aydınlarından en tanınmışlarından biri olan Beşir Fuat tır.
Hemen hemen hiçbir İslami eğitim almadan büyümüş, mükemmel düzeyde bildiği İngilizce , Fransızca ve Almancasıyla zihinsel yaşamı boyunca Batılı düşünürlerin işgali altında kalmıştır.Beşir Fuad bütün dinlerin aleyhinde olmayı adeta yaşam prensibi haline getirmiştir.Beşir Fuad son dönem Osmanlı yüksek öğrenim gençliğine , dolayısıyla yarının aydınlarına, inkarcı fikirleri aşılayan bir öncü olarak bilinir.
Fakat bu fikirler önce kendisini buhrana sokmuş ve 1887 de 34 yaşında henüz ömrün yarısına bile gelmeden intihar etmiştir.
Voltaire, Comte, Büchner, Zola gibi dini kabul etmeyen düşünürlerin fikirlerini Osmanlı ülkesine taşıyan Beşir Fuad ın intiharı hakkında Prof Dr M. Orhan Okay şu değerlendirmeyi yapmıştır: Bu vaka üzerinde yapılacak etraflı bir araştırma , bir dönemin sosyal krizini ortaya koyacağı gibi bizimde millet olarak bir yüzyıldan beri Avrupa'ya yönelme gayretleri içinde tuttuğumuz hatalı yolun bir cephesini nesiller üzerindeki yıkıcı etkilerini görmek bakımından faydalı olacaktır.
Beşir Fuat ın intiharından sonra fikirlerinin izleyicisi olan bir çok gençte intihara kalkışmıştır.
Bilindiği gibi , Fuat ın en yakın arkadaşlarından Besim Bey ile Ziya Gökalp ta intihar teşebbüsünde bulunmuşlardır.
İslam cana kıymaya da intihara da asla müsaade etmez.
Ve islamın metafiziği insan psikolojisini en iyi şekilde besleyerek acılara ve zorluklara dayanma noktasında bireyi son derece donanımlı kılar.
Bu çerçevede İslami düşüncenin alabildiğine Derinliğini , yani batini boyutunu aktararak yeni gelen nesle destek vermek , onlara takviyede bulunmak bu neslin yaşamın zorluklarına karşı daha dirençli kılacağına şüphe yoktur.
O halde bundan ders çıkarmalı ve birey olarak yaşamımızın her boyutunda İslami tebliğin taşıyıcısı olmak durumundayız.