Meclis tatile girerken grup toplantılarında olan biteni Yeni Asya Gazetesinden Mehmet Kara kendi uslübü ile değerlendirdi.
Bizde bu yazının bir kısımını ilginç gördüğümüzden sizlerle paylaşıyoruz.
Meclis tatile hazırlanırken son grup toplantılarında değişen bir şey yoktu. Liderler birbirlerini ağır şekilde itham ettiler. Dinleyenler “yuh” sesleri ile onlara eşlik etti. Aynı çatı altında birbirlerine demediklerini bırakmadılar.
Meclis grup toplantıları resmen miting alanı gibi… Gaz maskeleri ile geleni mi ararsınız, tişörtüne mesajını yazıp geleni mi…
Burada dikkat çeken ise, karşı taraf eleştirilirken dinleyenlerin “yuh” çekmelerine sessiz kalınması. Bırakın “yuh” çekenleri susturmak ya da ikaz etmeyi, konuşma kesilerek, tebessüm edilerek yuh çekilmesine devam edilmesine teşvik ediliyor. 1 Ekim’de artık millet bu görüntüleri görmek istemiyor.
Çünkü siyaset bu olmamalı. Siyaset vekâleti alınan millet için yapılmalı. Bu kötü görüntünün yeni dönemde olmamasını ümit ediyoruz…
* * *
KENDİNİZİ SEYRETSENİZ, VALLAHİ ÜZÜLÜRSÜNÜZ!
Liderlerin birbirleri ile polemiğe girmesi hem millete hem de vekillerine elbette yansıyor. Tıpkı grup toplantılarının olduğu gün Meclis Genel Kurulu’nda olduğu gibi. Meclis Başkanvekili Meral Akşener yaşanan karşılıklı polemiklerden öyle sıkılmıştı ki, çileden çıktı.
Akşener, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin sataşma olduğu gerekçesiyle sürekli söz talebinde bulunmalarına sitem ederek, “Vallâhi, billâhi, tallâhi ‘imdat’ diye bağıracağım. Çok samimî söylüyorum inanın, bağıracağım” diye seslendi.
Seslenince vekiller sustu mu? Elbette susmadı.
CHP’nin de “sporcuları doping yapmaya iten sebeplerin araştırılması” için verdiği grup teklifi hakkında yapılan görüşmeler sırasında CHP’li Aytuğ Atıcı aynı önergeyi AKP’nin verdiğini hatırlatırken, “Önergenizin arkasındaysanız delikanlıca çıkarsınız. Yiğit delikanlıysanız, 102 arkadaşınızın imzası var, onun arkasında durursunuz. O imzaları benim babam atmadı, siz attınız” demesiyle tartışma alevlendi.
Sonra AKP’liler ona cevap verdi. Sonra tekrar Atıcı onlara cevap verdi. Tartışmalar tutanaklara şöyle yansıdı:
Başkan - Şimdi bakın, vallâhi, billâhi, tallâhi “imdat” diye bağıracağım ha. Buyurun. Yani, bu böyle değdi değmedi diye bir sistem var… Yani, çok samimî söylüyorum, inanın bağıracağım.
Atıcı - Sayın Başkan, amacım sizi kızdırmak değil.
Başkan- Buyurun, buyurun. Bakın, ben size söz verdim. Ben genelinize söylüyorum Sayın Atıcı.
Atıcı - Anlıyorum. Peki, teşekkür ederim.
Başkan- Yani, şöyle bir şey var ki, şu ona dedi, bu buna dedi, yani gerçekten yönetmek çok zor. Sizin şahsınızla ilgili söylemiyorum. Yani, inanılmaz bir… Yani, kendi kendinizi buradan bir seyretseniz, vallâhi, billâhi, tallâhi, üzülürsünüz.
Akşener’in bu ikazlarına rağmen tartışmalar devam edince oturuma ara vermek zorunda kaldı.
* * *
