MACAHEL'DE 1. APİTERAPİ VE ARICILIK” KONFERANSI
Artvin’de Macahel Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından Borçka İlçesi’nin Gürcistan sınırındaki Macahel Havzasındaki Maral Köyü’nde ki bir otelde “Macahel 1. Apiterapi ve Arıclık” konferansı düzenlendi.
Hayati Akbaş
BORÇKA-Artvin’de Macahel Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından Borçka İlçesi’nin Gürcistan sınırındaki Macahel Havzasındaki Maral Köyü’nde ki bir otelde “Macahel 1. Apiterapi ve Arıclık” konferansı düzenlendi.
Konuşmacı olarak Türkiye Apiterapi Derneği Başkanı Doç. Dr. Timuçin Atayoğlu ile Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu’nun katıldığı konferansa Borçka Kaymakamı Hasan Meşeli, Borçka Belediye Başkanı Aslan Atan, İl Tarım ve Orman Müdürü Dursun Okur, İl Sağlık Müdürü İrfan Akalın, davetliler, arı ve bal üreticileriyle vatandaşlar katıldı.
Konferansa katılan Türkiye Apiterapi Derneği Başkanı Doç. Dr. Timuçin Atayoğlu, apiterapinin bal arısının sağlık amaçlı kullanılması olduğunu söyledi.
Apiterapi deyince bal arısının ürünlerinin söz konusu olduğunu kaydeden Atayoğlu, “Bunların başında bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehri, gelmekte. Bu ürünler ne kadar kaliteli ve doğal olursa apiterapi uygulaması da o kadar iyi sonuç vermekte.” dedi.
Dünyanın değişik ülkelerinde apiterapiyle ilgi bilimsel çalışmaların sürdüğünü belirten Atayoğlu, ülkemizde de 2014 yılından itibaren mevzuattaki düzenlemelerle apiterapi uygulamalarının tıp dünyasındaki yerini aldığını kaydetti.
Arıcılığın yaygın olarak yapıldığı yerlerin apiterapi noktasında ciddi bir potansiyel taşıdığını belirten Atayoğlu, “ Umut ediyoruz ki Artvin bu konuda pilot bölge olsun. Burada bir apiterapi eğitim ve araştırma merkezi kurulsun. Apiterapi konusunda başarılı olabilmemiz için tıp hekimleriyle birlikte veterinerlerin, eczacıların, kimyacıların, ziraatçıların, biyologların ve farklı alanlardan uzmanların bir araya gelip entegre bir şekilde çalışması gerektiğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip şehri olması nedeniyle Artvin’in apiterapi açısından çok önemli bir potansiyele sahip bir şehir olduğunu dile getiren Atayoğlu, “Eğer bu bölgede ekolojik denge korunur ve arıcılık doğal, organik bir şekilde yapılırsa apiterapi noktasında önemli ilerlemeler kaydedeceğimize inanıyorum. Ümit ediyoruz ki tüm paydaşlar bir araya gelip, temiz doğal organik, kaliteli ürünler üretilir, bunların paketlenmesi en güzel şekilde yapılır ve apiterapi uzmanlarınca bu ürünler hem sağlığı koruma amaçlı hem de bazı hastalıkların tedavisinde kullanılır.” dedi.
Türkiye’nin bal üretimi bağlamında dünyada ilk üç sırada yer aldığını anacak apitrepi noktasında ise istenilen düzeyde olmadığını belirten Atayoğlu, “ Arı ürünlerinin üretiminde sadece miktarın değil kalitenin de en üst seviyede olması gerekiyor. Bütün arı ürünlerinin kaliteli bir şekilde üretimini teşvik etmemiz gerekiyor.” dedi.
Hem geleneksel apiterapi bilgisini hem de modern apiterapi araştırmalarının sonuçlarını bir araya getirerek ülke olarak dünyaya da bu konuda ön plana çıkılabileceğini vurguladı. Konferansta konuşan Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu da Konya’da yapılan arkeolojik kazılarda milattan önce Anadolu’da tıpta balmumu kullanıldığının tespit edildiğini ifade ederek, “9 bin yıl önce Anadolu’da apiterapi uygulanmış.” dedi.
Arı ve arı ürünlerinin bilinçli bir kullanılması gerektiğini belirten Doğaroğlu, “Bal her derde deva ama üretilen balların temiz ve kaliteli organik olması lazım ki ilaç olabilsin. Mikrop öldürücü özelliğe sahip. Geçmeyen yatak yaraları balla tedavi ediliyor. Arının midesinden doğrudan doğruya alınan ballı salgı bugün antibiyotiklerle öldürülemeyen mikropların öldürülmesini sağlıyor.” diye konuştu.
Bir insanın doğru arı polenini tüketerek bir ömür boyunca başka bir yiyeceğe ihtiyaç duymadan yaşayabileceğini ileri süren Doğaroğlu, “Bunun yanı sıra ari sütü de çok önemli bir madde insan sağlığı için. Arı sütü vücut direncini artırıyor, hücreleri yeniliyor. Bunu balla da takviye edince sağlıklı bir yaşam sizi bekliyor. Arı sütünden yapılan çok sayıda ilaç var. Bir diğer arı ürünü propolis. Propolis antioksidan bir madde. doğru üretilmesi ve doğru kullanılması şart.” ifadelerine yer verdi.
Arı zehrinin bile son yıllarda birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirten Doğaroğlu günümüzde arı zehrinin kilosunun kalitesine göre 20 bin dolardan 200 bin dolara kadar değiştiğini söyledi.
Artvin Valisi Ömer Doğanay, arıcılığın kentte gün geçtikçe geliştiğini ve bölge için önemli bir gelir kapısı olduğunu söyledi.
Artvin’in zengin bitki örtüsüyle arıcılık için elverişli bir coğrafya olduğunu anlatan Doğanay, “Türkiye’de UNESCO tarafından biyosfer rezerv alanı ila edilerek koruma altına alınan ilk ve tek yer Macahel havzası.
Bu bölgede 23'ü endemik olmak 990 bitki türünün yayılış gösteriyor. Saf Kafkas Arı Gen Merkezi konumundaki bölge arıcılık açısında son derece önemli. Bu özellikleri taşıyan bu bölgede arıcılık ve apiterapi konferansının yapılması bizler için önem arz ediyor. Programın yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.