" Uzun yıllar İngiltere'nin başkenti Londra 'da yaşayan Rizeli turizmci Mehmet Okumuş başarılı iş hayatını, kariyerini, lüks ve görkemli hayatını geride bırakıp, çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı Rize'nin
' Uzun yıllar İngiltere'nin başkenti Londra 'da yaşayan Rizeli turizmci Mehmet Okumuş başarılı iş hayatını, kariyerini, lüks ve görkemli hayatını geride bırakıp, çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı Rize'nin Hemşin ilçesindeki köyüne dönerek hasta annesine kendi elleriyle, özenle yıllarca bebek gibi baktı.'
51 yaşında olan Rizeli turizmci Mehmet Okumuş 2006 yılında yerleştiği Londra 'da belki de pek çok insanın yaşamayı hayal ettiği, kariyerinin zirvesinde başarılı ve görkemli bir hayat yaşıyordu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı 'ndan kokartlı ülkesel profesyonel turist rehberi, İngilizce mütercim- çevirmen olan işadamı Mehmet Okumuş aynı zamanda Londra'da turizm işletmeciliği işiyle uğraşıyordu.
Mehmet Okumuş Türk ve Avrupa kamuoyunda oldukça tanınan , sevilen bir kişiydi. Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği üyesi ülkelere vizesiz dolaşım yasal haklarının sağlanması , Vizesiz Avrupa , Türkiye'nin milli menfaatleri ve Türk turizm değerlerinin yurt dışında tanıtılması ile ilgili yaptığı çok önemli gönüllü lobi çalışmaları ile tanınıyordu.
Mehmet Okumuş 'un Türkiyen'in milli menfaatleri ile ilgili verdiği gönüllü mücadelesi Türk ve Avrupa medyasında yüzlerce kez manşetlere taşınmıştı. Mehmet Okumuş TRT'nin Londra'dan gerçekleştirdiği özel canlı yayınlarına defalarca konuk olarak davet edilerek katılmış , Anadolu Ajansı Okumuş'un çalışmalarını defalarca Türkçe ve Ingilizce olarak tüm dünyadaki abonelerine servis edip , resmi internet sitesinden manşetten duyurmuştu.
KEMENÇE ÇALDIRDI , BAŞBAKAN OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Londra ziyaretlerine de katılan Mehmet Okumuş, 2010 yılında İngiliz Parlamentosu'ndaki bir törende dönemin İngiltere Başbakanı Gordon Brown ve Dışişleri bakanı David Miliband' e mememleketi Rize'nin turist çayını hediye etmesiyle gündem olmuştu.
Mehmet Okumuş 2012 yılında Londra 'da düzenlenen bir ödül töreninde şimdiki İngiltere Başbakanı , dönemin Londra anakent belediye başkanı olan Boris Johnson 'a memleketi Rize'den götürdüğü kemençeyi hediye edip ' bu kemençe başbakanlar şehri Rize'den geliyor , Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da Rize'lidir. Bu kemençeyi çalın , İngiltere'ye başbakan olun ' demişti.
Okumuş'un kendisine hediye ettiği kemençeyi büyük bir zevkle çalan Boris Johnson tam 7 yıl sonra İngiltere 'ye başbakan olunca Okumuş 'un kendisine hediye ettiği Kemençe Türk ve dünya medyasında manşetlere taşınmıştı.
ANNESİNİN YALNIZ KALMASINA GÖNLÜ RAZI GELMEDİ
Babası Selahattin Okumuş'un 2014 yılında 82 yaşında vefat etmesi üzerine yalnız kalan annesi Havva Okumuş için iş ve kariyerini geride bırakan Okumuş, Rize'nin Hemşin ilçesindeki köyüne geri döndü. Annesini Türkiye turuna çıkaran Okumuş annesi ile bolca zaman geçirdi.
2016 yılında alzheimer hastalığına yakalanan ve daha sonra beyninde pıhtı atması olan anne Havva Okumuş yatağa bağımlı hale geldi. Mehmet Okumuş yatalak annesine bizzat kendi elleriyle özenle bakmaya devam etti. Sağlıkçılardan ve internetteki videolardan yatalak hasta bakımının nasıl yapıldığını öğrendi. Yatalak hastaların korkulu rüyası olan yatak yarası oluşmaması için kendini özel olarak eğitti. Annesinin yemeğini yedirdi , temizliklerini yaptı , kremlerini ve bitkisel yağlarını bizzat kendi sürdü . Anne Havva Okumuş uzun yıllar yatağa bağımlı kalmasına rağmen vücudunda hiçbir yatak yarası oluşmadı. Anne Havva Okumuş geçtiğimiz Ekim ayında 90 yaşında vefat etti.
Yaşlı ve bakıma muhtaç annesi için yaptıklarıyla çevresinde büyük takdir toplayan Mehmet Okumuş annesi Havva Okumuş 'u Rize'nin Hemşin ilçesinde kendi elleriyle toprağa verdi.
'ANNEM İÇİN HER ŞEYİ YAPMAYA ÇALIŞTIM'
Avrupa'daki başarılı iş hayatını ve lüks yaşantısını geride bırakarak memleketine dönen ve annesine özenle bakan Mehmet Okumuş, 'Annelerimize, babalarımıza, büyüklerimize bakmak yüce Allah'ın bizlere emridir, insanlık görevimizdir. Annem beni doğurup büyütmüş, bebeklik dönemimde çok zor şartlarda altımı çaputla temizlemiş, beni beslemiş. Annem de son dönemlerinde adeta bir bebek gibiydi. Hastalığından dolayı çok az konuşabiliyor , çok az anlayabiliyordu . Ben de Anneme adeta bir bebek gibi baktım, annelerin hakkı ödenmez. Ama ben annem için her şeyi yapmaya çalıştım. Annelerimize, büyüklerimize sahip çıkalım. Onlara bakalım, anne babaya bakmak cennete açılan kapı olarak bilinir, bunu unutmayalım' dedi.
