kış mevsiminde caddelerde, sokak aralarında satılan pişmiş kestanenin tanesi 1 TL civarında..
Kilosu 12-13 TL'den satılan kestanenin pişmiş olanı astronomik fiyattan satılıyor.
Kestanenin 100 gramı 5 TL. milligazete.com.tr'nin tespitlerine göre, 100 gr'a yaklaşık olarak 5-6 tane kestane düşüyor.
KESTANE.... KESTANE....
Kestane (castanea vesca) : Kayıngiller familyasından; kışın yapraklarını döken, 25 – 30 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları geniştir. Meyveleri iridir. Vatanı Akdeniz olan Kestane Ağacı 10-15 metre yüksekliğinde ılık ve bol ışıklı bölgelerde yetişen ağaçlardır. Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde yetiştirilen 2 milyondan fazla kestane ağacı bulunmaktadır. Kestane çeşitleri resmi olarak halen saptanmamıştır. Bugün için bilinen en ünlüleri Bursa ve Kuzu kestaneleridir. Bilinen bu çeşitlerden başka yöresel olarak Öküzgözü Fordola, Kış kestanesi yöresel olarak yetiştirilmektedir. Ayrıca arılar kestane ağaçlarından topladıkları polenler ile çok faydalı ve koyu kıvamlı bir bal türü olan Kestane Balı üretirler.
Besleyici ve kalori değeri yüksek bir besin olan kestane potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum mineralleri ile C, B1, B2, PP vitaminlerini içeren ve şeker, protein, yağ açısından zengin olan kestanenin, 100 gramında 200 kalori bulunur. Nişasta, mineral tuz, özellikle potasyum ve diğer besinsel değerleriyle kestane, kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağıdır. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendirir, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önler. Kestane, en çok potasyum düşüklüğünden yakınanlara önerilir, çünkü 100 gramında tam 500 mg potasyum bulunur. Ancak uzmanlar, damar sertliği ve şeker hastalığından yakınanların, kestaneyi ölçülü miktarda yemeleri gerektiğini vurguluyor.
Çocuk, genç ve yaşlılar için çok değerli bir enerji kaynağı olan, antik çağlardan beri “aşk iksiri” olarak bilinen kestanenin yaşamı uzattığı dahi öne sürülür. İnsanoğlunun bala batırarak tatlıya dönüştürüp yediği ilk meyvelerden biri olan kestanenin, antik çağda kutsal sayıldığı için saraylarda verilen büyük şölenlerin değişmez lezzeti olduğu biliniyor. Kestane ile ilgili efsaneler de dünden bugüne dilden dile anlatılıyor. Rivayete göre Güney Avrupa’nın bir köyünde 4 bin yıllık dev bir kestane ağacı bulunuyor. Ağaç, 50 metre çapındaki gövdesi ve dev yapraklarıyla neredeyse tüm köyü kaplıyor. Yapraklarının adalet dağıttığına inanılan ağaç için, “200 kişilik şövalye ordusu” deniliyor.
Kestane mükemmel bir kış meyvesidir. Kestane çiğ olarak yenildiği gibi pişirilerek de yenir. Ruhen ve bedenin zayıf kişilere kestane yemesi tavsiye edilir. Bundan başka kansız çocuk ve yaşlılara, hastalıktan kalkanlara tavsiye edilebilir. Ağır işçi ve sporculara da çok tavsiye edilmektedir. Şeker hastasına verilmez.
Kestanenin Faydaları:
Meyvesi, kasları kuvvetlendirir.
Vücuda kuvvet ve enerji verir.
Cinsel gücü arttırır.
Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir.
Hastaların iyileşmelerini hızlandırır.
Kandaki kolesterol oranını düşürür.
Kan dolaşımını düzenler ve hızlandırır.
Varis ve basur şikâyetlerini azaltır.
Karaciğere ve mideye de faydalıdır.
İshali keser.
Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır.
Kestane Nasıl Tüketilir:
Kestane taze olarak yenebileceği gibi haşlanarak ve kebap yapılarak da yenebilir. Ayrıca kestanenin kabuğu ve ağacını kabuk ve yaprakları da kullanılır. Kestaneler bıçak ile çizilip teflon tavada kavrularak çerez olarak yenilebilir. Suda haşlanarak yenebilir. Kestane şekeri de leziz bir tatlı olarak sofralarınızı süsleyebilir. Kestane balı da pek çok hastalığa da iyi gelen şifalı bir yiyecektir.
Kestanenin Zararları:
Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir.
(milligazete.