Karalahana Çorbasının lezzeti kayıt altına alınıyor

Dünyanın en kötü 7. yemeği olarak gösterilen karalahana çorbasının lezzeti, noter huzurunda kayıt altına alınacak. Nalia Karadeniz Mutfağı Kurucusu, Rizeli iş insanı Süleyman Tarakçı 20 Aralık Çarşamba günü karalahana çorbasını,

GÜNDEM 18.12.2023 10:00:19 380 0
Karalahana Çorbasının lezzeti kayıt altına alınıyor
HABER:ARZU ERBAŞ
Karalahana Çorbası’nın bir gastronomi sitesinde dünyanın en kötü 7. yemeği olarak gösterilmesi Karadeniz’de tepkilere neden oldu. Yörenin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan ve her mevsim keyifle tüketilen karalahananın lezzeti noter huzurunda kayıt altına alınacak. Nalia Karadeniz Mutfağı Kurucusu, Rizeli iş insanı Süleyman Tarakçı 20 Aralık Çarşamba günü karalahana çorbasını, İstanbullulara ikram edecek. Öğlen saat 11.30 ve 14.30, akşam 18.30 ve 20.30 saatleri arasında Nalia Bağcılar Cornerlife Güneşli Şubesi’nde konuklara karalahana çorbası ikram edilerek noter huzurunda görüşleri alınacak. Nalia Karadeniz Mutfağı, ülke ve bölge mutfak kültürü adına yapılacak bu çalışma sonucunda 20 Aralık gününü Karalahana Çorbası içme günü ilan edecek.
‘REKLAMIN KÖTÜSÜ DE İYİDİR’
Nalia Karadeniz Mutfağı Kurucusu, Rizeli iş insanı Süleyman Tarakçı 2025 yılında Unesco yaratıcı şehirler projesi kapsamında Rize için Gastronomi şehri ünvanına müracaat edeceklerini belirterek karalahana çorbası üzerinden yapılan manipülasyonu değerlendirdi. Tarakçı “Bazı haber sitelerinde yayınlanan ve sosyal medyada viral olan karalahana çorbası haberleri konusunda olayın detayına inmeden bir cevap yazmak istemedim. Öncelikle site dünyanın birçok ülkesinden birçok insanının içerik ürettiği tek bir yöneticisi olmayan interaktif bir site. Kendi sosyal çevrenizi bile organize ederek burada birçok konuda manipülasyon yapabilirsiniz. Yani düşünüldüğü kadar akredite bir kimliği yok. Ancak buradan alarak bu haberi içeriye servis edenlerin de bölge mutfak kültürümüzün son zamanlardaki kendini gün yüzüne çıkarma gayretine karşı bir direnç oluşturma gayreti içerisinde olduğunu söyleyebilirim. Bu uzun ve detayları olan altından da pis kokuların çıkacağı bir durum. Öyle sosyal medyadan içerik üreten arkadaşların da altından kalkabileceği bir durum değil (Gayretleri için her birine teşekkür ediyorum). Ciddi çalışmalar gerektiren ilim ve bilimle mücadele edilecek bir durum. Bende kabul etmiyorum elbette. Binlerce yıldır coğrafyaya karşı direnmiş hayatta ve ayakta kalmış bir toplumun hatta kültürel geçişlerden en az etkilenmiş bir toplumun değerlerine saygısızlıktır. Besin nedir, besin öğeleri nelerdir? Bir ürünün besin değerleri, hangi kriterler ile ölçülür? Bunları bilmek gerekir. Doğu Karadeniz mutfak kültürü de yine kültürel geçişlerden en az etkilenen hatta bazı ürünlerde hiç etkilenmeden hala sürdürülebilirliğini sağlayan bir değerdir. Bir ürün ile ilgili öncelikle orijinal reçete denilen şey nasıl oluşur? Yöresel bir yemeği derlemek ne demektir bilmek gerekir. Bilgiye ve iyi bir yol haritasına sahip olunmadan bir savaşı kazanmak bu dönemde zordur. Önümüzdeki aylar da yine bir engel ile karşılaşmazsak tüm bu süreçlerin doğru yol haritasında ki önemli sonuçlarını göreceğiz. Geçtiğimiz ay RTE Üniversitemizin Ardeşen Turizm Fakültesinde 1. Gastronomi Çalıştayı yapıldı ve biz orada 2025 yılında Unesco yaratıcı şehirler projesi kapsamında Gastronomi şehri ünvanına müracaat edeceğimizi açıkladık. Ardından böyle bir manipülasyon ile karşı karşıya kaldık. Reklamın kötüsü de iyidir” dedi.

Anahtar Kelimeler:

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor