AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal TBMM çalışmalarının ara vermesinin ardından Rize’ye gelerek 15 temmuz demokrasi ve cumhuriyet meydanında milli irade nöbeti tutan hemşerileriyle bir araya geldi. Karal burada nöbet tutan hemşehrilerine hitaben bir de konuşma yaptı.
Dünyaya insanlığın, merhametin, milli iradeye saygının ve demokrasinin ne olduğunu haykıran ve anlatan bir milletin evladı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirten Milletvekili Karal, “
Bu milletin vicdanının ve haysiyetinin tezahürü olan bu meydanlar bu milletin ne kadar yürekli olduğunu bir kere daha dünya kamuoyu önünde tescillediler. Dünyada hiç alışık olmadık bir şekilde bu insanlık ve demokrasi nöbetini tutan bu aziz milletin bir ferdi olmaktan büyük bir bahtiyarlık duymaktayız.” dedi
En büyük zararı İslam’a verdiler
Milletvekili Karal fetö terör örgütün en büyük zarı İslam’a verdiğini ifade ederek,
“Bundan 15 gün önce bu milletin başına bu belayı saran şeytan grubu öncelikle insanlara saygılarının olmadığını bir kere daha ortaya koydular. Bu fetö terör örgütünün inandığı değerlerle bizim inandığımız değerler tamamen birbirinden farklıdır. Bu terör örgütünün vermiş olduğu en büyük zarar kutsal dinimiz İslam’adır. Bunların Allah’a, peygambere İslam’a ve insanlara saygıları yok. Bunlar masum insanların üstüne kurşun yağdırırken islamı istismar ettiler. Bunların komutanları boğaz köprüsünde insanların üstüne bombaları yağdırırken ‘fetih süresini okuyun ve şu it sürüsünü öldürün’ diyorlardı. “ diye konuştu
Bütün dünyaya bir demokrasi dersi verdik.
Milletvekili Karal, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin dünyaya demokrasi dersi verdiğini belirterek, “
40 yıldan beri bu ülkede kurmuş oldukları ve neticeye varacaklarına inandıkları tuzağı Allah hamdolsun bu aziz millet başlarına geçirdi. Onun için bu millet dünyanın en şerefli ve asil milletidir. Bütün dünyaya bir demokrasi dersi verdik.” dedi
Milletvekili Karal darbe karşısında sesiz kalan ve darbe yanlısı açıklamalarda bulunun batılı ülkeleri sert bir dille eleştirerek, “
Sözde demokrasinin ve insan haklarının savunucusu olan şu batılı ülkelere bakın Allah aşkına. Daha bir tanesini Türkiye gelip de bir geçmiş olsun demedi. Bir telefon açıp da geçmiş olsun demedi. Bunlardan dost olur mu? Elbette biz bunlarla diplomatik ilişkilerimi sürdüreceğiz. Ama bu olaydan sonra bir kez daha dostumuzu düşmanımız gördük. Düşmanlarımız hem içerde hem dışarıda bir kez daha ortaya çıktı. Onun için millet olarak birbirimizi sevmememiz ve dayanışma içinde olmamız lazım. Hangi siyasi düşünceye sahip olursak olalım aynı vatanın aynı bayrağın ve ortak değerin altında bütünleşebilmenin şuuru ve idraki içinde olalım. Bu demokrasi nöbeti Cumhurbaşkanımızın ikinci bir emrine kadar devam edecek.” dedi