Bölge insanının korkulu rüyası olan KOKARCA dan şikayetçi olmayan yok gibi. Ayrıca yörede insanların yanlış bilgilendirmelerden dolayı rahatsız olduğu ARI türlerinin bu zararlı böcekle biyolojik mücadele edildiğini uzmanından öğrendik.
Konuya ÇAYKUR'dan Emekli Ziraat Mühendisi Ercan Galipoğlu açıklık getirdi. Vatandaşlara seslendi. Galipoğlu, özetle yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi.
Karadeniz Bölgesi, özellikle 1000 metreye kadar olan yüksekliklerde, kahverengi kokarca (Halyomorpha halys) istilasıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu böcek, bitkilerin öz suyunu emerek ve yapraklarını keserek tarım ürünlerine ciddi zararlar vermektedir. Meyve ve bitkilerin görsel ve yapısal bozulmasına yol açan bu zararlı, Karadeniz’in tarımsal ekosistemini tehdit etmektedir.
Kokarca istilasını kontrol altına almak için geleneksel kimyasal mücadele yöntemlerinin yanı sıra, daha çevre dostu ve sürdürülebilir olan mekanik, biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemleri önerilmektedir:
1. Mekanik Mücadele
Mekanik mücadelede çeşitli tuzaklar ve kapanlar kullanılarak böceklerin yakalanması ve imhası sağlanmaktadır. Bu yöntem, zararlıların fiziksel olarak yok edilmesiyle çevreye ve diğer organizmalara zarar vermeden gerçekleştirilebilir.
2. Biyoteknik Mücadele
Biyoteknik mücadele, kokarcanın biyolojik zayıflıklarından faydalanarak yapılan kapsamlı bir yöntemdir. Bu yöntemde kokarcayı hastalandırarak kontrol altına alacak bakteri veya mantar türleri ile enfekte edilmesi hedeflenir. Bu sayede böcek popülasyonunun doğal yollarla düşürülmesi sağlanır.
3. Biyolojik Mücadele
Biyolojik mücadelede, doğadaki yırtıcılar ve avcı türler devreye girmektedir. Kokarca istilasına karşı en etkili yırtıcılardan biri, Karadeniz'de doğal olarak bulunan yaban arısı (Vespa crabro) ve Asya dev eşekarısı (Vespa orientalis) türleridir. Bu iki arı türü karnivor (etçil) beslenme özelliklerine sahiptir ve zaman zaman bitkilerin şekerlerinden de faydalanırlar. Ancak beslenme döngülerinde kahverengi kokarcanın da yer alması, bu arıların kokarca popülasyonunu doğal yollarla kontrol etmelerini sağlamaktadır.
Arı Türlerinin Korunması
Arı türleri, tarımsal ekosistemlerin dengesi açısından son derece önemlidir. Kokarca gibi zararlı böceklerle beslenen yaban arısı ve eşek arısı türleri, kimyasal müdahalelere ihtiyaç duyulmadan doğal bir denge sağlar. Bu nedenle bu arı kolonilerinin korunması, ekolojik denge açısından büyük bir önem taşımaktadır. İnsanların, ciddi bir tehlike oluşturmadığı sürece bu arı kolonilerini yok etmek yerine, onların doğal yaşam döngüsüne saygı göstermesi gerekmektedir.
Ekosistemin Dengesi
Doğada tüm canlı türleri birbirleriyle dengede bir yaşam sürmektedir. Herhangi bir türün yok edilmesi, başka türlerin popülasyonunun anormal şekilde artmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle, arılar gibi zararlı böceklerle beslenen canlıların korunması, sağlıklı bir ekosistem için hayati öneme sahiptir.
Sonuç
Karadeniz’de artan kokarca istilası karşısında, yaban arıları ve eşek arılarının biyolojik mücadelede doğal bir dengeleyici rolü bulunmaktadır. Bu türlerin korunması, ekolojik dengeyi sağlamak adına büyük önem taşımaktadır. Bilinçli bir yaklaşımla, bu arı kolonilerini yok etmek yerine onların varlıklarına saygı duymak, tarımsal ürünlerin korunması ve doğal döngünün sürdürülebilmesi için en etkili yöntemlerden biridir.
Saygılarımızla, Ercan Galipoğlu
(Çaykur'dan Emekli Ziraat Mühendisi)