Değerli kardeşimiz,
İslam’a ve ahlaka ters olan davranış ve eylemlerinizin farkına varıp, şimdiden pişmanlık duyduğunuz için sizi tebrik ederiz. Allah’ın yasak ettiği bir zevkin, değil ahirette, bu dünyada bile kişiye verdiği hazzın yüzlerce katı sıkıntı ve azap verdiğini yaşayarak öğrenmiş olmanız, inşallah sizi bundan sonraki haramlardan da koruyacaktır.
Sorunuza gelince; eş seçimi insan hayatındaki en önemli kararlardan biridir. Çünkü hayattaki tüm mutluluklar, bir anlamda, uygun bir eşle yola çıkmaya bağlıdır. Çünkü burada söz konusu olan, insanın bir hayat boyu, hatta ebedi yolculukta beraber olacağı, her türlü duygu ve düşüncesini paylaşabileceği, dostu, arkadaşı, yoldaşı, çocuklarının annesi olacak kişidir. Bunun için eş seçimi, elbette son derece önemli ve hayati bir meseledir ve üzerinde ciddi düşünülmesi gereken bir konudur.
Ayrıca eş seçimi süreçlerinde bilinçaltı devrede olduğu için isabetli karar vermek de sanıldığı kadar kolay değil. İsabetli bir kararla seçilen eşler; birbirinin sadece biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaz, aynı zamanda hayatın her alanında birbirine destek olurlar. Aksi halde, yine aynı şekilde her alanında dolaylı da olsa engelleyici ve huzur bozucu bir faktör olabilirler. Kişinin bir ömür boyu mutlu ya da mutsuz olmasını beraberinde getirecek olan böylesine belirleyici bir seçim, basit, ani ve geçici duygularla gerçekleşecek sıradan bir olay değildir.
Mutlu bir evlilik için insanın eş adayını sevmesi, ona âşık olarak evlenmesi elbette çok güzeldir. Ancak âşık olmak her zaman kişiyi mutlu etmez. Nitekim birbirine âşık olan binlerce insan evlendikten sonra “şiddetli geçimsizlik”den dolayı boşanmaktadırlar. Çünkü kişi; evlenince ailesindeki ve genetiğindeki olumsuzlukları, ahlaki zayıflıkları örneğin, bağımlılık, boşanma, aldatma ve aile içinde yaşanan travmalar, evlenince yeni ailesine taşıyor. Onun sadece şehvet duygusunu tatmin eden birisi ile evlenmez, onun travmaları, eksiklikleri, sorunları ve ahlaki değerleri ile de evlenir.
Sizin konumunuza gelince, hanım kızımızın da sizin de kendi aranızda yaşadığınız haram eylemler, nişanlılık döneminde üzerinde çok durulmasa da evlenince zihninizi çok meşgul edecek şeylerdir. Bir karabulut gibi evliliğiniz üzerinde sürekli gezecektir. Çünkü ileride, eşiniz olduğunda sahiplenme ve kıskanma duygularınız oluşacaktır. O duygular içinde eşinizi daha çok korumak isteyecek ve haram bakışlardan kıskanacaksınız.
Acaba başka kiminle neler yaşadı? Veya mahrem yerlerini kaç erkek gördü? Veya “onlar günün birinde karşımıza çıkarsa veya aynısını talep ederse” vb gibi sorular sürekli zihninizde cirit atacaktır. Aynı şey, eşiniz için de geçerli olacak. O da sizin her sosyal medyaya girdiğinizde, neler yaptığınızı merak edecek, başka kadınlarla da benzer şeyler yaptığınızdan kuşku duyacak ve hayat azaba dönecektir.
Eğer hanım kızımız size geçmişini hiç anlatmasaydı bile, sizin onunla yaşadığınız gayrimeşru davranışlar, yine de sizi kuşkuya atabilirdi.
Ayrıca bu durumu ailenize de anlatmışsınız. Yarın onlar da eşinize olumlu bir gözle bakmayacaklardır. Onun en küçük bir yanlışı veya eksiği karşısında, geçmişini yüzüne vuracaklardır. Bu durum ister istemez evliliğinize yansıyacaktır.
Bu konuda annenizi ikna etmeden önce, kendi vicdanınızı ve aklınızı ikna etmeniz daha doğru olur. Yazdıklarınızdan anladığımız kadar, siz de ciddi bir şüphe ve tereddüt içindesiniz. Size tavsiyemiz, hanım kızımızın eksi ve artılarını, onunla evlendiğinizde yaşayacağınız muhtemel olumsuzlukları tekrar düşünüp net bir karara varmanız.
Sonuçta kararı siz vereceksiniz. Bizler de aileniz de veya bir başkası da sizin adınıza karar veremez. Ancak bu işin olumlu ve olumsuz yönlerini önünüze sererbilirler. Biz de onu yaptık
Rabbimiz hakkınızda hayırlı kararlar vermeyi nasip etsin.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
