İlahiyatçı-Yazar Yusuf Kambur’dan günümüze ışık tutan açıklamalar
PAZAR-İlahiyatçı-Yazar Yusuf Kambur 11.12.2109 Çarşamba günü katıldığı Muhabbet Nağme Programında “Tüketim çılgınlığının yaşandığı Kapitalist dünyada Müslümanlar olarak bizler de kendimizi kaybediyoruz” dedi.
Neden Savruluyoruz? Sorusuna ise “Mabudundan (Yaratıcısından), Mabedinden (ibadethanesinden) ve Makablinden (Peygamber sünnetinden) kopan Müslümanlar, bu kopuşun getirdiği derin bir savrulma içindeyiz” ifadelerini kullandı
Her Hafta facebook da Rize-Pazar’da görevli İmam Hatipler Mustafa Bölükbaş ve Hasan Çatlıoğlu’nun ilgi ile izlenilen sunumuna konuk olan İlahiyatçı-Yazar Yusuf Kambur “İslam ve İman” konusunda yaptığı açıklamalarda
“Rabbimizin: “Nereye gidiyorsunuz? Neden böylesine savruluyor, Haktan döndürülüyorsunuz?” ikazına rağmen Rüzgârın önündeki yaprak misali oradan oraya savruluyoruz”. Dedi
Neleri kaybediyoruz? Sorularına Kambur;
'İsimlerimizi kaybediyoruz. Sahibine kimlik ve kişilik oluşturan ve Peygamber Efendimizin de tavsiye ettiği güzel isimlerin yerine “beş kere tekrarlamadan anlaşılmayan(!)” acayibi garaip isimler…
Renklerimizi ve şekillerimizi kaybediyoruz. Rabbimizin bizim için uygun görüp tasvir ettiği şeklimizi beğenmeyip, fıtratımıza müdahale ediyoruz.
Seslerimizi kaybediyoruz. “Aranızda selamı yayın!” tavsiyesine rağmen selamı ve güzel kelamı kaybettik. Dedikodu makinesine dönüşüyoruz.
Anlayışlarımızı ve ahlakımızı kaybediyoruz. “Zaman sana uymazsa sen zamana uyacaksın!” anlayışıyla tüm değerlerimizi heba ediyoruz.
“Helal haram ver Allah’ım senin kulun yer Allah’ım!” diyecek kadar Müslümanca duruşumuzu kaybetmekteyiz.
Hedeflerimizi ve dertlerimizi kaybediyoruz. “Allah rızasına uygun bir hayat yaşama” gayesi unutulup, daha fazla kazanma daha fazla harcama, dünya mutluluğu asıl hedef haline geldi.
Sonuç: Bir Müslüman için “bu sokak çıkmaz sokaktır.” Pişmanlığın fayda etmeyeceği gün gelmeden Tövbe etmeliyiz” açıklamalarında bulundu.
Kambur sözlerini Şu mısralarla tamamladı.
Şu geride kalan ömrünü aklına getir,
İsyanlar, günahlar hep kalbin kirletir,
Bunca hatayı ancak tövbe düzeltir,
Nefis putunu yıkıp kulluğa gel kulluğa…