Doğu Karadeniz’deki akarsuların üstüne kurulu su değirmenleri, yüzyıllardır bölge insanına hizmet veriyor. Su değirmenlerinde öğütülen mısır, yörenin ekonomik ve sosyal yaşamında önemli bir yer tutuyordu.
Geçmişte her mahallede en az bir değirmen bulunurdu. Nice yaşanmış hikayelere de konu olmuşlar ve hala konuşulmaktadır. Bu fotoğrafı çeken arkadaş “ilk aşkımı bende değirmende yaşadım” dedi.
Fotoğraf için kendisine teşekkür ediyoruz.
Su değirmenlerinde öğütülen unun elektrikli değirmenlere göre daha lezzetliydi. Su değirmeni, elektrikli değirmenler gibi hızlı dönerek mısır ununu yakmıyor. Su değirmeninde değirmen taşı rahat döndüğü için bu unlar daha kaliteli çıkıyordu.
Yöre halkı Mısır ununu çok seviyor. Geçmişte büyüklerimiz mevsimine göre mısır ekmeğine sebze takviye ederek çeşitli yemekler yapıyordu. Mısır unu; mısır ekmeğinde ve laloto (mısır ununa çeşitli sebzeler karıştırılarak yapılan bir tür ekmek) yapımında, karalahanada, hamsi tavada, mıhlamada kullanılıyordu.