Günün Ayet ve Hadisi
CÜZ: 21
“Şimdi onlar, Allah'ın dilediğine rızkı açtıkça açtığını, dilediğine de sınırlandırdığını görmüyorlar mı? Kuşkusuz bunda iman eden bir toplum için mutlaka alınacak bir ders vardır.”
“O halde ey müminler! Siz akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını vermeye bakın! Bilin ki, Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler için en hayırlı yol budur. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”
“Yine bilin ki, insanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.”(Rum: 30/37-39)
Hadis-i Şerif
“Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı (ve onu verirlerdi).”(Zariyat: 51/19)
“Malının zekâtını verdiğin zaman, üzerine gereken borcunu (fakirlerin sendeki hakkını) ödemiş olursun.”(Tirmizî, Zekât, 2)
Biliyor muydunuz?
Zekât Kimlere farzdır?
-Hacca gitmek veya ev almak için biriktirilen paranın üzerinden bir yıl geçerse ve hac kurası çıkmaz, ev için de satın alma senedi imzalanmaz ise kırkta bir zekât vermek gerekir.
-Ailede her bir aile bireyinin sadece kendine ait olan 81 gr. Altın veya para zekâta tabi olur ve her biri kendi zekâtını verir.
-Gelir ve giderler bir olan aile bireylerinin birikimleri, borçlar çıkarıldıktan sonra zekâta tabi olur.
-Öşrü yani ürünün zekâtı verilen ürün parası 81 gr. Altın değerine ulaşsa dahi artık zekâta tabi değildir. Aynı maldan iki kere zekât verilmez.
-Devlete ödenen vergiler zekâttan sayılmaz. Ayrıca zekâtını vermek gerekir.