Ali Akyıldız
Bu güzel coğrafyada doğup büyüyen zamanının belli bir bölümünü burada geçirip, tahsil, ticaret ya da başka nedenler ile başka şehirlere göç edip oralarda yaşayan, fakat geçmişte yaşanmışlıkları, hatıraları, ya da birikimlerini asla unutmayan, her fırsatta doğduğu yerleri ziyaret eden, ev yaptırıp bu yöreler ile bağlarını koparmayan yöremizin sembol isimleri bir araya geldiler.
Ve yaşadıkları, doğup büyüdükleri yaylaları masaya yatırdılar. Günümüze ışık tutacak analizler yaptılar. Bizde bu tarihi simalar ile sizler ve bizler için “
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE” sohbetler yaptık.
Yaşam kültürlerini, geleneklerini vizyonlarını asla değiştirmeyen yöremiz, köylerimiz, Yaylalarımız hakkındaki düşünce ve görüşlerini anlattılar.
Çat vadisinde pansiyon, Otel ve market, Balık çiftliği işleten, aynı zamanda Hemşin Sıraköyler Muhtarlığını yıllarca yapan, bu yörede yaşayan, yöremizin tanınmış siması
Rasim Mafratoğlu yöre ile ilgili anılarını ve beklentilerini anlattı.
Mafratoğlu “bizim çocukluğumuz bu yaylarda çobanlıkla geçti. Bu dağları karış, karış gezdik. Bu yörenin hayvansal ürünleriyle büyüdük. Bugünkü sağlığımız bunlara bağlıdır. Gurbetten birisi köye gelince onu misafir etmek için tüm köylü sıraya girerdi, gelen kişi de köydeki yaşlıları ziyaret ederek dualarını alırdı. Buralarda kışın çok kar yağardı. Boş zamanımız çok olduğundan tarihi mazileri yaşlılarımızdan dinlerdik. Şimdi de bazen bir araya geliyoruz. Şimdi olduğu gibi maziyi hatırlar o günleri hayalimizde canlandırıyoz. Üç para köy ve Kale köyünde yaşayanlar bir aile gibiydik. Günümüz teknolojisi ve hayat şartları bu yaşamı artık bitirdi. İnsanlar birbirlerini gördüğünde eskisi gibi samimi değiller”dedi.
Ankara’da yaşayan İnşaat Yüksek Mühendisi, iş adamı
Yaşar Yıldız ve Kale Köyünün sembol ismi Cevdet Yılmaz “ Çat’ın eski muhtarı dostumuz Mafratoğlu ile bir araya her zaman gelmek mümkün değil. Biz geçmişte farklı ailelerden olsak da, aynı aile gibi, hatta kardeş gibi hayat sürdük. Bu yaylalar insanları birbirine bağlar. Yollarda, yaylalarda birlikte hayvan otlatır, dertlerimizi ve neşelerimi birlikte yaşardık. Kırgınlıklar bizim defterimizde asla yer almazdı. Çokça Kar yağsa bile birbirimize gider, akşamları hoş sohbetler ederdik. Bugün ise artık kimse kimseyi tanımayacak hale geldi. Gençler gurbete gidince oranın cazibesi ile buralara fazla değer vermiyor. Bizim yaşıtlarımız hala o eski yaşantıları devam ettirmeye çalışıyor. Nice arkadaşlarımız bu hayattan göçtüler. Bir gün gelecek bizde aynı akibete uğrayacağız. Ebedi kalacak olan ise dostluklardır. Biz bunu yaşatmaya çalışırken, gelecek kuşaklara örnek olmaya çalışıyoruz” dediler.
Yörenin üç sevilen ismi yaylalar için beklentilerini anlattılar
Orta yayla, Ortaklar, Sıraköy, Kale ve Yazlık köylerinin belli yerleri ağaçlandırılmalıdır.
Çat Vadisi yerleşim alanları olan Kale, Yazlık Köyü ve Hemşin Yaylalarının yolları düzeltilmeli ve genişletilmelidir.
Çat Vadisi ile Kale, Yazlık ve Hemşin Yaylaları arasında bulunan ve çığ gelen bölgelere tünel yapılmalıdır.
Eski ev ve konaklar aslına uygun restore edilmeli, yıkılıp yok olması önlenip,Turizme kazandırılmalıdır.
Bu yörede hayvancılığa önem verilmeli. Organik ve Hayvansal ürünlerin yok olması önlenmelidir.
Organik ve yöresel Bal üretimi desteklenmelidir.
Mevcut pansiyonlara uygun şartlarda kredi verilerek desteklenmelidir. Daha yenileri yapılmalı ve turizme uygun hale getirilmelidir.
Huser Yaylası ve gölüne giden yollar, Kale Yaylasının önemli yerlerine giden yollar, Başyayla ve Çiçekli Yayla yolları sağlı ve sollu ağaçlandırılmalıdır.
Kale köyünde başlamak üzere diğer köylerde ve yaylalarda KÖY ODALARI yapılmalıdır.
Cevdet Yılmaz ise Gürcistan’da ölen Oğlu Ahmet Yıldız için şarkılara konu olan, besteleri yapılan meşhur “NOKTA HALA” destandan birkaç dörtlüğü sizler için paylaştı.
Kirova deduğun aydınlı şeher,
Kara buyukların dünyayı değer,
Ağaç meyva verur dalini eğer,
Bundan sonra daha gelmez amedum.
Akamadum çöl varuşun düzina,
Gelin olup bakamadım yuzina,
Duğun olsun gelinina kizina,
Senden sonra gelin görmem amedum.
Yöremizin ünlü sanatçısı, bestekâr Birol Topaloğlu’nun şarkı olarak icra ettiği destanı