2300 rakımlı Huser Yaylasının tepesinde sis ve bulutların kapladığı mekanda bir fotoğrafçı dağların açılması için sabahın erken saatlerinden akşam gün batımına kadar sabırla bir iki kare almak için bekliyor.
Kaçkar53.com’un sorduğu sorulara cevap veren Amatör Fotoğraf sanatçısı Eskişehirli Ferda Güler ile Fotoğrafçılık hakkında görüştük.
Güler” Fotoğraf merakı çocukluktan buyana var. Babam çekerdi. Ben Eskişehirli’yim. İlk fotoğraf makinemi depoda buldum. Klasik eski bir fotoğraf makinesiydi zaman filimler kullanılıyordu. Daha sonra Üniversiteden mezun olduktan sonra babam bana “ kol saatimi istersin, fotoğraf makinesi mi?” diye sordu. Bende “fotoğraf makinesi” dedim. İlk kamera aldım. Bununla bayağı fotoğraf çektim. Üniversitede ve mastır yaparken hep bunu kullandım. Daha sonra da fotoğraf makinesi benim elimden düşmedi. Arkadaşımın kızının bebeğinin altı bine yakın fotoğrafını çektim. Bunu çekerken fotoğraf makinelerinin ne kadar önemli olduğunu anladım. Özellikle portre çekimlerinde. Makineleri değiştire değiştire profesyonel makineye kavuştum. Fotoğraf çekmek için öncelikle ülkemizi gezmekle başladım. Doğu Anadolu, Güneydoğu, İstanbul Balat bölgesine gittim. Müthişti. Dünyada en merak ettiğim ülke Fas’tı turla oraya gittim. Limeden fotoğraf makinesi hiçbir zaman düşmedi. Otobüste yollarda bile çektim” dedi.
Ferda Güler bölgemiz için “Burası müthiş bir yer özellikle fotoğrafçılar için. Makro ve manzara resimleri çekiliyor. Ayarları sıkı yapmanız gereken bir yer. Tiripotla çekiyoruz. Fotoğraf makinemiz ayar yapılmadan çekiyoruz. Manuel ayarları yapıyoruz. Buralarda Çat, Verçenik, Tirovit, Ortayayla köyü ve diğer ismini hatırlamadığım yaylaları gezdim. Her taraf çok güzel. Ben amatörüm çeke çeke öğreniyorum” dedi.
Güler doğaseverlere “Buralara gelsinler, ülkemizi tanısınlar gezsinler çok güzel mekanlar var. Lütfen yerlere çöp atılmasınlar, onların çöplerini bizler temizliyoruz. Ülkemizi koruyalım, cennet gibi bir ülkemiz var” diyerek sözlerini tamamladı.
