BABASI, “HAYDE” DEYİP TRANSFERİ ONAYLADI,HOCASI ANLATIYOR: ERDOĞAN'IN FUTBOL ANILARI
Mehmet Ali Gürses Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İETT Futbol takımında Teknik Direktörü. Kendisini ziyaret ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İETT Hatıralarını dinliyoruz.
1970’lerin başında İETT’ye antrenör olarak geldiğimde ilk iş olarak takımı gençleştirmek istediğimi, dolayısıyla yeni transferler yapacağımı söyledim. Eski takım kaptanı Ayhan Mat vardı, ondan yardım istedim. “Hocam” dedi, “İyi bir futbolcu arkadaş var, Tayyip, Camialtı’nda oynuyor ama biraz istersek hemen gelir.” “Peki” dedim, “Gidip görelim. Çünkü ben görmeden oyuncu almam.” Gittiğimizde eğilmiş ayakkabılarını bağlıyordu. Doğruldu, hoş geldiniz dedi, tokalaştık. Baktım boylu poslu, fiziği iyi, 20 yaşlarında, genç de. Öğrendik ki liseyi bitirmiş, sınavı da kazanmış, üniversitede okuyor. Tabii babası da oradaydı. Rahmetli, kıyı kaptanıydı. Ayhan Mat, görüşme öncesi beni uyardığı için biliyorum, baba engeli konusunu. Babası şöyle bir baktı bize ve o sevimi Karadeniz şivesiyle; “Ha bu kimdur”? dedi. Durumu izah ettik. “Olmaz, Okusun! dedi.Öyle bir yapı var ki sağlam, yaşına göre çok daha olgun, ama adamcağızın düşünce tarzı bu. O zaman futbola bakış böyle. Bunun üzerine dedim ki: “Ben size samimi olarak diyorum ki bu çocuğunuzu ben alıyorum, kendi evladım gibi. Sizi temin ediyorum hem okuyacak, hem çalışacak, hem aylık alacak hem de futbol oynayacak”. “Ha böyle şey olur mu? Hem okuyacak, hem çalışacak, hem para kazanacak, hem da top oynayacak… Ha bu nasıl iştir? dedi. “Bana inanıp inanmamakta serbestsin. Hiçbir baba evladı için kötü istikbal düşünmez. Mademki sen bu genç adamı bana bir evlat olarak veriyorsun ben de sana bu şekilde garanti veriyorum”, dedim. O zaman elini salladı ve; Hayde! dedi, tamam.
İYİ Kİ TRANSFER ETMİŞİM
Böylece ilk defa bir oyuncuyu hiç seyretmeden almış oldum. Kararımın ne kadar isabetli olduğunu da zaman gösterdi. O günden sonra on yıla yakın bir zaman birlikte çalıştık. Bir tek gün antrenmana aksatmazdı. Bir zaman geldi, izin istedi. “Hocam” dedi, “Ankara’ya gideceğim.” “Hayırdır” deyince “Spikerlik imtihanı var, imtihana gireceğim.” dedi. İzin verdim, ama olmadı. Tayyip kardeşimiz aile terbiyesini çok iyi görmüş, imam hatip lisesini okuması dolayısıyla, bir hayli genç olmasına rağmen olgunlaşmış, dürüst, kendisine saygılı davranabilmek için elinden geleni yapabile bir kişi. Ağır bir genç adam, yirmi yaşında. İşin garip tarafı da Kasımpaşa'nın Piyalepaşa tarafında oynuyor. O ara başka futbolcular da alarak takımı gençleştirdim ve şampiyon olduk..
MEHMET ALİ GÜRSES KİMDİR?
1932 yılında İstanbul'da doğdu. Feriköy'de futbol oynayan ve aynı zamanda ayakkabıcılık yapan Gürses, 1953 yılında askere gitti. Kore gazisi olarak tamamladığı vatani görevinden 1954 yılında döndü ve Feriköy Sular İdaresi'nde çalışmaya başladı. Bir süre Kayseri Sümerbank Bez Fabrikası’nda çalıştı. Burada çalışırken, Feriköy'de futbol da oynayan Gürses, bir yıl sonra hasta olan arkadaşını ziyaret için gittiği Kayseri'de Sümerspor'a transfer oldu. Su saati tamirciliği mesleğini değiştirdi ve elektrik işi ile uğraşmaya başladı. Feriköy'ün mahalli lige girmesinden bir yıl sonra yeniden Feriköy'e döndü. Uzun süre birinci ligde Feriköy ve Beykoz'da oynadı. 1973 yılında aktif futbol hayatına son noktayı koydu. 1957 yılında İETT’de ağır işçi statüsünde, oto elektrikçisi olarak göreve başladı. Daha sonra montör oldu. Başarılı bir futbolculuk geçmişi olan Gürses, kaptanlığını Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı İETT Futbol takımının başına teknik direktör olarak getirildi. Burada İstanbul Şampiyonlukları yaşadı.
Fatih Sultan KAR / İST.