Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül Askeri Darbesi'nin üzerinden 34 yıl geçti. Kod adı 'Bayrak Harekatı' olan ve anayasanın askıya alındığı darbe sürecinde açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi.
Askeri darbenin hazırlıkları Haziran 1980'den itibaren Genelkurmay Karargahında yapılmaya başlandı.
Kod adı 'Bayrak Harekatı' olan darbe ilk olarak bütün ordu komutanlarına gönderilen, 'Bayrak Planı'nın uygulanmaya giriş günü 11 Temmuz, saati ise: 04.00'dür' bildirisi ile hayata geçirilmek istendi ancak 2 Temmuz'da Süleyman Demirel başkanlığındaki hükümetin güvenoyu almasıyla plan ertelendi.
Plan aynı isimle 12 Eylül sabaha karşı uygulamaya konuldu, artık tanklar sokaktaydı. Darbe, radyodan okunan bildiri ile halka açıklanırken, sokaklarda sadece 'postal sesleri' duyuluyordu.
Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen darbe, 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olarak tarihteki yerini alıyordu.
Meclis lağvedildi, siyasiler sürgüne gönderildi...
Bu müdahale ile Süleyman Demirel'in Başbakan'ı olduğu hükümet görevden alındı, TBMM lağvedildi. 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askeri dönem başladı.
Ülke genelinde 13 sıkıyönetim bölgesine 13 general sıkıyönetim komutanı olarak atandı. Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetleri de durduru.
12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi. Darbenin ardından dönemin siyasi liderleri Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit, Hamzakoy'a; Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş ise Uzunada'ya sürgüne gönderildi. Siyasi yasaklar geldi. Darbe ile parlamento feshedildi, partiler kapatıldı. Darbeye liderlik eden 5 generalin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi bütün yetkileri ele aldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Ulusu'ya kurdurulan hükümet, 21 Eylül'de göreve başladı. Darbe öncesinin Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal da darbe hükümetinde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.
Darbe ardından geçen 3 yıl içerisinde önemli kanunların tamamına yakını değiştirildi ve askeri yönetimin belirlediği Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, yapılan 'güdümlü' refandumla yüzde 92'lik 'Evet' oyu aldı.
Aynı halk oylamasında, Kenan Evren Cumhurbaşkanı seçildi. Kabul edilen Anayasa'da bulunan, askeri yönetim üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engelleyen, geçici 15. Madde, 2010'daki anayasa değişikliği referandumuna kadar kaldırılmadı.
kaynak;on5yirmi5