Rizeli Çoban Cengiz Taşçı (55),ömrünün 35 yılını dağlarda çoban olarak geçirdi. Çileli dolu böyle bir hayattan zevk alıyor.
Aslen Rize ili Fındıklı ilçesinden olan Cengiz Taşçı sahilde inmek istemiyor. “Dağlar ve hayvanlar benim dostum ve arkadaşım” diyor.
Karadeniz’in Yaylalarına günübirlik turlar yapılıyor. O güzelim coğrafya’yı görmek için özellikle gurbetçiler Yaz ayını özlemle bekliyorlar.
Yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak alanları farklı güzergâhlardan oluşuyor. Rehberler vasıtasıyla gezilen bölgelerin biri de Çamlıhemşin’e bağlı Verçenik yaylası,bu yaylaya yolu düşen gezginlerin birçoğu çobanlık Yapan Cengiz Taşçı’yı yakından tanırlar
Cengiz Taşçı, “Ben yaşımı bile tam hatırlamıyorum ama 55 varım herhalde. Bekârım. Ömrümün yaklaşık 30 senesi bu dağlarda geçti. Bize Çoban derler. Herkes evinin bir çobanı değilmi? Bizim işimiz çok zor. Hayvanları eğitmek, bu karlı ve yabani hayvanların olduğu yüksek tepelerde çobanlık yapmak kolay mıdır? Zaten bu mesleğin kökü kazındı? Artık yerliler bu işe bakmıyor. Yabancı uyruklular ücretle hayvan bakmaya başladı. Zaten hayvancılık ta bitti gibi. Son zamanlarda biraz olsun hareketlenme oluyor” dedi.
Cengiz Taşçı, ”Ben küçükbaş hayvanların çobanlığını yapıyorum. 800 hayvanımı ve iki köpeğimi yanıma alarak Sabah 04.00 kalkar, çıkarım dağların tepelerine. Nereye gideceğimi hayvanlarım seçer.
Kahvaltıyı yollarda yaparım. Bu yaylalarda havalar çok asabi. Sabah güneşle yola koyulursun, öğlen birden hava değişir. Akşama doğru ise bir yandan sis basar, diğer yandan çize ıslatır sizi. Akşam hava kararınca dönersin “PAK” a; yorgun argın bir çay, ardından yemek ve ertesi gün için hemen yatarız. Burada Elektrik yok, Su dereden alınır. Hayvanların sağımı gece geç saatlere kadar sürer. Birde sayım yaparız. Gün içinde yabani hayvanlara yiyecek olmuş olanlar var mı? Dağda unuttuğumuz kaldı mı? Hep bunları hesap ederiz. Öyle zaman olmuştur ki, yabani hayvanlar 5 oğlağımı yemiştir. Bazen de biz unuturuz ve ertesi gün aynı yerde buluruz. Çok sadıktır bu hayvanlar. Ben daha çok Orta Yayla, Baş yayla, Verçenik gibi bölgelerin dağlarını gezerim. Hayatımız bir macera. Alıştık bu hayata. Sahile dönünce KAFES’E kapanmış gibi hissederiz kendimizi. Bir an önce yeni sezonu bekleriz. Bazen dağda kalırım. Sabah kalkınca kar la uyanırız. Buna da alıştık. Hayatımız bu işte. Günlerce yıkanma sıkıntınız olur. Arayan soranınız olmaz. Yola çıkarken birde dönmemek var. Allah nasip etti. Bu günlere geldik. Hastalık ve ölüm den başka biz bu yaylalardan kopamayız” diye konuştu