Çaykur’da başta verimlilik ve tasarruf çalışmalarıyla birçok yeni ilke imza atan, Genel Müdür Vekili ve YK Başkan Vekili Yusuf Ziya ALİM; Yeni bir çalışmaya daha imza atarak, çayın çiçeğinden çay çiçeği çayı ile ilgili çalışm
Haber ve Fotoğraflar: Bayram Ali Kavalcı
Türkiye’nin v e Doğu Karadeniz bölgesinin en önemli ekonomik lokomotifi olan Çaykur’un kendisine ait Hayrat fidanlığında yeni inşa edilen, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde laboratuvarlarında çay bitkisinin çiçeğinden çay üretme analiz çalışmalarına başladı.
Çaykur Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Ziya ALİM, “Teşekkülümüzün Çaykur Hayrat Fidanlığı olarak adlandırılan yaklaşık 50 dönümlük arazisini yeniden düzenleterek çay tarımının geliştirmesi için çok kapsamlı bir çalışmayla aktif olarak hizmete almış bulunuyoruz. Hayrat fidanlığında yeni inşa ettiğimiz Çay Araştırma Enstitüsü ile çayda ihtisas üniversitesi olan, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitemizle el ele vererek, Çay tarımı, yeşil çay, siyah çay, beyaz çay konularının yani sıra yansıra çay imalatında kullanılan makinalarının modernizasyonu hususlarında ortak çalışmalarımız devam etmektedir. Çayın, ülkemizdeki geçmişine baktığımızda Çaykur olarak, siyah çayın yanında son zamanlarda yeşil çayı, yeşil ve siyah çay pudrasını ve beyaz çayı tüketicilerimizin beğenisine sunduk. Ülkemiz ile birlikte dünyada çayın en çok üretildiği, Çin, Hindistan, Endonezya, Kenya ve Sri Lanka gibi en önemli çay yetiştiren ülkelerde üretilen bu çay çeşitlerine bizler çaydan çay çiçeği çayını da kazandırma çalışmalarımızı başlatmış olduk. Bu çalışmalarımızda tek bir hedefimiz vardır. Allah’ın bölgemize bahşetmiş olduğu bu çok en önemli çay bitkimizi güçlendirmek, bölgemizde yaş çay tarımı yapan milyonlarca değerli üreticimizin ekonomik gelirini daha güçlü kılmak, daha çok istihdam sağlamaktır. Çayımızın geleceğini garanti altına almaktır. ”dedi.
Çay çiçeği çayıyla ilgili olarak dünyada ve ülkemizde yürütülen çalışmalar hakkında Çaykur Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü'nden alınan kapsamlı bilgilendirmeler göre; Çay, suyun ardından dünyada en çok tercih edilen içeceklerden biridir. Çayın içeriği, başta kateşinler olmak üzere çayın kalitesinde ve insan sağlığında çok önemli rol oynayan, biyoaktif polifenollerden oluşmaktadır. İnsan vücudunu birçok yönden etkileyen çay, 4000'den çok kimyasal madde içermektedir. Theaflavinler, thearubiginler gibi polifenoller ve özellikle kateşinler gibi bileşenler, antioksidan etkilerden sorumlu olduğuna inanılmaktadır. Yapılan çalışmalar çayın; antioksidatif, antimutajenik, antiobezite, antidiyabetik, antibakteriyal, antiviral, yaşlanmayı geciktirici gibi değişik farmakolojik etkileri olduğunu göstermektedir. Bu durum, çay hinterlandında bol miktarda bulunan ve kullanım alanı olmadığı için bu cihetle israf olan çiçeklerinin yakın gelecekte geniş uygulama alanlarına sahip olabileceğini göstermektedir. Ayrıca çay çiçekleri 2013 yılında Çin Sağlık Bakanlığı tarafından yeni bir gıda kaynağı olarak kabul edilmiştir. Çay çiçekleri, kateşinler, flavonoller, kafein ve amino asitler gibi çay yapraklarına benzer temsili metabolitler içerir. Çay çiçeklerindeki baskın fonksiyonel moleküller arasında saponinler, polisakkaritler, aromatik bileşikler, spermidin türevleri ve fonksiyonel proteinler bulunur. Mevsim şartlarına bağlı olmakla beraber Eylül’den Aralık'a kadar çay bitkisinin çiçeklenmesi devam etmektedir. Çay çiçek verimi 3000–12.000 kg/yıl / hektar çay plantasyonu olarak kabul edilmektedir. Çin'de yılda 4000 bin tonun üzerinde çay çiçeği satılmaktadır. Ayrıca, çay çiçekleri toplandıktan sonra, çay yapraklarının verimi ve kalitesi bir sonraki yıl yaklaşık olarak % 30
artmaktadır. İlmi çalışma sonuçlarına göre, Camellia sinensis çay çiçeğinin çay yaprağı kadar tercih edilebileceğini göstermiştir. Çay çiçeğinden elde edilen metanolik özün, 2,2-difenil-1-pikrilhidrazil (DPPH) hücrelerde tümör oluşumuna neden olan serbest radikal temizleme aktivitesi analizinde güçlü antioksidan aktiviteye sahip olduğu bulunmuştur. Yine çay çiçeklerinin antimikrobiyal etki gösterdikleri tespit edilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2. Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi, RİZE, 6-8 Mayıs 2016 da yapılan Çay Çiçeği Özütlerinin Normal ve Kanser Hücreleri Üzerindeki Antiproliferatif Etkilerinin Araştırılması çalışmasında “ Çay çiçeğinin içerdiği bazı maddelerin anti kanserojenik bir potansiyele sahip olabileceğini göstermektedir. Bunun ortaya çıkarılması için, öncelikle özüt içindeki etkili maddelerin tespit edilebileceği, tedavi edici ajanlar olarak geliştirilebileceği kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.” denilmiştir.
Çaykur Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü; yaş çay çiçeğinden imal ettikleri çay çiçeği çayları üzerinde bilimsel çalışmalara devam ettiklerini ifade ettiler. Üreticilerimizin de çay bahçelerinden güneşli ve yağmursuz havalarda topladıkları çay çiçeklerini evlerindeki fırınlarda 50 °C de veya güneşte uzun sürede kurutarak çay çiçeği çayını yapabileceklerini ifade ettiler. Kurutulan çay çiçeklerinin demleme usulünü de şu şekilde tavsiye ettiler. Çay bardağına iki adet, çay fincanına üç adet kurutulmuş çay çiçeği çayı koyup üzerlerine sıcak su ilavesi yapılır. İki dakika demlemeye bırakılır sonrasında afiyetle içilir. Çay çiçekleri bardakta bırakılır, aynı bardak veya fincan üzerine iki sefer daha sıcak su ilavesi yapılarak içilebilir. Şekerli çay sevenler bir kaşık bal ilavesi yaparak çaylarını içebilir. İçim sırasında bardakta bırakılan çay çiçeklerinin görsel olarak çok güzel bir görüntü oluşturduğu ve insanı rahatlattığı ifade edildi. Çay çiçeğinin çayı; sevgiyle toplanır, aşkla demlenir, dostlarla içilir.” denildi. Çaykur ve çayda ihtisas üniversitesi olan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin bu çalışmalarını çok değerli buluyor ve çalışmalara katkı sunan idari ve teknik personele başarılar diliyoruz.” şeklinde açıklandı.