Halil İbrahim Yılmaz, yıllarca sivil toplum kuruluşlarında faaliyet gösterdi. Genç Türkiye Atılım Projesi gibi çok sayıda başarılı çalışmaya imza attı.
Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili, Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı, Formula A.Ş. Başkan Vekilliği ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği Dönem Başkanı görevlerini devam ettirmektedir. Kendisiyle Rize’den başlayan başarılı yolculuğunu konuştuk.
ORTAOKUL ÖĞRENCİSİ İÇİN MÜTHİŞ DENEYİM
*Bize doğum tarihinizden başlayarak ailenizden çocukluğunuzdan söz edermisiniz?
Rize ili Kendirli beldesinde 1975 yılında doğdum. Üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum. Babam Kendirli’den annem ise Yiğitler Köyü’ndendir. Çocukluğumun büyük bir bölünü anne tarafında geçti. Rize’de Kabiller Manifaturanın sahibi Şaban Kabil annemin babası dedemdir. Yine Rize Eski Milletvekili Ahmet Kabil de annemin amca çocuğudur. İlkokulu Kendirli’de okudum. Ortaokulu Rize merkezde okudum. Rize Lisesi'nin Orta kısmında eğitime başladım. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy ortaokuluna geçerek orta öğrenimimi orada tamamladım. Orta birinci Sınıfta şehrin eşrafının yanında dört katlı konfeksiyon mağazasında müşteri karşılıyor, yaşlı kadınlara divitin, gençlere daha saten kıyafetler satıyordum. Orta birdeki çocuk için müthiş bir deneyimiydi. Endüstri Meslek lisesinin elektrik bölümünü kazanmama rağmen orada okumayarak Rize Ticaret Lisesine gittim. Ticaret Lisesi’nden 1991 yılında mezun oldum.
RİZE’NİN İLK RADYOSUNU KURDUK
*Bir radyoculuk deneyiminiz olmuştu. Anlatırmısınız?
Bu sürekler içinde Rize’de sağlam dostluklar edindim. Yerel radyoların hayata yeni yeni geçtiği bir süreçte Dayımla birlikte Dinamik Radyo isimli bir radyo satın aldık. Arkadaşlarımla birlikte Dergah Radyoyu kurduk. Bu radyo Rize basın tarihinde Rize'nin ilk radyolardan biri olarak yerini almıştır. Anne tarafım ekonomik anlamda güçlü bir aile idi. Baba tarafı ise geçimini çaydan sağlıyordu. Annem ve kız kardeşim ile liseyi bitirene kadar çay tarımının sorumluluğu hep bende idi. O yüzden Rize’de çay tarımının sorunlarını çok iyi bilirim.
TOPLUMSAL DUYARLILIK ÇOCUK YAŞTA BAŞLADI
*Sizde toplumsal duyarlılık bilinci nasıl oluştu?
Babam Kendirli Çay Fabrika Müdürünün makam şoförüydü. Orada onun yanında yaşadığım bazı tercübeler bana tuhaf geliyordu. Babam ve emektar işçiler sıraya girerek yemeklerini alıyor, idareciler sıraya girmeden kendilerine ayrılan ayrı masada yemek yiyorlardı. Bu benim için hayatı ciddi ciddi sorgulama anlamında bir başlangıçtı. Babam bir akşam beni yanına çağırdı ve Ben köydeki fabrikada şoförlüğünü yaptığım müdürlere hava attım benim oğlum okuyacak dedim beni mahcup etme, rezil etme. Kendi niyetin yoksa da benim için Üniversiteye gidecek, bunun için okuyacaksın.' dedi. Bu beni çok etkiledi. Babama bu eziyeti vermemem lazım dedim. Babamın müdüre ve fabrikadaki memurlara ilan ettiği duygusu üzerinden üniversite okumaya karar verdim ve 1991 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi'ni kazandım. Yirmi iki beri makam şoförüm vardır. Çalıştığım kurumdaki makam arkadaşlarımı babam gibi görüyorum.
MUHSİN BAŞKANLA DEĞİŞEN DÜNYA
RİZE’DE BİR BAŞKA DÜNYA VARMIŞ
*Merhum Muhsin Yazıcıoğlu nerede nasıl tanıştınız?
Bazı insanlar sizin için önemlidir. Benim içinde Dağmaran’ın sahibi Rahmetli Hızır Dil ağabeyim öyledir. O aralarda rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu MHP'den ayrılmıştı. Rize'de Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibiyle tanıştım. Rize'de bir ocak kurmayı hedefliyordular. O yaşıma kadar da Türkiye'deki ideolojik mücadeleden haberdar değildim. Sadece Kendirli’de 12 Eylül sürecinde silahların toplanmasını, fabrika meydanında toplanan köylülerin dayak yemesini hatırlıyordum. Orada baktım ki Mustafa Çelebi, Muhsin Yazıcıoğlu. Mamak Cezaevi'nden gelmişler. Diyorum ki bu kadar iyi
insanlar nasıl cezaevinden çıkmış. Bu insanlarla tanışınca Rize'den başka bir dünya varmış dedim. Muhsin Yazıcıoğlu'nu tanıdım. Bir yazı okumuştum 'Sokaklara sığmadık ama 2,5 metre karelik hücreye sığdık.' diyordu. MHP ve ülkü ocaklarındaki aidiyetin ötesinde bir his oluştu bende. O hiyerarşiyi sevmedim, o emir komutayı da hiç sevmedim. Zaman içinde Nizamı Âlem Ocakları lise ve üniversite temsilciliği, Genel Başkan Yardımcılığı. Alperen Ocakları Genel Başkanlığı ve Büyük Birlik Partisi MKYK Üyeliği görevlerinde bulundum. Her zaman kutuplaşmadan uzak, dayanışma içinde olmayı ilke edindim.
DOLU DOLU BİR SOSYAL HAYAT
*İş hayatınız ve sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarını anlatırmısınız?
İş hayatına Ankara’da lokanta işletmeciliği ile başladım. Daha sonra peyzaj ve çiçekçilik gibi hizmet sektöründe faaliyetlerimiz devam etti. Üniversite Öğrenciler Birliği Genel Başkanlığı (1998-2000) ve TOBB Genç Girişimciler Ankara İl İcra Kurulu Üyeliği (2009-2013) görevlerinde bulundum. 2019 yılından bu yana Ankara Kent Konseyi Başkanlığı ve 2018 yılından itibaren ise İstanbul Formula A.Ş. Başkan Vekilliği görevini sürdürmekteyim. Türkiye Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Onur Üyeliği (2020), Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeliliği (2019), İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu Danışma Kurulu Üyeliği (2016), Genç Türkiye Atılım Projesi Koordinatörü (2001) ile Şehir ve Çevre Derneği (2018) Kurucusu olan görevlerinde bulundum. Ankara’ya Hizmet Eden Sivil Toplum Kuruluşları Liderleri Üstün Hizmet ve Başarı Belgesi (2020) ile Uluslararası Kolaylaştırıcılar Birliği (IAF) tarafından Katılımcılık Altın Madalyasına (2020) layık görüldüm. 2018 yılında yapılan Ankara Ticaret Odası organ seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak seçildim. 2020 yılından bu yana ise Ankara Ticaret Odası bünyesinde kurulan ATO İDEA Şirketinde Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yapmaktayım. Evli ve üç çocuk babasıyım.
Fatih Sultan KAR / İST.